Yener KARADENİZ / İSTANBUL

Geçen yıl gerçekleştirdiği 12,9 milyar dolarlık ihracat ile Cumhuriyet tarihi rekoru kıran tekstil sektörünün başarılı ihracatçıları “İhracata Değer Katanlar” töreni ile ödüllendirildi. 10’u 100 milyon doları aşan yıldız kategorisi olmak üzere 4 kategoride 724 ödülün dağıtıldığı ödül töreni ‘Türkiye Dokuma Atlası’ projesi kapsamında hazırlanan dokumalar özel bir gösteriyle başladı.

Geceye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın yanı sıra Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve sektör temsilcileri katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Öksüz, 4 yıl önce bu kürsülerden Türkiye’yi en iyi 5 ihracatçı ülkesinden biri yapmak üzere verdiği sözü hatırlatarak, “Sözümüzü tuttuk. İtalya ve Güney Kore gibi ülkeleri geride bırakarak dünyanın en büyük 5. tekstil ihracatçısı olduk. Şimdi hedefimiz ilk 3.” dedi.

Küresel tekstil ihracatındaki pay da rekor kırdı

Geride kalan dönemde küresel tekstil ihracatından alınan payı ise yüzde 3,6’ya çıkararak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştırdıklarına dikkat çeken Öksüz, şöyle devam etti: “Bu başarı sadece ihracatla kalmadı daralmaya rağmen Türkiye, aynı zamanda tekstil üretiminde de dünyanın 5. büyük ülkesi olma başarısını gösterdi. Son 2 yılda gerçekleştirilen 3 milyar doların üzerinde yeni yatırımla üretimde basamak atlamaya devam edeceğiz. Bu yeni yatırım atağı ile Türk tekstiline dünyada ilk 3 yakışır. Hiç merak etmeyin altyapımız nitelikli ihracat gücümüz ve entegre üretim yapımız ile bu hedefe ulaşacak güce sahibiz.”

“Artan ithalat baskısı ile karşı karşıyayız”

Sektör son dönemde artan ithalat baskısı ile de karşı karşıya. Birçok alt kategoride son aylarda önemli oranda dış ticaret açığı verilmişti. Yatırımların öte yandan sektörün ne kadar stratejik olduğunun ve haksız rekabete karşı korunması gerektiğinin göstergesi olduğuna işaret eden Öksüz, “Cumhuriyetimizin 100. yılında sektörümüzün en önemli konusu Avrupa’daki yüksek resesyon riski. Bu tekstil ve hazır giyim sektörünü etkiliyor. Enerji krizi üretim maliyetleri üzerinde ağır bir yük oluşturuyor. AB’deki rakiplere göre avantajlı bir dönemden geçiyoruz. Ama Uzakdoğu, Türk cumhuriyetleri ve Kuzey Afrika’ya göre dezavantajlı konumdayız. Artan ithalat baskısı ile karşı karşıyayız. Bu çerçevede sektörümüzün üretim maliyetleri açısından rekabetçi düzeye gelmesi en önemli önceliğimizdir. İnanıyorum ki hükümetin vereceği destekle bu darboğazdan el birliği ile çıkacağız.” şeklinde konuştu.

“En kısa sürede biz dünya liderliğine oynayabileceğiz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da Dokuma Atlası Projesini işaret ederek, “Bu proje aslında tekstil sektörümüzün gücünü gösteriyor. Zamanında birilerinin beğenmediği sektör, bugün sizlerin gayretiyle tüm dünyaya üretim yapıyor. Sektör; Ar-Ge, tasarım ve inovasyonu merkezine alan yaklaşımla, küresel pazarlarda rekabet edecek ürünler artık ülkemizde üretiliyor. Hazır giyim ile birlikte 30 milyar doları aşan ihracat da bunun en büyük kanıtı. Dünyanın en büyük beşinci tekstil üretici ve ihracatçısı konumuna yükseldik. Biliyorum gücümüz ve potansiyelimiz var. Dünya beşinciliği elbette önemli bir başarı. Biz bunu çok daha ileri taşıyabilecek kabiliyete sahibiz. O yüzden Ahmet Bey’in koyduğu üçüncülük hedefini ben gayet makul buluyorum. Ama bunun da ötesine nasıl çıkarız, nasıl bir numara oluruz? İnşallah ben bu salonda bu başarıları da göreceğimize inanıyorum. En kısa sürede biz dünya liderliğine oynayabileceğiz. İhracata değer katmak, aslında Türkiye’ye değer katmak demektir. Bu sebeple ülkemize değer katan yatırım, üretim, istihdam ve ihracat vizyonumuza omuz veren cengaverlerimizi ödüllendirmek istedim.” dedi.

Hazır giyim ile birlikte 32 milyar dolar geçilecek

Ödül töreninde konuşma gerçekleştiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ise, “Türk tekstili, 200’ü aşkın ülkeye yaptığı ihracatla, tüm dünyada markalaştığımız sektörlerin başında geliyor. Yaşadığımız pek çok krize rağmen, tekstil sektörümüz ihracatını ilmek ilmek işleyerek; hep daha fazlasını hedefledi. 200’ü aşkın ülkeye ihracat demek; 8 milyara yaklaşan dünya nüfusunda hemen hemen herkesin Türk kumaşını görmesi, kaliteyi hissetmesi ve yaşaması demek. Güvenilir ve aranan bir tedarikçi olduğumuzu tüm dünyaya pek çok kez kanıtladık. Kalite, işçilik, tasarım, marka algısı gibi bizi başarılı kılan ne varsa, insanlığın hizmetine daha fazla sunmalıyız. Bunları yaparken hem ihracatımızı sürdürülebilir kılmalı hem de sürdürülebilir ürünlerin payını artırmalıyız. Yılın 9 ayını geride bıraktık. Tekstil ve hazır giyimin 9 aylık ihracatı 24 milyar dolara ulaştı. Bu tablo bize tekstil ve hazır giyimin Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracatına gün saydığını gösteriyor. İki sektörümüzün bu yıl 32 milyar doları geçeceğine yürekten inanıyorum.” ifadelerini kullandı.