Genelgeler
GENELGELER
DIŞ TİCARET ORGANİZASYONLARININ KOORDİNASYONU HAKKINDA
BAŞBAKANLIK GENELGESİ
Yayımlayan Kurum : Başbakanlık
Genelge Numarası : 2012 / 21
Resmi Gazete Tarih ve Sayısı : 1 Aralık 2012 / 28484
Türkiye’deki bürokrasinin en önemli sıkıntılarından bir, belki de birincisi “koordinasyon yapamamak”tır. İşbirliğine kapalı olmak, başka bir ifadeyle takım çalışmasına yatkın olmamak; yetki kıskançlığı ve hatta, basındaki “haber atlatma” işine benzer bir yaklaşımla “iş kaçırmak” ve daha birçok nitelemeyle tanımlanabilecek “koordinasyon sıkıntısı”, doğal olarak “dış ticaret” alanında da başgöstermektedir. Bu nedenle, önemli emek ürünü olan “Dış Ticaret Stratejileri” tam anlamıyla uygulanamamakta ve istenilen sonuçlar alınamamaktadır.
Başbakanlığın bu genelgesiyle, yukarıda bahsettiğimiz boyutta “kamu kurumları arasındaki koordinasyonsuzluk” derdine deva olmamakla beraber, en azından “yabancı ülkelerden ülkemize, ülkemizden yurt dışına gerçekleştirilecek; ticaret konseyi, ticaret heyeti, alım heyeti, iş forumu, iş adamı heyeti gibi ziyaretler ile benzeri organizasyonlar” bağlamında Ekonomi Bakanlığı ile koordinasyon kurulması istenmektedir.
DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ MÜZAKERELER KOORDİNASYON KURULU
HAKKINDA BAŞBAKANLIK GENELGESİ
Yayımlayan Kurum : Başbakanlık
Genelge Numarası : 2011 / 17
Resmi Gazete Tarih ve Sayısı : 27 Ekim 2011 / 28097 (Mükerrer)
Dünya Ticaret Örgütü “DTÖ” (World Trade Organisation “WTO”), kısaca ifade etmek gerekirse “dünya ticaretindeki engelleri kaldırarak, ticaretin mümkün olduğu ölçüde serbest hale getirilmesini” amaçlayan bir yapıya sahiptir.
Yürülükteki mevzuat ve idari yapılanma, DTÖ ile ilişkilerin Ekonomi Bakanlığı tarafından yürütülmesi şeklindedir. Ekonomi Bakanlığı sadece DTÖ konusunda değil, çok taraflı diğer ticari ilişkiler konusunda da yetkili kurum konumundadır. Ancak, -muhtemelen- kamu kuruluşları arasında çıkan bazı yetki aşımları ve yetki çatışmalarından kaynaklanmış olabilecek sıkıntıları giderebilmek ve DTÖ müzakerelerinde yeknesaklığı sağlayabilmek amacıyla Başbakanlığın bir genelgesine ihtiyaç duyulmuştur.
Aslında, sistemin bu tür, Başbakanın imzasını taşıyan genelgeler yerine, kurumların kuruluş yasalarının emrettiği şekilde kendiliğinden oluşturulması, daha tercih edilmesi gereken bir yaklaşımdır. Ancak, kamudaki çekişmeler, bu örnekte de olduğu gibi, zaman zaman Başbakanların müdahalesini gerektirir bir noktaya gelebilmektedir.
GÜMRÜK HİZMETLERİNDE “TEK PENCERE” SİSTEMİ
HAKKINDA BAŞBAKANLIK GENELGESİ
Yayımlayan Kurum : Başbakanlık
Genelge Numarası : 2012 / 6
Resmi Gazete Tarih ve Sayısı : 20 Mart 2012 / 28239
Genelgeye bakıldığında, uluslararası ticaret açısından “işlemlerden kaynaklanan maliyetlerin daha rekabetçi bir düzeye çekilebilmesi” unsuru göze çarpmaktadır. Başka bir ifadeyle bürokrasinin en aza indirilmesi veya hatta kaldırılması izlenimi veren bir Genelge kaleme alınmıştır.
İdari açıdan baktığımızda, Genelge “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda bu amaçla yürütülecek çalışmalara ilgili kamu kurumlarının yardımcı olması” yönünde bir Başbakan talimatı olarak görülmelidir.
Genelgede dikkat çeken ve not alınması gereken bir diğer husus; 450/2008 sayılı AB Konsey Tüzüğü ile kabul edilen Modernize Gümrük Kodunda yer alan “Tek Pencere” sistemine ilişkin hükümlerin, 2013’te tüm AB üyesi ülkelerde uygulamaya girecek olduğunun belirtilmesidir.
Son olarak Genelgenin ilk paragrafına da değinmekte yarar bulunmaktadır: Bu Genelge, ilk defa 2011’in ilk yarısında Türkiye İhracatçılar meclisi tarafından kamu oyuna duyurulan “2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefi” konusunun vurgulandığı, muhtemelen ilk resmi belge olma özelliğini de taşımaktadır.
GÜMRÜK KIYMETİ HAKKINDA GENELGE
“Gümrük Kıymeti”, ithalatçılar açısından hiçbir şekilde atlanmaması gereken bir konudur. Bu konuda ön bilgiye sahip olmak, bazı işlemlerde ithalatçılarımızın hayal kırıklığı yaşamalarına neden olabilecektir. Dolayısıyla, ithalat ile ilgili girişimlerden önce, “o ürüne” ait bir “check list” yapılmalı (tabii, böyle bir check-list’in ihracatçılar için de zorunlu olduğunu söylemeye gerek yoktur) ve o listenin en başlarındaki konular arasında “gümrük kıymetine ilişkin düzenleme ve uygulamaların araştırılması” da yer almalıdır.
İHRACAT İŞLEMLERİNİN HIZLANDIRILMASI HAKKINDA
BAŞBAKANLIK GENELGESİ
Yayımlayan Kurum : Başbakanlık
Genelge Numarası : 2007/ 10
Resmi Gazete Tarih ve Sayısı : 2 Mayıs 2007 / 26510
Bu mevzuat kitabının çeşitli bölümlerinde, değişik vesilelerle ifade ettiğimiz gibi, ülkemiz dışticaret olgusuyla, gerçek anlamda 24 Ocak 1980 kararlarıyla tanışmıştır. Uygulanan ekonomik politika da “ihracat dayalı büyüme modeli” olarak anılmıştır. Bu nedenle, 1980 yılından sonra, ilki 1983 yılında yapılan genel seçimler ve takip eden seçimlerde tek parti veya koalisyon hükümetleri politikalarında ihracat ve ihracatçı adeta “baş tacı” edilmiştir. Tüm Hükümetler, göreve başlamalarının akabinde, ilk işlerden biri olarak “hiçbir mevki ve makamın ihracatı engelleyemeyeceği” şeklinde özetlenebilecek genelgelerle ihracata verdikleri önemi göstermişlerdir. İlk yıllarda, bu yaklaşım, ihracata yeni başlayan ülkemizde büyük heyecan ve motivasyon yaratmış; bazı girişimcilerimiz bu tür genelgeleri çok geniş yorumlayarak, kamyonları yükledikleri gibi gümrük kapılarına ihracat yapmak için dayanmışlardır. Aslında bu tür genelgelerle ifade edilmek istenen, ülkenin resmi kurum ve kuruluşlarıyla ihracata olumlu ve yapıcı bakış açısının vurgulanmasıdır. Yoksa, ilk dönemlerde algılandığı gibi “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” anlayışı değildir. İhracatın bağlı olduğu ve bugün gelinen noktada büyük ölçüde uluslararası kuralların yönlendirdiği bir sistem bulunmaktadır. Bu nedenle, bahis konusu Genelgeler devlet tarafından ihracata ve ihracatçıya gösterilen iyi niyet, ilgi ve cesaretlendirme olarak algılanmalıdırlar.
Aşağıya çıkardığımız Başbakanlık Genelgesi de geniş anlamda bu yönde değerlendirlebilirse de, somut unsurlar içermesi bakımından daha önce yayımlanan ve yukarıda bir nebze değinmeye çalıştığımız Genelgelerden birkaç adım öndeki bir yaklaşımın ifadesidir. İhracat, yetki dağılımı açısından geniş bir kamu yelpazesine dağılmış durumdadır. Kamu kurumlarının Genelgedeki talimatlara uyması, alınacak kararlara ve dolayısıyla ihracata şüphesiz ki belli oranlarda ivme kazandıracaktır. Önemli olan, uygulamanın Genelgede talimatlandırıldığı şekilde hayat bulmasıdır.
İHRACAT VE İTHALAT GENELGESİ
Yayımlayan Kurum : Hazine Müsteşarlığı (Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü)
Genelge Numarası : 2001 – GNL – 1
Yayımlandığı tarih : 23 Temmuz 2009
İhracatta ve ithalatta “mal” ne kadar önemliyse, mal karşılığında ödenmesi gereken “para” da o derecede önemlidir. Sonuçta ticaret, para kazanmak için yapılmaktadır. İşte tam bu noktada mal ve para ile ilgilenen kurumlardan bahsetmek gerekmektedir. Genel prensip itibariyle malla Ekonomi Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, para ile ise Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı ilgilenmektedir. Ancak konu “uluslararası ticaret” veya “yabancı para” veya “döviz” olduğunda Hazine Müsteşarlığı para konusunda ön plana çıkmaktadır. Çünkü, terminolojide “kambiyo işlemleri” denilen uluslararası ticaretin parasal boyutu Hazine Müsteşarlığı yetkisinde bulunmaktadır.
2008 Şubat ayındaki “ihracat bedeli dövizlerin yurda getirilme süreleri” konusundaki kısıtlamalar (süre şartları) kaldırıldıktan sonra, bu konu konusu önemini yitirmiş gibi görülse dahi, ihracat ve ithalat işlerinde para sirkülasyonu doğal olarak devam etmektedir.
Hazine Müsteşarlığı da kendisine verilmiş görev ve yetkiler çerçevesinde aşağıda yer alan genelgeyi yayımlayarak, bir düzenleme yapmıştır. Dış ticaretle ilgilenenlerin bilmeleri gereken bir mevzuat dilimi olduğundan, kitapta bu genelgeye de yer vermeyi uygun gördük.
İHRACATA DÖNÜK ÜRETİM STRATEJİSİ DEĞERLENDİRME
KURULU HAKKINDA BAŞBAKANLIK GENELGESİ
Yayımlayan Kurum : Başbakanlık
Genelge Numarası : 2010 / 12
Resmi Gazete Tarih ve Sayısı : 6 Eylül 2011 / 28046
İlgili bölümlerde değindiğimiz üzere, ülkemiz, uygulanan ihracat politikaları nedeniyle, ham madde ve yarı mamuller açısından yurt dışına bağımlı hale gelmiş ve bunun bir sonucu olarak, adına Dahilde İşleme Rejimi denilen sistem çerçevesinde, ihracatımızın yaklaşık yarısı, ithalat odaklı bir eksene girmiştir.
Bu bakımdan, ihracatın yapısının “iç üretime dönük” olarak transformasyonu kaçınılmaz hale gelmiştir. Yatırım teşvikleri başta olmak üzere, karar vericiler artık, bölgesel esaslı kararlar almak yerine, sektörel bazda uygulamalarla, dahilde işlemenin, iç üretime darbe vuran yönünü gidermek için gayret içindedirler. Zira dış ticaret açığı, ithalatın büyük boyutlara ulaşması nedeniyle, önlem alınmasını kaçınılmaz bir noktaya taşımıştır.
İşte bu gerekten hareketle, aşağıdaki Başbakanlık genelgesiyle, iddialı bir isimle yeni bir kurul oluşturulmuştur. Ancak asıl yapılması gereken, yatırım teşvik mevzuatındaki düzenlemelerle, ihracatçımıza, yurt içinde dünya fiyatlarıyla ham madde ve yarı mamul tedarik edecek bir üretim yapılanmasına gidilmesidir.
KEK EŞBAŞKANLIKLARI HAKKINDA GENELGE
Yayımlayan Kurum : Başbakanlık
Genelge Numarası : 2014 / 17
Yayımlandığı tarih : 15 Ekim 2014
Ülkemizin “ikili” ekonomik ve ticari ilişkilerinde, onlarca yıldır bir “Karma Ekonomik Komisyonu” (KEK) olgusu bulunmaktadır. Kitabımızın “Antlaşmalar” bölümünde, ilgilenenler ve merak edenler için bir KEK metni bulunmaktadır. Bu bölümde “KEK Eşbaşkanlıkları Hakkında Genelge”ye yer vermemizin sebebi, KEK konusuna destek bir bilgi vermektir.
KEK’ler, Ekonomi Bakanlığı’nın yetki ve sorumluluk alanında olmakla beraber, Ekonomi Bakanı’nın bizzat tüm KEK’lerde başkanlık etmesi maddeten mümkün değildir. O nedenle, bir Başbakanlık Genelgesi ile, hangi bakanların hangi ülkelerle yapılacak KEK toplantılarından sorumlu olacakları belirlenmektedir. Aşağıdaki Genelgeye Resmi Gazete’den ulaşığ eki listeye bakıldığında, ilgili bakanların listesi, karşılarında ilgili ülkelerin adlarıyla görülebilecektir.
TARIM ÜRÜNLERİNE İLİŞKİN DAHİLDE İŞLEME REJİMİ GENELGESİ
Yayımlayan Kurum : Ekonomi Bakanlığı
Genelge Numarası : 2011 / 1
Yayımlandığı tarih : 12 Aralık 2011
Dahilde İşleme Rejimi’nin, ülkemiz dış ticareti içindeki önemine, çeşitli bölümlerde
değindik. Burada da, ihracatımızın yaklaşık % 50’sinin bu rejim sayesinde gerçekleşebildiğini tekrarlayalım. Bu rejimin son derece rasyonel ve ihracatçımıza dünya piyasalarında rekabet gücü kazandıracak bir uygulama olduğunu söylemek gerekmektedir. Ancak, bir ülkenin % 50’sinin dahilde işleme sistemine dayalı olması, bir o kadar da sağlıklı olmayan bir durumdur.
Sistemin zaman içinde akılcı bir baza oturtulacağı ümidimizi muhafaza ederek,
kitabımız kapsamına, bu genelgeyi de almayı uygun gördük. Zira, özellikle tarım ürünlerinde, dahilde işleme konusundaki uygulama son derece karmaşık bir yapıya sahiptir. Bunu gören Ekonomi Bakanlığı, akla gelebilecek soruların ve sorunların büyük bölümünü karşılamak üzere ve bu suretle uygulamadaki karışıklıkları önlemek üzere bu genelgeyi çıkarmıştır.
Öğrencilerin, bu genelgeye göz atmaları, dahilde işleme konusunun ne kadar ayrıntılı bir iş olduğunu da farkına varacaklar ve bu paralelde, terminolojik olarak bir çok yeni kavram da (örneğin: fire) öğrenmiş olacaklardır.
Bu Genelge, mevzuat genel yayın düzeni nedeniyle Resmi Gazete’de yayımlanmamış, Ekonomi Bakanlığı’nın ilgili Kurum ve Kuruluşlara duyurmasıyla uygulamaya sokulmuştur.
TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI I-M SAYILI GENELGESİ
Yayımlayan Kurum : Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Genelge Numarası : I-M
Yayımlandığı tarih : 3 Temmuz 1991 / 20918
“Kambiyo” denildiğinde 32 sayılı Karar ne kadar fenomense, Merkez Bankası’nın I-M Genelgesi de o kadar ünlüdür. İlk yayımlandığı tarihten sonra defalarca değişikliğe uğramasına rağmen, 32 sayılı Kararın uygulanması bakımından, Hazine Müsteşarlığı’nın Tebliğleri ile birlikte birinci derecede rol oynayan mevzuattır. Çok fazla değişikliğe uğradığı için, metnin hemen başında 1. Maddede de görüleceği gibi, madde başlığı ile madde içeriğinin pararlellik kaybına uğradığı durumlar da gözlenebilmektedir. 1. Maddenin başlığı “KONVERTIBL VE NON-KONVERTIBL DÖVİZLER”
şeklinde olmakla beraber madde metninde sadece konvertibl dövizlerin adı yer almakta, “non-konvertibl” dövizler ise listede bulunmamaktadır. Bu durumu, hukuki tabiriyle “mefhumu muhalifinden” yani tersinden yorum şekliyle şöyle okumak gerekecektir: Listede yer almayan dövizler “non-konvertibl” dövizlerdir.
Metinde dikkat çeken bir başka durum da, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18 ve 19. Maddelerin “tulum” halinde yürürlükten kaldırılmış olmasıdır. Bu da, ihracat bedeli dövizlerin yurda getirlme süresi ile ilgili kısıtlamaların (süre kısıtlamalarının) 2008 yılı Şubat ayında yürürlükten kaldırılmasından ve ithalatla ilgili işlemler açısından da Hazine Müsteşarlığı Tebliğlerinin yeterli görülmesinden kaynaklanmaktadır.
Bir dış ticaretçi olarak mevzuatta “yürürlükten kaldırılan maddeler” görüldüğünde, bunların neler olduğunu merak edip iz sürmek, “dış ticaret donanımını” daha da geliştirecek bir yöntem olacaktır.
TÜRKİYE MARKA LOGOSU VE SLOGANI HAKKINDA GENELGE
Yayımlayan Kurum : Başbakanlık
Genelge Numarası :2015/4
Yayımlandığı tarih : 11 Nisan 2015/29323
Türkiye, 24 Ocak 1980’den sonra, dünya ekonomi ve ticaret sahnesinde yer alma gayreti içinde, ürün markalaşması yanında “ülke markası” konusunda onlarca girişimde bulunmuş, bunlarda bir süreklilik sağlayamamıştır. Bu defa, aşağıda metni verilen Başbakanlık Genelgesi ile yeni bir deneme yapılmaktadır.
Son yıllardaki “Komite” zenginliğine bu genelge ile “Türkiye Markası İzleme Komitesi” adı altında bir komite daha eklenmiştir.