Hilal SARI

Almanya merkezli German Marshall Fund tarafından Kondrad Adenauer Vakfı’nın katkılarıyla 14 ülkede (Türkiye, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Litvanya, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya, İspanya, İsveç, İngiltere ve ABD) gerçekleştirilen Transatlantik Trendler 2022 kamuoyu anketi ABD ve Avrupa Birliği’nin etkisinin azaldığını, Çin ve Rusya’nın etkinliğinin ise arttığını ortaya koyuyor. Küresel düzen, transatlantik ilişkiler, uluslararası güvenlik ve savunma, ve Çin’le ilişkiler olmak üzere dört ana bölüme ayrılan kamuoyu anketinin başlıca bulguları şöyle:

“ÇİN’İN ETKİ GÜCÜ İKİ KATINA ÇIKACAK”

ABD hala en etkili ülke olarak görülüyor ancak katılımcılar ABD’nin küresel düzen üzerindeki etkisinin gelecek 5 yılda keskin şekilde düşeceğini öngörüyor.

Katılımcıların yüzde 64’ü ABD’yi yüzde 17’si AB’yi, yüzde 13’ü Çin’i ve yüzde 6’sı Rusya’yı küresel ilişkilerin en etkili aktörleri olarak görüyor.

Ancak katılımcıların öngörülerine göre önümüzdeki beş yılda en etkili aktörün ABD olacağını söyleyenlerin oranı 27 puan düşüşle yüzde 37’ye geriliyor. AB’nin en etkili aktör olacağını bekleyenlerin oranı da 2 puan düşüşle yüzde 15’e geriliyor. Çin’in en etkili aktör olacağını öngörenler ise yüzde 13’ten neredeyse iki katına yüzde 25’e yükseliyor. Rusya’nın gelecek 5 yıl içinde en etkili aktör olacağını söyleyenlerin oranı da 4 puan artışla yüzde 10’a yükseliyor.

Türkiye’de Çin’in etkisini yükselteceğini öngörenlerin oranı %30. Rusya’nın etki gücünün artacağını öngörenlerin oranı ise %15. İtalya’da ise katılımcıların yüzde 44’ü Çin’in etkisini artıracağı görüşünde. Rusya’nın şu anda en etkili güçlerden olduğunu söyleyen katılımcıların oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 10 ile Türkiye.

GENÇLERİN GÖZÜNDE ABD’NİN ETKİSİ DAHA DÜŞÜK

Genç nesillerin ABD’nin dünya düzeni üzerindeki etkisine ilişkin nispeten daha negatif görüşleri var. 18-24 yaş arası katılımcılarda ABD için ‘en etkili’ diyenlerin oranı düşüyor. Örneğin Polonya’da 65+ yaş grubunda ABD’yi en etkili güçlerden biri olarak görenlerin oranı yüzde 86, genç Polonyalılar için bu oran yüzde 39. İngiltere ve Hollanda’da da gençler yaşlı kesime göre ABD’nin etki gücünü daha düşük olarak değerlendiriyor.

AB’nin etki gücü de genç yaş grubuna göre çok daha düşük. Örneğin Almanya’da AB’yi en etkili güç olarak gören 65+ kesim yüzde 37’yken, gençlerin sadece yüzde 7’si AB’yi küresel anlamda etkili bir güç olarak görüyor. Hollanda’da da bu oran yüzde 38’e yüzde 9 gibi geniş bir makas var.

KAMUOYU TAYVAN’A ASKERİ MÜDAHALEYİ DESTEKLEMİYOR

Ağırlıklı olarak Batılı ülkelerde gerçekleşen anketin önemli bulgularından biri de, Çin’in Tayvan’a askeri bir müdahalesi durumunda silah veya asker gönderilmesi desteklenmiyor. Katılımcılar diplomatik adımlar ve ortak yaptırımlarla ilerlenmesi taraftarı.

AB ve NATO katılımcıların büyük bir kısmı için hala ülkelerinin güvenliği açısından çok önemli görülüyor.

Türkiye ve İngiltere’de büyük bir çoğunluk AB’nin ülkelerinin güvenliği için önemli olduğu görüşünde.

Türkiye’deki katılımcıların büyük bir çoğunluğu küresel sorunların sadece ‘demokrasilerle’ çalışılarak çözülmesini istiyor.

Litvanya, Polonya ve Romanya’da çok büyük bir çoğunluk NATO’yu ülkelerinin güvenliği için ‘önemli’ veya ‘çok önemli’ olarak nitelendiriyor.

AVRUPALILAR: ÇİN’LE İLİŞKİLERİ ABD’SİZ HALLEDELİM

Avrupalı katılımcılar Çin ve Rusya’yla ilişkilerin ABD ile birlikte çalışılarak yönetilmesindense AB’nin kendi içinde birlikte çalışarak yönetmesini tercih ediyor.

Çin’le ilişkilerin değerlendirilmesi kamuoyu için zorlu bir konu. Bazı ülkelerde Çin’in bir partner mi, bir rakip mi yoksa bir hasım mı olduğu sorusuna ‘Bilmiyorum’ yanıtını veriyor.

Çin’e karşı daha sert bir tutum alınmasına en güçlü destek Fransa’da.

Konu yeni teknolojiler olduğunda birçok ülkede katılımcılar Çin’e karşı sert bir tutum alınmasındansa Çin’le işbirliği yapılmasını tercih ediyor.

Türkiye, Romanya’dan sonra Çin’in küresel ilişkilerdeki etki gücünü en olumlu bulan ülke. Katılımcıların yüzde 4’ü Çin etkisini ‘çok olumlu’ bulurken, yüzde 26’sı da ‘genel anlamda olumlu’ buluyor. Romanya’da bu oranlar sırasıyla yüzde 10 ve yüzde 39.

ALMANYA AVRUPA’NIN EN ETKİLİ ÜLKESİ

İsveç, Türkiye hariç tüm ülkeler için en güvenilir partner olarak görülüyor. Katılımcıların yüzde 71’i bu görüşte. Kanada ve Almanya da katılımcıların yüzde 70’ine göre güvenilir partnerler.

Katılımcıların yüzde 75’i Almanya’yı Avrupa’nın en etkili ülkesi olarak değerlendirirken, Fransa yüzde 65’le ikinci sırada, İngiltere yüzde 55’le üçüncü sırada geliyor.

Almanya’ya güvenin en düşük olduğu ülke yüzde 43 ile Türkiye. Portekiz’de ise katılımcıların yüzde 84’ü Almanya’yı güvenilir bir partner olarak görüyor.

Kendi ülkesine “Avrupa’da en etkili ülke” diyenlerin oranı ve genel anket sonuçları arasındaki en büyük fark Türkiye’de. Türkiye’deki katılımcıların yüzde 34’ü Türkiye’yi Avrupa’nın en etkili üç ülkesi arasına koyarken, anketin genel katılımcılarında sadece yüzde 8 aynı fikirde. İtalyanlar da yüzde 13 genel anket sonucuna karşılık yüzde 31 ile sapması en yüksek olan kamuoyu görüşüne sahip ülkeler arasında.

TÜRKİYE’YE GÜVEN ARTSA DA HALA ‘EN GÜVENİLMEYEN’ ÜLKE

Anketin en çarpıcı sonuçlarından biri ise Türkiye’nin anket yapılan ülkelerin genelinde en güvenilmeyen partner olarak görülmesi. NATO üyeliğine karşı çıkılan ancak şimdilik bazı koşulların yerine getirilmesi durumunda üyelik konusunda uzlaşılan İsveç’te Türkiye’yi güvenli bulanların oranı 5 puan düşüşle yüzde 11’e gerilemiş. Anket genelinde ise Türkiye’yi güvenilir bulan katılımcıların oranı yüzde 27. 2021 yılına göre Türkiye’yi güvenilir bir partner olarak bulanların oranı 4 puan artmış durumda.

3 AMERİKALIDAN 1’İ: DEMOKRASİ TEHLİKEDE

ABD’li neredeyse her üç katılımcıdan biri ABD’de demokrasinin tehlikede olduğu görüşünde.

Türkiye’de katılımcıların sadece yüzde 21’i demokrasinin durumundan memnun ve bu anket genelindeki en düşük oran.

Polonya (yüzde 36) ve İtalya’da (yüzde 31) da kamuoyunun sadece küçük bir kesimi demokrasinin durumundan memnun.

Avrupa’daki katılımcıların çoğunluğu ABD Başkanı Joe Biden’ın uluslararası ilişkileri ele alış biçimini onaylıyor. Biden’ı onaylayanların oranı en yüksek Polonya’da, en düşük oran ise Türkiye’de.

Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılması konusunda Türkiye hariç tüm ülkelerde güçlü bir destek var.

Güçlü bir çoğunluk ABD’nin Avrupa’nın savunmasına dahil olmasını istiyor. 2021’e göre bu görüşün en fazla arttığı ülkeler İsveç, İspanya ve Hollanda.

En büyük tehdit: Savaş, Rusya ve iklim krizi

Atlantik’in iki yakasında yapılan ankette katılımcıların 2022 yılında en büyük güvenlik sorunu olarak gördüğü üç unsur sırasıyla savaşlar (yüzde 18), iklim krizi (yüzde 18) ve Rusya (yüzde 17). İtalya, Fransa ve Kanada, kamuoyunun iklim krizini en büyük güvenlik tehdidi olarak gördüğü ülkeler.

Ukrayna’ya yakın ülkelerdeki katılımcılar için ise savaş ve Rusya daha büyük bir tehdit olarak görülüyor: Almanya’da katılımcıların yüzde 21’i Rusya’yı, yüzde 22’si bir savaşı, Polonya’da yüzde 35’i Rusya’yı yüzde 25’i bir savaşı en büyük tehdit olarak görüyor.

Türkiye’deki katılımcıların güvenlik tehdidi olarak gördüğü unsurlar anket genelindekinden çok farklı. Göç, Türkiye’deki katılımcıların yüzde 37’si için en büyük güvenlik tehdidi olarak görülüyor. Katılımcıların yüzde 17’si nükleer silahlanma konusunda endişeli olduğunu aktarıyor ve bunu en önemli veya ikinci önemli güvenlik riski olarak dile getiriyor. Yüzde 16 ile terör üçüncü sırada gelirken, yüzde 15 ile devletler arası bir savaş dördüncü sıradaki güvenlik tehdidi. İklim krizi ise katılımcıların sadece yüzde 8’i tarafından güvenlik tehdidi olarak görülüyor. Rusya’yı güvenlik tehdidi olarak görenlerin oranı ise sadece yüzde 3.