Bölgesi’nde resesyonun ABD’den daha önce, bu yıl içerisinde başlamasının ve doğalgaz krizinin enerji fiyatlarında oynaklığı artırması nedeniyle daha ağır yaşanmasının beklendiği belirtilen açıklamada, hane halklarının olası bir şoka hazırlandığı ve harcamalarını kıstığı kaydedildi. Bloomberg’in haberine göre yapılan açıklamada, yükselen faiz oranları ve küresel enflasyon nedeniyle 2023 yılında hükümetlerin fonlama maliyetlerinin de artmasının beklendiği ifade edildi. Koronavirüs salgınına ilişkin belirsizlikler ve emlak sektöründe devam eden gerilim nedeniyle görünümün kısıtlı kaldığı Çin’in ise gelecek yıl küresel büyümeyi anlamlı bir şekilde artırmasının beklenmediği bildirilen açıklamada, “2023’te daha zayıf küresel büyümeye, daha yüksek ülke borçlanma maliyetleri eşlik edecek” ifadesi kullanıldı. Jeopolitik risklerin yüksek seyrini sürdürdüğü belirtilen açıklamada, “Henüz Rusya ve Ukrayna için ve benzer şekilde Çin-ABD ilişkileri için uzlaşmaya yönelik net bir yol yok” denildi. Tedarik zincirlerinin küresel çatışmalara ilişkin risklerden etkilendiği, olası risklerin yayılma eğilimi gösterdiği belirtildi.

Açıklamada ayrıca, “Gelişen piyasaların ülke kredilerine ilişkin riskler doların değerlenmesiyle arttı. Dikkatler 2023 yılında daha çok rezervlerine oranla finansman ihtiyacı yüksek olan, daha küçük gelişen piyasa ekonomileri üzerinde olacak” değerlendirmesi yapıldı.