Türkiye’nin ekonomisine yön veren kadınlar, 8 Mart Kadınlar Günü vesilesiyle DÜNYA yazı işleri masasında buluştu. İş dünyasında kadınlar için rol model olan 8 önemli isim Dünya’nın 8 Mart gazetesini birlikte hazırladı. Geçen yıl 2030 BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı esas alan bir gelecek için kritik döneme girildiğine ve kadınların rolüne dikkat çekilirken bu yıl masadaki kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin son bulmasının insanlığın geleceği için önemli olduğu vurgulanırken, seferberlik çağrısından bulundu. Dünyanın artık sıfırlanması ve ortak akılla yönetilmesi gerektiğine dikkat çekilirken, kadınlara pozitif ayrımcılıktan ziyade insan olmasından doğan haklarının verilmesinin yeterli olduğunun altı çizildi.

Kadınlar ortak akla ilham oluyor

■ İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe: Bu masada olmamın sebebi yaklaşık 20 yıldır bütün STK’ların içinde kadın eşitliği için savaş veriyor olmamız. Tırnaklarımızla kazıdık, ‘olmazsak olmaz’ diyerek, erkekleri iterek koltuk açtık. Bizi yönetim kurullarına aldıklarında hep en sonlara koydular. ‘Yedeğin yedeğine bir kadın’ yazın diye söyleniyordu. Şimdi değişiyor. İstanbul Sanayii Odası’nda iki dönem üst üste aynı kadın hiç olmamış, İhracatçılar Meclisi’nde de 4 dönem aynı kadın olmamış. Hemen hemen Türkiye’deki tüm STK’larda varım. Çocuklarımın vaktinden ayırıyorum ama çok mutluyum. Bugün bu masalar böyle oluştu. Çocuklarıma miras bırakacağım şey de bu algı. Kadınların masada olması şirketlerin de ortak akla yönetilmesine ilham oluyor.

Kararlar daha çok kadınlara bırakılsın

■ TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Nilgün Özdemir: İş hayatında 42’nci yılım, 15 yıldır da sürdürülebilirlik platformlarındayım. İki erkek çocuğum da olsa kadını her yerde destekleme zorunluluğumuz, ihtiyacımız var. Sürdürülebilir kalkınma maddelerinin 17’sinde de kadının elinin değebileceği yerler var. El birliği ile birbirimize sahip çıkıp, yüceltmemiz gerekiyor. Keşke ihtiyaç olmasa da pozitif ayrımcılığı konuşmasak. Keşke herkes eşit olsa insan insan olsa erkek kadın ayrımı konuşulmasa… Her alanda çeşitlilik olsun diye değil, karar alma noktalarında kadınları görmemiz gerekiyor.

Bir kadına dokunmak bile fark yaratıyor

■ TİM Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Yaş Sebze ve Meyve İhracatçıları Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu: Aile şirketimizde ikinci kuşak yöneticiyim. Ben babamın oğlan kızıyım, beni oğlu olarak görüyor. Yaklaşık 22 yıldır iş hayatındayım, 12 yıldır STK’larda çalışıyorum. 12 yıldır İstanbul Yaş Sebze ve Meyve İhracatçıları Birliği yönetim kurulu üyesiyim, 1 dönem başkan yardımcılığı yaptım, 4 yıldır da başkanlığını yürütüyorum. Tarım dediğimiz zaman da erkek egemen bir sektör. Ben de kadın olarak görülmek için çok çabaladım. TİM’in ilk ve tek kadın yönetim kurulu üyesiyim. Bu masanın etrafındaki kadınlar olarak şanslıyız. Dönüp baktığımızda pandemide kadının yeri daha da zorlaşıyor. Biz birbirimize destek olmak zorundayız. Konya Ereğlisi’nde yüzde 80 mavi yakalı kadınla çalışıyoruz. Beyaz yakalılarda yüzde 20 kadın var. Gönüllü olan kadınlarımıza sonsuz yardım ediyoruz, hat başında çalışan bir kadına yardımcı olduk, eğitimlerle Ar-Ge müdürü çıkarttık. Hepimizin birer kadına dokunması bile fark yaratıyor.

Çıktığımız asansörleri aşağıya gönderiyoruz

■ L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen: Kadın egemen bir sektörde olmama rağmen şirketin ilk kadın ve ilk Türk genel müdürüyüm. Bu kadar kadın egemen sektörde bile olamıyorsa diye sorgulatıyor. Hem kişisel hem kurumsal gücüm ve etkimi toplumsal cinsiyet eşitliği için kullanmayı çok önemsiyorum. Bize düşen bu cam tavalarını kırınca ya da çatlak açınca arkamızdan gelenlere yol açıyoruz. Hep kız kardeşlik çemberlerinde konuştuğumuz gibi; bizi buraya çıkaran asansörü aslında aşağıya göndermeliyiz ki aşağıdakiler de gelebilsin.

Anadolu’da kadına rol model olmak çok önemli

■ Nazar Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Nazlı Ceylan Balduk Kurtul: Ben 25 yaşında Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) yönetim kurulu üyesiydim. Anadolu toplantılarına gittiğimizde tek kadın bendim. Fotoğrafın bir kenarında oluyordum. Kahramanmaraş Sanayi Odası Yönetim Kurulu üyesi ilk ve tek kadınım. Anadolu’da rol model olmak çok önemli, kadınlar çok çekiniyor. Bizim kendi şirketimizde yönetim kurulumuzun yüzde 50’si kadın, beyaz yakalılarda yüzde 46’sı mavi yakalılarda yüzde 35’i kadın… Bu sayısı yüzde 50’ye çıkartmak istiyoruz. Yönetim Kurulu başkanımız da kadınların hak ettiği yerlerde olmasının önünü açan bir erkek rol model. Erkeklerin bu konuda öncülük etmesi daha da önemli.

Eşit bir katılım hakkımız olursa zaten başaracağız

■ WelD Uluslararası Taşımacılık Yönetim Kurulu Üyesi Çiğdem Cebecigil: Yaklaşık 20 yıldır taşımacılık sektöründeyim, son 2 yıldır da kendi organizasyonumuzu yönetiyoruz. Taşımacılık deyince birçok kişinin aklına ilk kamyon şoförü geliyor, dolayısıyla çok erkek egemen bir sektör. Kadın yönetim kurulu üyesi ya da kadın yönetici çok bulamıyorsunuz. Halbuki kadınların detaycılığı, ince düşünmesi çok yansıyor bizim dünyamıza. Şirketimizde yönetimde de var sahada da yüzde 60’dan fazla kadın çalışan var. Pozitif ayrımcılık değil, eşit bir katılım hakkımız olursa zaten biz başaracağız.

Çözerse teknolojide kadın çözer

■ Teknolojide Kadın Derneği (WTech) Kurucusu Zehra Öney: 20 yıla yakın süredir teknoloji içinde üreten bir kadınım. Kadın teknoloji ile yakın değil ve kültürel kodlarımızda buna müsade etmiyor. Kadını teknoloji ile güçlendirelim dedik. Teknolojide kadın derneğini kurduk. Kapsayıcılığı yaymaya başladık. Teknoloji hep temelde olacak diye düşünüp, toplumsal eşitsizliği içinde ‘çözerse teknolojide kadın çözer’ dedik. Teknoloji ile güçlenen kadın aranan olacak. Akıl gücünü harman edecek ki teknoloji ile yetenek odaklı insan faktörüne kadının güçlenmesiyle gidelim istedik.

Kadının varlığı doğal akışta olmalı

■ Moda tasarımcısı Özlem Süer: Tasarımcıyım, akademik yanımda var. Mimar Sinan’da yardımcı doçent oldum sonrasında kendi şirketimi kurdum. Şanslı taraftayım kadının ürettiği, kadının önde olduğu ve varlığını hep taçlandırdığı bir sektördeyim. kendi şirketim de kadın ağırlıklı ama ben eşitliği savunuyorum. Kadının varlığı hayatın doğal akışında olmalı. Bunun doğal bir halde herkesin aynı masada rahatça oturup, kapının girişinden çıkışına kadar kadınların da içinde olduğu bir düzen olmalı. Keşke gerçek eşitlik düşüncesine kavuşabilsek, kadın bulunduğu her noktayı taçlandırabilsek diye düşünenlerdenim.

“Mesleklerin cinsiyeti yok”

İTO Komite Başkan Yardımcısı Nora Karakaş, yazı işleri masasına mesajıyla katıldı: İş hayatında en büyük eşitsizlik terfi mekanizmasında. Kadın zaten şansının olmadığını düşündüğü alanlara yönelmekten imtina ediyor. Biliyor ki, otomotiv, enerji, maden gibi erkeklerin egemen olduğu sanayi alanlarına yönelirse eşit şartlarda yarışmayacak ve terfi şansı olmayacak. Araç filo kiralama alanında faaliyet gösteren şirketler içinde sadece üç kadın genel müdürden biriyim. Bu eşitsizliğin bozulması için elimden geleni yapıyorum. Şirketimizdeki kadın çalışan oranı yüzde 32. Yönetim kademelerinde kadın çalışma arkadaşlarımla omuz omuza çalışmak bana güç veriyor. Kadınların yönetimde söz sahibi olmaları hem kurumlar adına doğru kararlar alınmasını hem de finansal performansının yükselmesini sağlıyor.

8 KADIN LİDERDEN 8 MADDELİK MANİFESTO

Daha kapsayıcı ve adil bir dünya için hayatın her alanında kadınların karar alma mekanizmalarındaki temsiliyeti artmalı.

Savaşı değil barışı konuşmak için müzakere masalarında kadın mutlaka etken olmalı.

Dünyanın geleceğini şekillendirecek güç, kadının özünde var. Yön verme, yol ver!

Sürdürülebilirlik kadınla başladı. Anadolu kadınını kalkınmaya ve üretime dahil et!

Bilim ve teknolojinin lideri kadınlar olacak. Çünkü yapay zekanın kadın aklına ve duygusuna ihtiyacı var.

İnsanı güçlendirmek için sanat ve yaratıcı endüstrilerin merkezinde, yaratıcı üretimde daha fazla kadın!

Tarladan sofraya uzanan döngüsel ekonomi ancak kadınla yönetilebilir.

Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak cesur ve güçlü aksiyonlara ihtiyaç var. Hemen, şimdi paydaşların güç birliği şart!