Muş, ​​​​​​​Turkuvaz Medya Grubu’nun Sabah Gazetesi tarafından düzenlenen, Türkiye İhracat Seferberliği Eğitim Hizmeti İhracatı Zirvesi’ndeki konuşmasında, Türkiye’nin mal ve hizmet ihracatında geldiği nokta ve yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi.

2022 yılının küresel ölçekteki sıkıntılarla geçtiğini anımsatan Muş, buna rağmen Türkiye’nin koymuş olduğu hedefleri yakalayacağını, rakamların bunu gösterdiğini söyledi.

Muş, Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü’nü 2021 yılında kurduklarını anımsatarak, şu bilgileri verdi:

“Akabinde yeni teşvik politikasını buna göre belirledik çünkü onu mal ihracatından tamamen ayırıyoruz, onun dinamikleri daha farklı. Bu alana özel bir önem veriyoruz. Bu alanı geliştirmek üzere hem önemli bir kaynak ayırıyoruz vereceğimiz teşviklerden hem de yeni hedefler koyuyoruz. 2023 ile alakalı 10 milyar TL’lik bir ihracat desteği sağlayacağız.

Bunun bir kısmı mal ihracatına, bir kısmı da hizmet ihracatına olacak şekilde verilecek. Bir taraftan da büyük yatırımlarımız söz konusu. Bir yatırım iştahı var, bunu görüyoruz. Türkiye’ye yönelik bir önemli talep var. Dünyada yatırımın önünde belirsizlik en büyük engel. Maliyeti bir şekilde finanse ediyorsunuz ama belirsizlik ciddi şekilde yatırımları etkiliyor. Uluslararası ticareti etkiliyor. Bu belirsizlik bizden kaynaklanmıyor.”

Bakan Muş, küresel ekonomik gelişmelere atıfta bulunarak, tüm bu şartlar altında hem mal ihracatçısının, hem hizmet ihracatçısının yanında olacaklarını ve desteklemeye devam edeceklerini bildirdi.

“Yüksek enerji faturaları cari dengemizi bozuyor”

Ara malların yerlileştirilmesi konusuna değinen Muş, burada yapılan çalışmaların ihtiyaca ve günün koşullarına güncellenerek süreceğini söyledi.

Muş, şu değerlendirmelerde bulundu:

“İhracatçı firmalarımız bir ithalat yapıyorlar, bunu işliyorlar, üretiyorlar, bir kısmını satıyorlar, bir kısmını iç piyasaya veriyorlar. Bizim imalatçı ihracatçı firmalarımızın cirolarının yaklaşık üçte biri ihracattan gelir, üçte ikisi iç piyasaya verdikleri maldan gelir. Dolayısıyla ihracatın ithalat ilişkisine baktığınız zaman biz hem içerideki ihtiyacı karşılıyoruz, çünkü alıyoruz yurt dışından ham maddeyi ve bütün ürünleri sizin üretme imkanınız yok, bunu işliyoruz, bir de iç piyasaya veriyoruz. Bu seneki anormalite, aslında geçen sene başlayan anormalite, enerji fiyatlarındaki dengesizlik. Bütün dünya çok yüksek enerji faturaları ile karşı karşıya. Dolayısıyla bizim biraz dengelerimizi, cari dengemizi o bozuyor. Normal rasyonel beklentilerin olduğu bir enerji piyasasında bu faturalar çıkmaz, bu faturaların çıkmadığı yerde de bizim cari dengede böyle bir tablo ile karşılaşmazdık. Cari dengemizin olumsuz yönde etkilenmesinin arkasındaki en önemli sebep, artan enerji faturaları oldu. Biz ara malında çok dışa bağımlı bir ülkeyiz diye bir şey yok. Türkiye imalatçı bir ülke, ciddi üretim yapma kabiliyeti olan bir ülke.”

“Karadeniz’deki yeni rezerv, Türkiye’yi başka bir lige götürecek”

Mehmet Muş, durumun dünyada da aynı olduğuna dikkati çekerek, önümüzdeki 5 yıl içinde girdi tedarik zincirindeki bu bağımlılığın daha da aşağı düşeceği bir dönemin yaşanacağına işaret etti.

Özellikle Adana Ceyhan bölgesinde çok büyük ve önemli yatırımlar yapıldığına dikkati çeken Muş, şunları kaydetti:

“Bunlar da faaliyete geçmeye başladığı andan itibaren ciddi bir rahatlama göreceğiz. Yaklaşık 50-55 milyar metreküp doğal gaz ithalatımız var. Ve bizim sanayimizi en çok zorlayan enerjinin maliyeti. (Karadeniz’deki 710 milyar metreküp doğal gaz rezervi) Bu, girmeye başladığı andan itibaren zaten bambaşka bir seviyeye çıkıyoruz.

Hem cari dengede çok ciddi şekilde bizi rahatlatacak, hem enerjinin maliyetine birçok ciddi rahatlatacak, hem enflasyon üzerindeki baskıyı olumlu etkileyecektir. Şimdi bu enerji geldiği an, bambaşka bir seviyeye çıkacak Türkiye. O enerji Türkiye’yi başka bir lige götürecek.”

“Yıl sonu ihracatımıza 250 plus diyeceğiz, plus’ın ne olduğunu pazartesi göreceğiz”

Önümüzdeki hafta yapılacak yıllık ihracat rakamları açıklaması öncesi, yıllık bazda ihracat rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Muş, “250 plus diyeceğiz, plus’ın ne olduğunu pazartesi göreceğiz. Bizim dünya ihracat ortalamasının üzerinde ihracat yapma kabiliyetimiz var. Özellikle son 2 yılda da dünyadan daha çok arttırmışız biz ihracatımızı, bu yeteneğimiz var. Dolayısıyla önümüzdeki 2023-2024-2025 yıllarıyla alakalı hedeflerimizi biz yine bu yıl ki rakamın üzerine koyarak gideceğiz. Bizim bütün hedefimiz geldiğimiz noktanın gerisine değil, üzerine koyarak gitmek, fakat bu belirsizliklerin biraz berraklaşması lazım, biraz herkesin önünü görebilmesi lazım. O oluşursa biz çok daha hızlı bu performansımızı sürdürürüz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin eğitim hizmeti ihracatına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Muş, Bakanlık bünyesinde bu alanda yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

Muş, Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü’ne yaklaşık 400’ün üzerine uzman yardımcısı alacaklarını ve burada bulunan yapıları güçlendireceklerini dile getirerek, hizmet ihracatına özel bir önem atfettiklerini anlattı.

Türkiye’nin hizmet ihracatındaki payını her geçen gün artırdığına dikkati çeken Muş, “Mevzuatımızı buna göre güncelliyoruz, teşviklerimizi buna göre güncelliyoruz, iş dünyasının gündemin, buna göre şekillendiriyoruz. Dolayısıyla biz buradan alacağımız payı önümüzdeki dönemde çok daha fazla artıracağız. Zaten 2023’te hizmet ihracatını 100 milyar doların üzerine çıkaracağız. Artık biz ihracatı konuşuyorken sadece mal ihracatını değil mal ve hizmet ihracatını konuşuyor olacağız. Eğitim ihracatında da yeni yeni pay almaya başlıyoruz, buradaki sorunlara ve ihtiyaca göre düzenlemelerimizi güncelleyeceğiz. Sektörü geliştirme adına biz bakanlık olarak ne kadar destek verilmesi gerekiyorsa bunu vereceğiz” diye konuştu.