İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, odanın haziran ayı meclis toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gayrisafi katma değerden ücretlerin aldığı payın salgının da etkisiyle yüzde 31,5’e indiğini belirten Avdagiç, “Oluşan refah artışından, büyümeden toplumun tüm kesimlerinin eşit faydalanmasını sağlamak hepimizin görevi. Sadece devletimiz değil, bizler de iş dünyası olarak çalışanlarımıza karşı sorumluluklarımızı gözden geçirmeliyiz. Bunu yaparsak, işte o zaman hep söylediğimiz tarihi fırsatları kaçırmayız. Toplam talebi de toplam arzı da bereketlendiririz. Üretimde, ihracatta, velhasıl ekonominin her alanında ezberleri bozarız.” değerlendirmesini yaptı.

“Yıl sonu ihracatımızın 270 milyar doları aşmasını bekliyoruz”

Ekonomi için öncü kabul edilecek bir diğer başlığın da ihracat olduğunu aktaran Avdagiç, “Mayıs ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,2 artışla 19 milyar dolara ulaştı. Altını çizmek isterim ki bu rakam, mayıs ayları itibarıyla tüm zamanların en yüksek ihracat seviyesini ifade ediyor. Yılın ilk 5 ayındaki ihracat, 2021’e göre yüzde 20,4 artarak 103 milyar dolara, mayıs itibarıyla son 12 aylık ihracatımız da 236 milyar dolara dayandı. Bu artışın sürmesi halinde, yıl sonu ihracatımızın 270 milyar doları aşmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

İhracatla birlikte ithalatta da yüksek oranlı artış yaşandığına dikkati çeken Avdagiç, bu artışta, küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki yükselişlerin etkili olduğunu, dış dengede açığı ortadan kaldırmanın, enerji ithalatı ihtiyacı sebebiyle kısa vadede kolay görünmediğini ancak açığı sınırlamak için yeterli güce ve potansiyele sahip olunduğunu bildirdi.

“Üretimde offshoring, yerini friendshoringe bırakıyor”

21’inci yüzyılın ilk çeyreğinin tüm ülkeler için tam anlamıyla krizler dönemine dönüştüğünü, ekonomi uzmanlarının da pandemiyle başlayan, Ukrayna-Rusya savaşı ile devam eden krizlerin etkisini ve çokluğunu ifade etmek için “katmerli kriz” tabirini kullandıklarını aktaran Avdagiç, devamında şunları kaydetti: “Dünyayı saran bu katmerli krizi çözmenin tek yolu var; kapsayıcı ve bütüncül bir çözüm ortaya koyabilmek. Yani dünya karşı karşıya olduğu krizlerden sadece birine odaklanıp diğerlerini önemsemezse bir kıskacın içine sürüklenecek. Bu da bize gösteriyor ki katmerli kriz döneminde dünya katmerli bir değişime doğru gidiyor. Artık küreselleşme trendinin yerini bölgeselleşme alıyor. Üretimde offshoring ise yerini friendshoringe, yani dost ülkelerde üretim yapmaya, bırakıyor. Tarihsel bir kırılım ve dönüşüm noktasına hep birlikte şahitlik ediyoruz.”

Avdagiç, Türkiye’nin gayrisafi milli hasılasının yüzde 30’unun, sanayi üretiminin yüzde 35’inin, sanayi katma değerinin yüzde 25’inin, ihracatın yüzde 50’sinin, finans ve sigorta hizmetlerinin yüzde 60’ının, bilgi ve iletişim hizmetlerinin yüzde 65’inin ve patent tescillerinin yüzde 50’sinin İstanbul’da gerçekleştiği bilgisini verdi.

Avdagiç, “Eğer Türkiye teknoloji rönesansını başlatacaksa, doğum yeri tartışmasız İstanbul olacaktır. Geçen hafta kamuoyuyla paylaştık. Bir kez daha buradan ifade ediyorum ki bu niteliklerinden dolayı İstanbul, özel yapısına uygun özel teşvikleri hak ediyor. Bize göre Türkiye ekonomisinin teknolojik ve yeşil dönüşüm hikayesi İstanbul’dan başlayacaktır. Daha da önemlisi, İstanbul’un bu süreçte avantajlarıyla ortaya koyacağı başarı, diğer şehirlerimize de ilham verecektir.” ifadelerini kullandı.