Hüseyin GÖKÇE / ANKARA

Bu oran ile birlikte işletmelere, güncel piyasa koşullarına göre sabit kıymetlerini enflasyona karşı koruma imkanı verildi. Başka bir ifade ile, sabit kıymetler piyasa koşullarındaki emsal değerlere getirilmiş olurken, isteğe bağlı olan enflasyon düzeltmesini uygulayan işletmelerin önemli bölümünün daha düşük vergi ödemesinin önü açılmış oldu.

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından cuma günü geç saatlerde yayımlanan 61 numaralı sirküler ile ticari ve zirai kazançlarda uygulanmak üzere 2022 yılı üçüncü geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı yüzde 92.93 olarak ilan edildi.

Sirkülerde, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298’inci maddesinin (B) fıkrasına istinaden yıllık olarak hesaplanan, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen yeniden değerleme oranına, vergi kanunlarından kaynaklanan nedenlerden dolayı geçici vergi dönemlerinde de ihtiyaç duyulduğu ifadeleri yer aldı.

2022 yılı içerisinde mükelleflerin VUK geçici 32 ve mükerrer 298. madde hükümleri dahilinde yeniden değerleme yapma imkanı bulunuyor. Ancak, birincisinden yararlanmak için yüzde 2 vergi ödemek gerekiyor, diğerinin ise herhangi bir vergi yükü bulunmuyor. Mükelleflerin mükerrer 298’inci madde hükümlerinden yararlanmadıkları sürece geçici 32’nci madde hükümlerinden yararlanma hakları her zaman saklı.

KARTOĞLU: Mükellef lehine bir uygulama

İşletmelerin satın aldıkları sabit kıymetlerin, kural olarak, maliyet bedeli ile değerlenerek, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenen süre içerisinde dönem matrahından indirim konusu yapıldığı bilgisini veren TÜRMOB Başkanı Emre Kartaloğlu, “Özellikle enflasyon dönemlerinde sabit kıymetler, maliyet bedeli ile bilançolarda yer aldıklarından, zaman içerisinde değerlerini yitirmekte, ayrılan amortisman tutarları nominal olarak düşük kalmakta ve işletmelerin daha fazla vergi ödemelerine neden olmaktadır” dedi.

Örneğin 2019 yılında 100 bin liraya alınan bir sabit kıymetin, 2022’de aktifte halen 100 bin lira olarak görüldüğünü belirten Kartaloğlu, oysa bu kıymetin bugün 300 bin lira olabileceğini bildirdi.

Bu mükellefin bilançosunda yeniden değerleme uygulayarak sabit kıymetin değerini daha yüksek belirleyebileceğini söyleyen Kartaloğlu, böylece işletmenin lehine olarak daha az vergi yükü çıkabileceğini bildirdi.

VUK’da yapılan düzenleme ile enflasyon düzeltmesi kapsamına giren mükelleflere amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutma olanağı sağlandığını hatırlatan Kartaloğlu, “Yeniden değerleme uygulamasından, tam mükellefiyete tabi bilanço esasına göre defter tutan; kolektif, adi komandit ve adi şirketler de dahil olmak üzere gerçek kişi işletme sahibi gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilmektedir” diye konuştu.

Bu düzenlemeyle bir anlamda yeniden değerlemenin sürekli hale getirildiğini söyleyen Emre Kartaloğlu, yeniden değerleme oranının belirlenme yöntemini ise şöyle açıkladı: “Geçici vergi dönemleri itibarıyla yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı, bir önceki yılın Kasım ayından başlamak üzere; 3, 6 ve 9’uncu aylarda bir önceki 3, 6 ve 9 aylık dönemlere göre Yİ-ÜFE değerinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranı esas alınmak suretiyle belirlenmektedir.”

Yeniden değerleme uygulamasının zorunlu olmadığını, isteyen mükellefin uygulayabileceğini söyleyen Kartaloğlu, “Geçici vergi dönemlerinde yapılan tercih yıllık uygulamayı bağlamamaktadır. Örneğin 2022 yılı geçici vergi dönemleri itibarıyla yeniden değerleme yapan mükellef isterse 2022 hesap dönemi sonunda yeniden değerleme yapmayabileceklerdir. Sadece amortismana tabi iktisadi kıymetler için değerleme yapılmaktadır, arazi ve arsalar kapsam dışındadır” dedi.

Yeniden değerlemenin, özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde mükelleflerin lehine bir uygulama olduğunu belirten Emre Kartaloğlu, “Bu nedenle, mükelleflerin bu uygulamadan faydalanmaları önerilmektedir” şeklinde konuştu.

TOLU: Vergisel avantaj sağlayacak

DÜNYA gazetesi Yazarı Abdullah Tolu, yeniden değerleme ile şirketlerin enflasyon karşısında eriyen sermayelerinin bugünkü değerine taşınarak birçok vergisel avantaj sağlanmasının mümkün olduğunu belirterek, “Ancak, yeniden değerlemenin sağlayacağı avantajların önem derecesi her bir mükellef özelinde değişebilir. Bazıları için bilanço güçlendirmesi (kredibilite) önemli iken, bazıları için vergi avantajları öncelikli olabilir. Yeniden değerleme yapıp yapmamaya karar verirken mükelleflerin bu özel tercihlerinin de göz önünde bulundurulması lazım” dedi. Şu an uygulamada % 2 vergili (geçici 32. Madde) ve vergisiz (mükerrer madde 298/Ç) olmak üzere iki farklı yeniden değerleme düzenlemesi bulunduğuna işaret eden Tolu, 2022 yılı geçici vergilendirme dönemlerinde yeterli kurumlar vergisi matrahı oluşuyorsa, bu iki uygulamadan da geçici vergilendirme dönemlerinde yararlanmanın daha yüksek avantaj yaratabileceğini söyledi.

KARYAĞDI: Enflasyon etkisi bertaraf edilecek

Yeni Ekonomi Danışmanlık A.Ş kurucularından Nazmi Karyağdı, 2022 boyunca yüksek oranlarda seyreden enflasyonun, vergi matrahını (kazançları, gelirleri ve iratları) doğrudan etkilediğini söyledi. Buna karşılık enflasyon düzeltmesinin de 2023 sonuna ertelendiğine dikkat çeken Karyağdı, “Bu yüzden, getirilen yeniden değerleme müessesesi dışında vergi mükelleflerinin enflasyondan kaynaklanan ve reel olmayan kazançlarını vergi dışı bırakacak düzenleme bulunmuyor” dedi.

Enflasyon düzeltmesi düzenlemesi yapılınca yürürlükten kaldırılan “kısmi enflasyon düzeltmesi araçları”nın tamamının geri getirilmediğine vurgu yapan Nazmi Karyağdı, “Bu düzenleme ile vergi mükellefleri yeniden değerleme ile en azından amortismana tabi iktisadi kıymetleri için enfl asyonun etkisini bertaraf etmiş oluyorlar” diye konuştu.

SEZER: Yeniden değerleme oranı bu yıl %100’ü aşacak

Üçüncü vergi dönemine ilişkin açıklanan 92,93 oranındaki yüksek yeniden değerleme oranının gözlerin yılsonundaki açıklanacak yeniden değerleme oranına çevrilmesine neden olduğunu belirten Güncel Group Yönetim Kurulu Başkanı YMM Yılmaz Sezer, yılın tamamına ilişkin belirlenecek oranın yüzde 100’ün üzerinde olacağını kaydetti. Sezer, “Ara dönemlerde açıklanan yeniden değerleme oranları geçici vergi dönemlerinde iktisadi kıymetlerin değerlerinin yükseltilmesi, amortisman giderlerinin yükseltilmesi ve özkaynakların yükseltilmesi gibi etkileri bulunmaktadır. Ancak yıl sonunda açıklanacak olan yeniden değerleme oranı tüm ekonomik had ve tutarları etkileyip bu oranda artışını sağlayacağı için büyük önem arz etmektedir” diye konuştu.

İşletmeler nasıl uygulayacak?

Yeniden değerleme uygulaması, amortismana tabi iktisadi kıymetler ve bunlara ait amortismanların yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle bulunan yeni değerin iktisadi kıymetin faydalı ömrüne bölünerek bulunan tutarın gider yazılmasına imkan veriyor. Ayrıca yeniden değerleme neticesinde amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemeden önceki net bilanço aktif değerinin, yeniden değerleme oranı ile çarpımından sonra bulunacak net bilanço aktif değerinden indirilmesi suretiyle hesaplanan değer artışı, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabına alınıyor ve böylece mükelleflerin öz kaynakları güçleniyor. Böylelikle finansman gider kısıtlaması ve teknik iflas uygulamaları açısından da mükellefler avantajlı duruma geliyorlar.