Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, 21-27 Şubat’ta kutlanacak Vergi Haftası dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, kamu maliyesinin, devletlerin bağımsızlıklarını ve varlıklarını sürdürebilmelerinin temel taşlarından biri olduğuna işaret etti.

Kamu maliyesinin temel finansman kaynağı olan vergilerin, devletin mali, ekonomik ve sosyal nitelikteki çeşitli görevlerini yerine getirmesini sağladığına dikkati çeken Kartaloğlu, “Vergi gelirlerimizi artırmak, adil ve etkin bir vergi sistemi için birlikte hareket etmek, vergisel hedeflere ulaşmada ülkemizi başarıya götürecek temel yoldur.” dedi.

Emre Kartaloğlu, Türk vergi sisteminin, toplanan vergilerin gayri safi yurtiçi hasılaya oranının düşük olduğu ve vergi gelirlerinin dolaysız vergilerden ziyade dolaylı vergilere dayandığı bir görünüme sahip olduğunu ifade etti.

Kartaloğlu, vergi kanunlarının sistematiğinde sıklıkla yapılan değişikliklerin vergi yasalarının bütünlüğünün bozulmasına ve aynı tanımlamalar için farklı sözcüklerin kullanılması gibi sonuçların ortaya çıkmasına neden olduğuna işaret ederek, “Vergi yasaları yeni baştan ele alınarak sadeleştirilmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

TÜRMOB’un verdiği hizmetlerle işletmelere değer katarken, hazine ile işletmeler arasında köprü görevi gördüğünü aktaran Kartaloğlu, “Uygulamanın içinde bulunan, işletmelerin ve kamunun yaşadığı sorunlara hakim olan TÜRMOB, vergilemede adaletin sağlanması, sade anlaşılır bir vergi sistemine sahip olmamız için her türlü katkıyı yapmaya hazır.” dedi.

“Kayıt dışıyla mücadele için yasal düzenlemelerin sadeleştirilmesi gerekiyor”

Kartaloğlu, kayıt dışı ekonomi ile mücadelede yapılması gerekenlere değinerek, şunları kaydetti:

“Kayıt dışı ile mücadele için başta vergi ve sosyal güvenlik mevzuatı olmak üzere yasal düzenlemelerin sadeleştirilmesi, vergi kanunlarındaki indirim ve istisnaların kapsamının daraltılması, af yasası düzenlemelerinden vazgeçilmesi, denetimin cari yılda yapılması ve zaman aşımı sürelerinin kısaltılması, dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içerisindeki payının azaltılması, dolaysız vergilerin payının artırılması, elektronik ödemelerin tüm sektörlerde yaygınlaştırılması ve elektronik belge ve kayıt sistemlerinin genişletilmesi gibi önlemleri bir an önce almak gerekiyor.”

“Raporumuzu bakanlığa sunduk”

Ekonomide yaşanan sıkıntı ve sorunların çözümünde maliye politikalarının da kullanılması gerektiğini dile getiren Kartaloğlu, “Gıdada gerçekleştirilen KDV indirimi oldukça yerinde ve faydalı bir düzenleme.” dedi.

Kartaloğlu, Türkiye’de KDV uygulamasının 1985’te başladığını belirterek, halihazırda ülkede tüketim tipi KDV sistemi ve varış yeri ilkesine göre vergilendirme uygulandığına işaret etti.

Söz konusu yıldan bu yana kanunda muhtelif zamanlarda yapılan çok sayıda değişikliğin, kanunun sistematiğini ve bütünlüğünü olumsuz etkilediğini anlatan Kartaloğlu, “Bu nedenle KDV Kanunu’nun sade ve bütün olarak yeniden ele alınması faydalı olacaktır. KDV konusundaki diğer ülke uygulamalarını TÜRMOB olarak inceledik. Sistemin iyileştirilmesi, vergi yükünün eşit ve adil dağılımı amacının gerçekleştirilmesi ve uygulamanın sadeleştirilmesi için yapılabilecek çalışmaları rapor olarak Hazine ve Maliye Bakanlığımıza sunduk.” bilgisini paylaştı.

“Mükelleflerin hakları ayrı bir yasa ile tanımlanmalı”

Kartaloğlu, devlet ile yükümlü arasındaki ilişkinin yükümlülerin ödevleri ve hakları esasına dayandığının altını çizerek, “Türkiye’de mükellef hakları, ayrı bir yasal düzenlemede yer almamaktadır. Türkiye’de vergi ödevini yerine getiren mükelleflerin hakları ayrı bir yasa ile tanımlanmalıdır. Mükellef hakları yasası düzenlenmeli ve kısa sürede uygulamaya girmelidir.” diye konuştu.