Pandemi ve ardından Ukrayna-Rusya savaşı gibi faktörlerin etkisiyle enerji fiyatlarında yükseliş başta olmak üzere küresel ticarette yaşanan sorunların tüm ekonomileri olumsuz etkilediği bir dönemde Türkiye’de de özellikle yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı öne çıkarken, ülkedeki milyoner sayısı ve toplam parasal birikimlerinde ise rekor bir artış yaşandı.

Türk bankacılık sistemindeki TL mevduat, döviz tevdiat hesabı ve kıymetli maden depo hesaplarından oluşan mevduat ve katılım hesaplarının toplam hacmi içinde 1 milyon TL ve daha yüksek tutarlı hesapların sayısının geçen yıl Ekim sonunda 410 bin 786 olan sayısının, bu yıl aynı dönemde yüzde 90,6 oranında 372 bin 91 artarak, 782 bin 877’ye ulaştığı belirlendi.

Bankacılık sistemindeki tüm mevduat hesaplarının yüzde 0,5’ini oluşturan bu hesaplardaki Ekim sonu bakiyesi 5 trilyon 798,8 milyar lira ile toplam mevduat hacminin yüzde 69,5’ini oluşturdu. Söz konusu oran bir yıl önce yüzde 58,7 düzeyindeydi. Son bir yılda sistemdeki mevduat hesabı sayısında yüzde 13,7, bir milyon lira ve daha yüksek tutarlı hesapların sayısında ise yüzde 90,6 artış yaşandı.

Toplam mevduatın yüzde 92,3 büyüdüğü bu dönemde, 1 milyon TL ve üzeri hesaplardaki toplam tutar yüzde 127,8 büyüdü.

Ekim 2022 sonu itibariyle bankacılık sistemindeki toplam mevduatın yüzde 26,2’si gerçek kişiler, yüzde 4,9’u resmi kuruluşlar, yüzde 33,4’ü de şirketler olmak üzere toplam yüzde 64,6’sı yurt içi yerleşiklere; yüzde 3,3’ü gerçek kişi, yüzde 1,6’sı şirketler olmak üzere toplam yüzde 4,9’u da yurt dışı yerleşiklere ait “1 milyon ve üzeri” hesaplarda bulunuyor.

Yerleşik gerçek kişilerde milyoner artışı

Türkiye’de yerleşiklere ait toplam mevduat/ katılım hesabı sayısı bir yılda yüzde 13,6 artışla 128 milyon 853 bin 933’e çıkarken, 1 milyon ve üzeri hesap sayısı yüzde 89,4 artışla 707 bin 138’e ulaştı.

Milyoner hesaplarının toplamdaki payı yüzde 0,3’ten yüzde 0,5’e, bu hesaplardaki paranın yurt içi yerleşiklere ait mevduattaki payı yüzde 58,6’dan yüzde 691’e yükseldi.

Ekim sonu itibariyle 7 trilyon 795,3 milyar lira olan yurt içi yerleşiklere ait mevduatın 5 trilyon 390,4 milyarının 1 milyon ve üzeri hesaplarda tutulduğu belirlendi.

Söz konusu tutarın da 2 trilyon 789,7 milyarı yerli şirketlere, 2 trilyon 190,3 milyarı gerçek kişi yurttaşlara, 410,5 milyarlık bir bölümü ise resmi kuruluşlara ait. Bir milyon ve üzeri hesaplardaki mevduatın payı son bir yılda gerçek kişilerde yüzde 39,9’dan yüzde 50,5’e, şirketlerde yüzde 86,9’dan yüzde 91,7’ye, resmî kurumlarda yüzde 94,6’dan yüzde 98,8’e yükseldi.

Şirketler ve resmî kurumlar mevduatında 1 milyon TL makul bir düzey kabul ediliyor. Yurt içi yerleşik gerçek kişilerde ise toplam mevduatlarının yüzde 75 arttığı son bir yılda, bunun içinde 1 milyon lira ve daha yüksek hesaplarda tutulan kısmın yüzde 121,9’la enflasyonun çok üzerinde büyüdüğü dikkati çekiyor.

Yurt dışı yerleşiklerde artış yüzde 176

Türk bankacılık sisteminde Ekim sonu itibariyle yurt dışı yerleşiklere ait toplam 551,5 milyar liralık mevduat/katılım hesabının ise 408,4 milyarını, 1 milyon TL ve üzeri hesaplardaki oluşturuyor.

Son bir yılda yurt dışı yerleşiklere ait toplam mevduat hacminin yüzde 119,2, bunun içinde 1 milyon TL üzeri hesaplardaki kısmın ise yüzde 176,2 arttığı dikkati çekiyor.

Geçen yıl ekim ayı sonunda yurt dışı yerleşikler mevduatı içinde yüzde 58,8 olan milyonluk hesapların payının bu yıl aynı tarihte yüzde 74’e yükseldiği görülüyor.

Hesapların yüzde 94’ü 10 bin TL’nin altında

Ekim sonu itibariyle bankacılık sisteminde 148,5 milyon adede ulaşan mevduat/katılım hesaplarının yüzde 94,1 oranındaki 139,8 milyonunu, 10 bin liraya kadar tutarlı hesaplar oluşturuyor.

10 bin-50 bin lira arası büyüklükteki hesaplar tüm hesapların yüzde 7,4’ünü, mevduat hacminin yüzde 3,5’ini; 50 bin-250 bin TL arası hesaplar tüm hesapların yüzde 4,8’ini, mevduatın yüzde 10,4’ünü; 250 bin-1 milyon TL arası hesaplar toplam hesap sayısının yüzde 1,7’sini, mevduatın yüzde 15,3’ünü oluştururken, 1 milyon TL ve üzeri hesapların ise tüm hesapların sadece yüzde 0,5’ini, buna karşılık bu hesaplardaki tutarın toplam mevduat hacminin yüzde 69,5’ini oluşturduğu dikkati çekiyor.

Mevduatta “dolarizasyon” azaldı

2021 sonunda uygulamaya konulan kur korumalı mev duat (KKM) uygulaması ve 2022’de dövizdeki artışın hız kesmesinin de etkisiyle Türk Lirası mevduatlar döviz tevdiat hesaplarına göre daha hızlı bir artış gösterdi.

Buna bağlı olarak mevduat yapısında denge TL lehine değişti.

Döviz mevduatlarının payı yüzde 46,6’ya geriledi

Ekim 2021-Ekim 2022 döneminde Türk Lirası mevduat/katılım hesaplarının hacmi yüzde 107 büyüyerek 3 trilyon 950,8 milyar liraya çıkarken, döviz tevdiat hesaplarının TL karşılığı yüzde 82,1 artışla 3 trilyon 887 milyar lira oldu.

Aynı dönemde kıymetli maden depo hesaplarının hacmi ise yüzde 71,5 büyüyerek 509 milyar liraya çıktı.

Bu gelişmeye bağlı olarak toplam mevduat hacminde döviz hesaplarının payı yüzde 49,2’den yüzde 46,6’ya gerilerken, Türk Lirası mevduatın payı yüzde 44’ten yüzde 47,3’e yükseldi. Kıymetli maden depo hesaplarının payı ise yüzde 6,8’den yüzde 6,1’e indi. Birincil gösterge niteliğindeki yurt içi yerleşiklerin toplam mevduatı içinde TL’nin payı yüzde 45,6’dan yüzde 49,4’e çıkarken, dövizin payının yüzde 47,3’ten yüzde 44,1’e, depo hesaplarının payının da yüzde 7,1’den yüzde 6,4’e gerilediği belirlendi.

Naki BAKIR