Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu Genel Başkanı Çağdaş Yavuz, tüm dünyayı etkileyen COVID-19 salgını dolayısıyla birçok sektörün çevrim içi sipariş sistemine geçtiğini ve özellikle gıda sektöründe kuryelere talebin arttığını söyledi.

Kuryeliğin önemsenmeyen, dikkate alınmayan, insanların saygı duymadığı ve genelde trafik terörü adı altında, icra edenlere “serseri” gözüyle bakılan bir meslek olarak görüldüğünü savunan Yavuz, salgın döneminde insanların eve kapanmasıyla kuryelerin öneminin ve sayısının arttığını bildirdi.

Yavuz, 2018’de mesleki yeterlik belgesi hazırlamaya başladıkları bilgisini vererek, “Şu an federasyon olarak mesleki yeterlilik belgesi veriyoruz. Bu belgenin Türkiye’de de zorunlu hale gelmesi gerekiyor. Türkiye’deki ölüm oranlarına baktığınız zaman geçen yıl 80 bine yakın kaza olmuş, bunlardan bir kısmı ölümle sonuçlanmış, bazı kuryelerimiz ağır yaralanmış, bazıları ise uzuv ve bilinç kaybı yaşamış. Uluslararası kabulü olan bu belge, mesleğe vakıf kişilere veriliyor.” diye konuştu.

Salgın döneminde restoranların kapanıp sadece gel-al ve paket servise açık olduğu dönemde garsonlar ve komilerin motor alıp üzerinde gerekli ekipman olmadan kuryelik yapmaya başladıklarına dikkati çeken Yavuz, şu değerlendirmede bulundu:

“Salgın döneminde özellikle gıda sektöründe hizmet veren şirketler, ‘esnaf kurye’ modeline geçmek için yüksek gelir vaadiyle ilanlar yayımladılar. Bu dönemde arkadaşlarımız maliyet-gider hesabı yapmadan sektöre girdiler ancak şimdi yüksek maliyet, kazanç azlığı ve yüksek riskler nedeniyle bu modelden vazgeçilmesi için eylem yapıyorlar. Normalde bir kurye günde 30 paket taşırken şu an 60 paket dağıtmaya başladı. Bu modelden bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Bunun için yetkililerin harekete geçmesini istiyoruz.”

“Daha garantili bir sözleşme istiyoruz”

“Esnaf kurye” modelinde şirketin hiçbir sorumluluğunun olmadığını, kuryeye düşük ücretle taşıma yaptırdığını vurgulayan Yavuz, “Sektör için çok sağlıksız olan bu modelde, motosiklet, sigorta, yakıt gibi masraflar kuryeye ait. Şirket, sadece taşıma başına para veriyor. Riskli olan bu meslekte, kazanılan para maliyetlere de yetmiyor.” ifadelerini kullandı.

İnsanların, kuryeleri düşük puanlamayla tehdit ettiklerini dile getiren Yavuz, birçok siparişin altında “Çok açım hızlı gelsin”, “Evden çıkacağım hızlı gelsin”, “Hızlı gelsin yoksa düşük puan veririm” gibi mesajların olduğunu, bu nedenle de kuryelerin hem hız yaptıklarını hem de kuralları hiçe saymaları nedeniyle çok sayıda kaza yaşadıklarını bildirdi.

Yavuz, her şeyden önce kuryelerin ölümle burun buruna olduklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Salgın döneminde artan talep dolayısıyla ortaya çıkan ‘esnaf kurye’ modelinin şartları yeni bir mevzuatla daha iyi hale getirilmeli. Esnaf kurye kaza yaptığı ya da hastalandığı zaman sorumluluk şirkette olmalı. Bu modelle çalışan kuryeler için daha garantili bir sözleşme getirilmesini istiyoruz.”