PLAN VE PROGRAMLI ÇALIŞMAK

Günlük yaşamımızda her türlü koşulda plan ve program yapmak zorunda olduğumuz kaçınılmaz bir yaşam tarzımızdır. Birey, öğrenci, aile, işletmeler, kurumlar ve devlet plan ve program yaparak organize olmaktadır. Çünkü plansız ve programsız bir yaşam tarzı düşünülemez.

En basitinden bir emekli gününü elektrik, su parası yatıracağım, dostlarıyla buluşup sohbet edeceğim, marketten alışveriş ettikten sonra tekrar eve dönüp gazete, dergi, kitap okuyacağım gibi program içindedir.

Bir öğrenci ise sınava hazırlanacağım, arkadaşlarımla buluşacağım, sinemaya gideceğim, futbol oynayacağım gibi beyninde programı uygulamakla meşguldür.

Bir satış işletmecisi ise, satışlarımı arttırmak için kampanya yapacağım, ürün çeşitliliğime iki üç çeşit ekleme yapacağım, tahsilat şeklimi en uygun seviyeye getireceğim gibi plan dahilinde faaliyetini sürdürmeye çalışır.

Bir üretim işletmesi ise ürün gamını nasıl çoğaltabilirim, üretim kalitesini nasıl arttırabilirim, tedarik maliyetlerini nasıl düşürebilirim gibi soruların cevabını bulmakla uğraşır.

Yukarıda sözünü ettiğim plan ve programı anlatmaya çalışayım. Plan karar verilen bir konu veya işin ana hatlarıdır. Örneğin bu malı satamaya karar vermek bir plandır. Fakat satış şekillerini belirlemek, şu bölgelerde aktif olmaya karar vermek bir programdır. Başka bir ifadeyle makro ve mikro ekonomiye benzer. Bir bilançonun alacaklar konusu makrodur ama alacakların detayına inmek mikro olarak açıklanabilir.

İşletmelerde genel prensip; Bütçe-Plan-Program-Eylem =Başarı   prensibi olarak eğitim birimlerinde kullanılmaktadır.

Sözü fazla uzatmadan ekonomide plan ve program konusuna getireceğim. Hükümet olarak baktığımızda her yıl aralık ayında yapılan bütçe görüşmelerini heyecanla izlemekteyiz. Her bakanlık önümüzdeki yıl içinde yapacağı hizmetler için gerekli harcama kalemlerini tek tek tahmin ederek bir bütçe oluşturur ve bakanlar kuruluna sunar. Yapılan oylamayla bütçe kabul edilir veya edilmez.

Örneğin iç işleri veya milli savunma bakanlıklarının bütçelerinde terör le mücadele için harcanacak rakamlar belirlenir. Trafik veya yolların düzeni için tahminler yapılır.

Tarım bakanlığında ise çiftçiye verilecek destekler, gıda ithalatına ayrılan para miktarı, tohum, ilaç gibi giderler ele alınır.

Maliye bakanlığında ise toplanacak vergi miktarı, merkez bankası rezervleri vd. unsurlar yer alır.

Bayındırlık bakanlığı bütçesini de genel olarak ülkede yapılacak yatırımlar oluşturur.

Daha fazla uzatmadan bakanlıkların bütçeleri konsolide edilerek devletin yıllık bütçesi elde edilir.

Her bakanlık, uygulayacağı planı göz önüne alarak yıllık programlarla hizmet verme gayreti içindedir.

Sonuç olarak devlet kurumlarında plan ve programsız hiçbir işlem gerçekleştirilmez ve bakanlar kurulunun onayı istenerek güven tazelenir.

Tercih edilen bütçenin yıl sonunda fazla vermesidir ama ülkemizde maalesef bütçe açığı ile karşılaşmaktayız.

Bütçenin açık vermesinin sebepleri arasında vergi gelirlerinin beklenene verememesi, olağanüstü doğal afetlere giden rakam, hesapta olmayan bazı terörle mücadele kalemleri, ithalatın daha fazla olması gibi olaylar sayılabilir.

Yukarıda anlatmaya çalıştığım plan ve programsız yapılan her türlü işlemin başarısızlıkla sonuçlanacağı kesindir. En küçük sosyal birim olan aile de de plan ve program dahilinde bütçe oluşturulur.

Merkez bankası da para politikalarını uygularken faiz döviz kuru dengesini bir plan ve program dahilinde uygular. Örneğin 2021 yılı sonunda dolar kuru 7,5 TL olacağı varsayılarak bütün girdi ve çıktım maliyetleri hesaplanır. Dolar kurunu yıl sonunda 7,5 TL olmasını ve enflasyonu da %6 seviyesinde olacağını planlayan merkez bankası, tedavüldeki para miktarını, yurt dışından gelecek yatırımcıların getireceği sıcak parayı, vergi gelirlerini, işsizlik oranlarını, ithalat politikalarını hedefe uygun olarak programlar. Mesela döviz kuru yükseldiğinde merkez bankası rezervlerini kullanarak piyasaya döviz sürer ve yükselişi kontrol altına alacak programı uygulamış olur.

Bir başka örnek de ticaret bakanlığından verelim. Ülkede üretimi yeterli düzeyde gerçekleşen ürün veya ürün grupları için ithalatı azaltmak amacıyla gümrük vergisi koyabilir ve döviz kaybını önlemek, yerli üretimi destekleyecek bir program dahilinde faaliyet gösterir.

Aynı veya benzer bir program tarım bakanlığı için de geçerlidir. Ülkede yüksek fiyatlara engel olmak amacıyla ithalatta bazı gıda ürünleri için uygulanan vergileri kaldırarak fiyatların yükselmesine enflasyonist baskı yaratacak önlemler alabilir.

Sonuç olarak her kurum veya kuruluşta plan ve program esastır.

Saygılarımla

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist