Mehmet KARA

Enerji Günlüğü’ne konuşan Polat, rüzgar yatırımlarına hızlı başlayan Türkiye’nin bundan yaklaşık 8 yıl kadar önce bir anda politika değişikliği ile yavaşladığını söyledi. O dönemde kapasite artış izinlerinin verilmediğini kaydeden Polat “Bir durma yaşadık ve epey bir zaman kaybettik. Biz Almanya ile aynı anda başladık. Şu anda onlarda güneş ve rüzgâr 100 bin MW civarında, bizde güneş ve rüzgâr 20 bin MW civarında” dedi.

Ukrayna Savaşı ile birlikte ortaya çıkan doğalgaz ve enerji krizi yüzünden Avrupa’da ve Türkiye’de herkesin bir anda tekrar yenilenebilir enerjiye odaklanmaya başladığını anlatan Polat “Tekrar yeni bir heyecan başladı. Ben bunu yeni bir başlangıç olarak adlandırdım” dedi. Güneşin her zaman ışımadığını, rüzgârın da kesildiği, gücünü kaybettiği zamanlar olduğunu hatırlatan Adnan Polat, bunun da etkisiyle son 5-6 senedir kullanılmaya başlayan elektrik depolama sisteminin şimdi iyice gelişmeye başladığını vurguladı.

Depolama ve hidrojene ilgi

Adnan Polat, rüzgar santralleri kurup işletmenin yanında ekipman üretmeyi düşünüp düşünmedikleri sorusu üzerine şöyle konuştu: “Yok, elektrik üreticisi olarak kaldık. Ama depolama farklı. O apayrı bir teknoloji gerektiriyor. Bizim de bununla ilgili çalışmamız var. Alternatif enerjilerle de ilgileniyoruz. Mesela hidrojen üzerinde de çalışıyoruz. Hidrojenin üretilmesi çok zor değil de stoklanması zor.”