Öncelikle şu tespiti yapalım; sigorta varsa kara, hava, deniz yolu ile ticaret yapılabiliyor, sigorta yoksa yapılamıyor. Rusya’nın, Ukrayna’yı işgali nedeniyle o bölgeler riskli olduğu gerekçesiyle sigorta teminatı bulunamıyor. Neden? Sigortada savaş şartı devrede de ondan. Savaş hali sigorta teminatı dışında tutuluyor, bölge savaş bölgesi olduğu için de sigorta yapılamıyor. Yapılamadığından da ne o bölgeye ne de o bölgeden başka yerlere ticaret gerçekleşemiyor.

Karadeniz ve Azak Denizi’ndeki Rus ve Ukrayna karasularının yüksek riskli bölge ilan edilmesiyle bölgedeki gemiler de hareket edemiyor. Nitekim Rusya ve Ukrayna limanlarındaki ayçiçek yağı ve hububat yüklü gemilerin hareket edememesi nedeniyle Türkiye de bu durumdan etkilendi. Gemilerin hareket edememesinin nedenlerinden biri de sigorta teminatı bulunamaması. Şöyle de anlatabiliriz; hani son günlerde ülkede ayçiçek yağı sorunu yaşanıyor ya, onun nedenlerinden biri de gemilerin ve gemilerdeki yağ ve hububatın sigortalanamaması. İşte, Karadeniz’de bekleyen, ayçiçek yağı ve hububat yüklü o gemiler Türkiye’ye gelmek için artık yola çıktılar.

TMO’YA ÖZEL SİGORTA

Peki, gemiler nasıl yola çıktı? İşin perde arkasını anlatayım. Birkaç gün önce Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), bir açıklama yaparak, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş durumu nedeniyle bu bölgelerde yük ve yolcu taşıması yapan sivil deniz ve hava araçlarının sigorta teminatı sorunlarının 2022 sonuna kadar Özel Riskler Yönetim Merkezi (ÖRYM) kapsamında yönetilmesine karar verildiğini ve bu kapsamda ilk poliçelerin ise Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından ithal edilen ürünler kapsamında düzenlendiğini duyurdu. Bu da şu anlama geliyor. Özel Riskler Yönetim Merkezi, savaş bölgesinde bekletilen ve Toprak Mahsulleri Ofisi’ne ait ayçiçek yağı ve hububatı sigortaladı, böylece gemiler de yola çıktı.

DEVLET FON AYIRDI

Özel Riskler Yönetim Merkezi kimdir ve dünya savaş bölgesine sigorta teminatı bulamazken, nasıl gemiler sigortalandı? İşin kritik boyutu burası. Geçen yılın mayıs ayında çıkartılan kanunla, Özel Riskler Yönetim Merkezi kuruldu ve işletici olarak da Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hissedarı olduğu Türk Reasürans belirlendi. Kanunla, Özel Riskler Yönetim Merkezi’ne; yurtiçinden ve uluslararası piyasalardan sigorta ve reasürans teminatı bulunamayan riskler ile sigorta edilmesinde kamu yararı bulunan riskler için teminat sağlama görevi verildi. Ve o kanuna bir madde daha eklendi. Buna göre de, “Terör, savaş hali, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumlarda, yurtiçinden veya uluslararası piyasalardan sigorta veya reasürans teminatı sağlanmaması ve Cumhurbaşkanlığının gerekli görmesi halinde, sivil hava ve deniz ulaşım araçları için Hazine ve Maliye Bakanlığınca sigorta veya reasürans teminatı sağlanmasına karar vermeye Hazine ve Maliye Bakanı yetkili olacak”.

Çok iyi hatırlıyorum, o dönem, kimi kesimler, ‘böyle yetkilere ne gerek var savaş mı çıkacak?’ diye eleştirmişlerdi. Savaş çıktı, Türkiye’ye ayçiçek yağı, hububat getirecek gemiler savaş bölgesinde kaldı ve devreye Özel Riskler Yönetim Merkezi girdi. Son birkaç günde yaşananları da paylaşayım. Önce SEDDK acil bir düzenleme ile Özel Riskler Yönetim Merkezi’ne sigorta yapma, poliçe kesme yetkisi verdi. Ardından Özel Riskler Yönetim Merkezi, TMO’nun parasını ödeyerek ithal etmeye çalıştığı ayçiçek yağı, hububatı sigortaladı ve gemiler savaş bölgesinden Türkiye’ye gelmek üzere yola çıktı. Bu sigorta işlemi için de Hazine ve Maliye Bakanlığı kanunda verilen yetkiyle bir fon ayırdı. O fonun tutarının ne kadar olduğu da bende kalsın.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Peki, Özel Riskler Yönetim Merkezi’ne verilen bu yetki Rusya ve Ukrayna’dan savaş hali nedeniyle diğer ithal edilecek ürünler için de geçerli olacak mı? Bu uygulama, öncelik gıdada olduğu için şimdilik hububat ve Ayçiçek yağı getirilmesi için devreye alındı. Aldığım duyuma göre de devlet destekli sigorta uygulamasının hangi sektörlere, hangi mallara uygulanacağı konusunda çalışmalar yapılıyor. Petrol, enerji gibi diğer ürünlerin ithalatı, belki de meyve-sebze ihracatı için de önümüzdeki günlerde sigorta yapılması gündeme gelebilir.

Son olarak şunu da belirteyim, bana göre bu olaydan çıkartılması gereken bir-iki ders var. Birincisi, sigortanın önemi ki, olmazsa ticaret duruyor, krizler başlıyor. İkincisi, olmaz denilen olaylara karşı önceden hazırlıklı olup, gerekli altyapıyı kurgulamış olmak. Geçen sene yasa ile Özel Riskler Yönetim Merkezi kurulmasaydı ve bu yetkiler verilmeseydi savaş bölgesindeki gemiler nasıl yola çıkacaktı?