Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından ekonomiye yönelik önemli açıklamalarda bulunurken, birçok alanda yeni KDV indirimlerini duyurdu.

Erdoğan, KDV indirimi yapılan sektörleri açıklayarak, şunları söyledi: 

* Temel ihtiyaç maddelerinden olan deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, peçete, bebek bezi gibi ürünlerin KDV’sini %18’den %8’e indirme kararı aldık.

* Yeme içme hizmetlerinin tamamında KDV %8 olarak belirliyoruz. Halen 1. sınıf işletme 3 yıldız ve üzeri gibi otellerde yapılmakta olan %KDV oranını %8’e indirmiş oluyoruz.

* Satın alınan konut, nerede olursa olsun metre karesine göre değişen, aynı kademeli KDV uygulamasına tabi olacaktır. Yani net alanı 150 metre kareyi aşmayan yerlerde KDV oranı %8’dir. Bu büyüklüğü aşan konutların ilk 150 metre karesi için %8, aşan kısmı için %18 KDV uygulanacaktır.

* Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi kanunu kapsamındaki konutlarda ise 150 metre kareye kadar %1, aşan kısmı için ise %18 KDV tahakkuku yapılacaktır.

* Arsa ve arazilerin KDV oranını %8’e indirerek inşaat sektörünün üzerindeki finansman yükünü azaltıyoruz.

* Bir diğer düzenleme ihracatçılarımıza yöneliktir. İmalat aşamasında ödedikleri KDV’leri istisna kapsamına alan ihracatçılara, bunun yerine ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yapılması da bir tercih olarak sunulacaktır.

* Yatırım teşvik belgesi kapsamındaki işlerin KDV istisnası yöntemini değiştiriyor, turizm yatırımlarını da buna dahil ediyoruz. Yeni yöntemle imalatçılar, yatırımlarını bitirdikten sonra KDV iadesi talep etmek yerine KDV ödemeden aynı işlemlerini yapabilecekler.

* Sağlık Bakanlığı mevzuatı kapsamındaki tıbbi cihazların KDV’sini %18’Den %8’e indiriyoruz.

* Tarım sektöründe her türlü sertifikalı tohum, fide, fidan teslimlerinde KDV’yi %1’e, süt toplama tankları gibi kimi ürünlerdeki KDV’yi %8’e indiriyoruz.

* Gönüllülük esasına dayalı, tam tevkifat uygulamasıyla bu konuda sorumluluk endişesi yaşayan mükelleflerin sorunlarını kökten çözüyoruz, ülkemize döviz kazandırılması amacıyla yabancılara kazandırılan konut, işyerlerindeki istisna süresini 1 yıldan 3 yıla çıkartıyoruz.

* Oto galericilerin araç alım satımından elde ettikleri kar ile yat, kotra tekne ve gezinti gemilerinin satışında halen %1 olan KDV oranını %18’e yükseltiyoruz.

KILIÇDAROĞLU’NA YAP-İŞLET-DEVRET TEPKİSİ

Öte yandan Yap-İşlet-Devret modeliyle ilgili eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu’na sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

Yine Avrasya’da 5’li çete diyorlar ya. Burada aynı siyasi görüşü paylaştıkları arkadaşları, Avrasya tünelinin yapanların içindeydi.  Boğaz’dan gelip, güçleri yetse inanın her türlü ihaneti yapabilirlerdi. Bir mahkeme kararını yanlış anlayarak, “3. köprü 2 beton kuleden ibaret” diye attıkları manşeti, sefilliklerini unutmadık. Bay Kemal, yap-işlet-devret ne demektir, bilmez, anlamaz. Bu öyle her yiğidin karı değildir. Bunun için bu alanda mürekkep yalamak lazım. İGA’yı yaptık, onunla ilgili de konuştu. İGA nedir diye konuşsan bilmez. Şu anda ilk 3 havalimanından bir tanesi İstanbul Havalimanı.

Şimdi yüklenici firmalar buraya ilave bazı proje tadilatıyla güzellikler yapacaklar. ‘Geçmediğimiz köprünün parasını ödüyoruz’ çarpıklığı yaptılar. Bu yalanlar sebebiyle tereddüte düşen vatandaşlarımız varsa onlar için kısaca ‘yap-işlet-devret’in ne anlama geldiğini anlatmak isterim. Dünyada 35,6 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. Türkiye bu modeli kullanan Avrupa’da 3. dünyada 13. durumdadır. Ülkemiz geçtiğimiz 20 yılda, ulaştırma ve haberleşme alanında 37,5 milyar dolarlık yatırıma kavuşmuştur. Bay Kemal bunları milli bütçeden yapmadık. Kendileri tedarikçi ve bir süre bunları işletiyorlar. 

“HER YATIRIM ÜLKENİN ORTAK MALIDIR”

Bu hesap sadece garanti rakamlarıyla ilgilidir. Kamu özel işbirliği modeliyle 2003-2021 yılları arasında hayata 395 milyar dolar, üretime 38 milyar dolar, istihdama 1 milyon kişi katkısı zaten olmuştur. Antalya Havalimanı’yla ilgili süreyi uzatma ihalesinde 2.38 milyar dolar olarak kasaya girdi. Neresinden bakarsanız bakın, ülkemizin için karlı, kazançlı verimli bir yatırım modelini Türkiye’de yaygın ve etkin bir şekilde kullanmaktan memnunuz. Kamu eliyle ülkemizin her ilinde, ilçesinde, her karış toprağında, yol, köprü, hastane okul, sulama tesisi yatırımı yapılmaktadır. Her yatırım, ülkenin ortak malıdır. Doğrudan bütçeden yapılan yatırımlarda ücret peşin, hizmet ise peyder peyder yapılmaktadır. Kamu işbirliğinde ise kamudan herhangi bir ücret tahsisi söz konusu değildir. İnşa edilen eser, randımanla şekilde çalışmaya başladığında üste gelir sağlanmakta, işletme bitimi süresi tamamlanınca işletme süresi devlete geçmektedir. İstanbul-İzmir otoyolu işletme süresinde devlete sağlayacağı sadece KDV geliri toplam 1,3 milyar Euro’dur. Çanakkale Köprüsü’nün akaryakıt tasarrufunun yıllık getirisi 415 milyon Euro olacağı hesaplanmaktadır.

“DEVLETİN İMKANLARINI MİLLETİN EMRİNE VERİYORUZ”

Bilindiği üzere Antalya Havalimanı’nın Aralık ayında yapılan inşa ve işletme ihalesi bedeli 8 milyar 55 milyon Euro, TAVFRAPORT işletme ortaklığı kazanmıştı. İhaleyi kazanan firmalar az önce ifade ettiğim rakamı ödediler. Garanti ödemelerinin önemli bir kısmı bu yüzden ortaya çıkmaktadır. Devletin imkanlarını biz milletin emrine veriyoruz. Bunlara verilen misyon, mesnetsiz tartışmalarla ülkemizin yönetim sisteminden her alanda eskiye götürerek tökezletmek ve yere sermektir. Varsın birileri, ellerine tutuşturulan modelleri kendilerinin diye okutmaya çalışsın. Varsın birileri kendi hırslarının, karanlık ajandalarının peşinde koşsun. Biz milletimize ve ülkemize aşığız. Eser kazandırmaya, 2023 hedefimizle 2050 misyonumuzla büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa ve ihya etmeyi sürdüreceğiz.

“ÜLKEMİZİ DÜNYANIN SÖZÜ DİNLENEN ÜLKELER SIRASINA ÇIKARDIK”

Ülkemizin demokrasi ve kalkınma yolunda önüne çıkan her meseleyi çözdüğümüz gibi hayat pahalığı gibi bugün ki sorunların üzerinden gelecek olacak yine biziz. Bu hizmetleri getirirken karşılaştığımız engelleri, milletimizin gönlünden kopup gelen aldığımız güçle, engelleri aşarak bugünlere geldik. Siyasi, diplomatik, dış ticaret etkinlik alanımızı ülkemizin kalkınacağı şekilde güçlendirdik. Ülkemizi dünyanın sözü dinlenen ülkeler sırasına çıkardık. Ülkemizin vakti ve enerjisi, yıllarca vesayet güçlerinden, demokrasi kağıt üzerinde bırakılarak heba edilmiştir.

Bir dönem bu ülkede terör örgütlerinin saldırılarıyla milletimizin huzuruna kastedilmişti. Biz kararlı mücadele ile bu sorunu sadece kendi sınırlarımız içinde çözmeyi bırakmadık, terör örgütlerinin başını ezdik, belini kırdık. Mücadelemizi sınır ötesine çıkardık. Türkiye’ye vesayetle, darbelerle, askeri tehditle, uluslararası dayatmayla diz çöktüremeyenler son olarak ekonomimizi hedef aldılar. Biz bu mücadelenin içindeyken dünya koronavirüs salgının pençesine düştü. Salgın krizi giderek üretim, lojistik, finans alanlarına yayılan depreme dönüştü. Bizim bu dönemde önceliğimiz, insanımızın işini aşını garanti altına alacak bir ekonomik işleyişi sürdürmek olmuştur. Bununla kalmayıp ekonomik planımızı ülkemizin yatırım, istihdam, üretim ve cari fazlayla daha fazla büyütecek bir anlayışa geçtik.

“TÜRKİYE’Yİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİNE SOKACAK PLANLAMAYI YÜRÜTÜYORUZ”

Elbette bu tarihi değişiminde bir bedeli oldu. Milletimiz bize sorumluluğu ülkeyi ve milleti en sert fırtınalardan sağ salim çıkartmak için tehvid etti. Son olarak Ukrayna topraklarının adım adım elinden alındığına bakın. Bu senaryoların hepsi, çok daha fazlasıyla ülkemiz üzerinde oynanmak istenmiştir. Biz insanımızın birliğine, devletimizin bekasına yönelik tehditleri teker teker bertaraf ettik. Eğer vesayetin ayak oyunlarıyla, çukur eylemleriyle, 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkemiz aynı karanlık senaryonun güdümüne sokulabilseydi ülkemizin bugün ne durumda olacağını söylemek istemiyorum. Ülkemizi tüm mazlumların ve sığınağı haline getirdik. Toplam 5 milyon. Suriye’den Irak’tan Afganistan’dan gelenler. Bugün de geçtiğimiz 20 yılda, ülkemize kazandırdığımız eser ve altyapı gücüyle Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacak planlamayı yürütüyoruz. Ne yaptığımızı, niçin yapacağımızı sonuçta ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz. Milletimizden sadece sabırlı olmasını istiyoruz.

HIZLI ŞARJ İSTASYONLARINA 300 MİLYON LİRALIK DESTEK

Yerli otomobilimiz TOGG başta olmak üzere, yüksek hızlı şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması konusunda yeni adımlar atıyoruz. 81 ilimizin tamamında 1500’den fazla yüksek hızlı şarj istasyonu kurulması için 300 milyon liralık bir destek sağlıyoruz.