Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önemli bir sözü ile başlayalım: TÜRK ÖĞÜN, ÇALIŞ, GÜVEN.

Büyük kurtarıcı her sözünde olduğu gibi bu sözünde de anlamlı mesajlar vermektedir. Yukarıdaki sözün anlamı; Türk aklını kullan, çalış ve kendine güven demektir. Türk milleti olarak öncelikle aklımızı kullanarak çalışıp kendimize güvenmek zorundayız.

Türk vatandaşı olarak hepimiz önce kendimize, ailemize sonra devletimize katkı sağlamak amacıyla bir meslek sahibiyiz. Mesleğimizde başarılı olabilmek için var gücümüzle çalışmak zorundayız. Ancak her birimizin seçtiği veya yetenek sahibi olduğu konular ayrıdır.

Bir ülkenin ekonomik olarak kalkınması için üretim faktörlerinin önemi kaçınılmazdır. Ülkemizde üretim işletmeleri, küçük, orta ve büyük işletmeler olarak gruplara ayrılmıştır. Ancak üretim konusunda sorunları en aza indirgemek, üretim çeşitliliğini sağlamak, ithal ikame ürünleri üretmek, yabancı yatırımcıların ülkede yatırım yapmalarına ön ayak olmak hedef olmalıdır. Devletimiz de zaten bu konuda bazı destekleri üreticilerimize sunmaktadır.

Bu yazının ana teması olarak sanayicilerimize destek amacıyla fabrika binası sorununu dile getirmeye çalışacağım. Yer problemi üreticilerimizin genel problemi olduğu açıktır. Özellikle Kobiler için kira gideri kayda değer rakamlardır ve bazı fabrikalar yer problemi nedeniyle büyüyememekte, üretim çeşitlerini arttıramamakta dolayısıyla katma değerden uzak kalmaktadır.

Bir başka konu da işletme yeri problemi nedeniyle bölük pörçük olarak değişik yerlerde faaliyetlerini sürdürmeye çalışmaktadır. Örneğin bir fabrika dökümü başka yerde, boyayı başka yerde, montajı başka yerde yapmak zorunda kalmakta bu da zaman ve enerji kaybına yol açmaktadır.

Devlet olarak bu tür fabrikalar için uygun yerlerde sanayi siteleri yapılarak uzun vadeli olarak kendilerine tahsis edilmelidir. Yukarıda bahsettiğim gibi kira bedelleri astronomik derecede yüksektir. Bu model yürürlüğe girdiği taktirde;

*Üretim çeşitliliği artacaktır.

*Üretici işine daha çok odaklanacaktır.

*İşsizlik minimum seviyeye ulaşacaktır.

*İhracat olanakları artacaktır.

*İthal ikame ürün üretimi daha kolaylaşacaktır.

*Yabancı pazarlarda rekabet gücümüz artacaktır.

*Devletimizin vergi gelirleri çoğalacaktır.

*İthalatımız azalacak, dolayısıyla yerli ve milli paramız dışarıya gitmeyecektir.

*Ülkede üretim yatırımları artacaktır.

*Cari açık kapanacak ve cari fazla oluşacaktır.

*Ekonomide güven endeksi optimal seviyeye gelecektir.

*Ulaşım, nakliye problemleri ortadan kalkacaktır.

Yukarıdaki getiriler oluştuktan sonra üretici iş insanlarımızın ekonomiye duyduğu güven de artacağından var gücüyle üretime önem verecekler ve milli gelirimiz de artacak, fert başına milli gelir de yükselecek arz fazlası oluşması nedeniyle enflasyon da aşağı yönlü hareket edecektir. Ayrıca işsiz sayısı da azalacağından halkın refah seviyesi de yükselecek, ticaret hayatı da canlanacaktır. Sadece üretim değil diğer ekonomik birimlere de fayda sağlanmış olacaktır.

Ülkemizin benimsediği üretim, istihdam, ihracat odaklı büyüme hedefine daha kolay ulaşılacaktır.

Saygılarımla

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist