Mehmet Nabi BATUK / MERSİN

Gıda fiyatlarındaki artış, yüksek enflasyon oranları ile birlikte iki yıldan fazla süredir üzerinde çalışılan ve bir türlü Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilemeyen Yeni Hal Yasası’na ilişkin çalışmalar hızlandı. Yeni Hal Yasası ile ilgili kamuoyuna yansıyan bilgilere göre; hallerdeki tekelleşmenin önüne geçecek ve üretici kooperatiflerini güçlendirecek bazı kısıtlama tedbirlerinin getirilmesi hedefleniyor. Türkiye’nin en büyük yaş meyve sebze haline sahip olan Mersin’deki sektör temsilcileri ise piyasadaki tekelleşmenin önüne geçebilmek için Yeni Hal Yasası ile birlikte haller dışında oluşan yaş meyve sebze ticaretine ilişkin de bazı tedbirlerin alınmasını istiyor. Sadece hallerle ilgili yapılacak yasal düzenlemelerin yaş meyve sebze sektöründe fiyat istikrarını sağlayamayacağını ifade eden sektör temsilcileri, ayrıca gıda perakendecilerine getirilen vergi indirimlerinin, tüm tarımsal emtia üretim süreçlerine de uygulanması çağrısı yaptı.

Yaş meyve sebze piyasasında hallerin etkinliği artırılmalı

Mersin Halciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Münir Şen, Mersin Toptancı ve Sebze Meyve Hal Kompleksi’nde belirlenen fiyatların ülke genelinde referans fiyat olarak kabul edildiğini aktardı. Kent genelinde 14 farklı sebze halinin bulunduğunu ifade eden Münir Şen, 2012 yılında çıkarılan 5957 Sayılı Haller Yasası ile birlikte yaş meyve sebze piyasasında hallerin etkinliğinin her geçen gün azaltıldığına dikkat çekti. Türkiye’deki yaş meyve sebze piyasasının yüzde 60’nın zincir marketlerin kontrolü altında olduğunu ifade eden Münir Şen, tarlada üretilen ürünlerin sadece yüzde 40’nın hallere geldiğini aktardı.

Haller dışında oluşan kayıt dışı ticaretten en çok tüketicilerin ve çiftçilerin etkilendiğini ifade eden Başkan Şen, “Sektörümüzde zincir marketlerin tekelleşmesini ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmadan doğru sonuç alınamaz. Haller üzerinden kurulacak yeni bir sistemde tüm tedarik zinciri şeffaf bir şekilde izlenebilir ve yasa dışı uygulamalar kolaylıkla engellenebilir. Bu yüzden tarlalarda üretilen tüm yaş meyve sebze ürünlerinin hallerde satılması yasal zorunluluk haline getirilmeli. Sektörde sadece 4 tane zincir marketin pazar payı yüzde 50’nin üzerine çıkmış durumda. Tarladaki ürün fiyatları ile raflardaki fiyatlar arasında oluşan yüksek fiyatların en önemli sebebi zincir marketlerin tekelleşmenin gücüyle perakende aşamasında uyguladığı fiyat politikalarıdır. Zincir marketler ile çiftçi arasında haller gibi kontrol mercileri olmadığı sürece istedikleri gibi fiyatlarla oynamaya devam edecekler. Yeni yasada hallere benzer piyasa kontrol mekanizmaları yaratılabilir. Doğru ve adil piyasa için halciler olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız” dedi.

Vergi indirimi hem komisyoncuyu hem de çiftçiyi rahatlatır

Gıda fiyatlarındaki artışın önüne geçmek için perakende sektörüne sağlanan vergi indirimlerinin hallerdeki tüm işlemlere de uygulanması gerektiğini savunan Münir Şen, şunları söyledi: “Gıda perakendecilerinden alınan KDV’nin yüzde 8’den yüzde 1’e düşürüldü ancak tarımsal emtialarda perakendeden önceki tüm tedarik aşamalarında yüzde 18’lik KDV alınıyor. Yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele için KDV’nin en az yüzde 8’e düşürülmesi gerekiyor. Biz üreticilerden yüzde 15 komisyon alıyoruz. Bu oranın içerisindeki yüzde 8’i hizmet bedeli olarak alıyoruz. Kalan yüzde 7 ise resmi kurumlar vergisi olarak çiftçi ile devlet arasında aracılık yapıyoruz. Eğer vergi indirimi sağlanırsa çiftçilerin maliyet kalemlerine de olumlu yansıyacaktır.”

Çiftçi vergi yükünün azaltılmasını istiyor

Hallerin hem maddi hem de manevi açıdan küçük aile işletmelerinin en önemli destek aygıtlarından biri olduğunu belirten Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz ise yeni hal yasasından çiftçileri koruyacak yeni düzenlemeler beklediklerini söyledi. Çiftçinin yeni yasadan en önemli beklentisinin komisyon oranlarının daha makul seviyelere çekilmesi olduğunu ifade eden Musa Yılmaz, “Tüm üreticilerimiz yüksek komisyon oranlarının altında eziliyor. Şuanda Mersin’de yüzde 15 oranında komisyon ücreti alınıyor. Bu komisyon oranının içinde vergisel dilimlerde çiftçiye yükleniyor. Eğer vergi kısmında bir indirim gelirse çiftçilerin karlılık payları artırılabilir. Ayrıca yerel yönetimlerden alınan ücretlerin de makul seviyelere çekilmesi gerekiyor” dedi.

Mersin’de tarım yapan çiftçilerin yüzde 80’nin küçük aile işletmeleri olduğunu ifade eden Musa Yılmaz, üreticilerin büyük bir bölümünün lojistik altyapı ve bilgi yetersizliği nedeniyle hale ürün getirmekte zorlandığını kaydetti. Çiftçilerin pazarlama alanında da eksik kaldığını ifade eden Başkan Yılmaz, Türkiye Tarım Kredi Kooperatiflerinin hem daldaki ürünlerin pazarlanmasında hem de lojistik aşamalarında daha önemli görevler üstlenebileceğini söyledi.