Yazı dizimizin önceki bölümlerinde UDY’nin kavramsal çerçevesi, iktisaden UDY’ye atfedilen önem ve sebepleri incelenerek, UDY akımları hem küresel bazda hem de Türkiye özelinde gelişimi sektörel ve bölgesel trendler bağlamında ele alınmış, küresel/bölgesel/yerel risk algısı, siyasi ve makroekonomik istikrar, dış ticaret olanakları, jeopolitik konum, doğal kaynaklar, altyapı ve yatırım teşvikleri gibi pek çok faktörden bahsedilmiştir.

Dünya genelinde uluslararası yatırımcılar sınır ötesi yatırım kararı alırken dikkate aldığı önemli bir diğer faktör yatırımcılara hukuki güvence sağlayan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması (YKTK) Anlaşmaları iken, diğeri ise ticaret, şirket kurulumu, enerji erişimi, altyapı, işgücü kalite ve koordinasyonu gibi pek çok faktörün bileşiminden oluşan yatırım ortamının iyileştirilmesi faaliyetleridir. Bu bölümde YKTK Anlaşmaları ile Yatırım Ortamı İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) yapısı ve faaliyetlerine değinilecektir.

Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşmalarının genel yapısı, amacı ve gelişimi

Küreselleşmenin sermaye hareketleri ve UDY hacminde ortaya çıkardığı artış ile birlikte yatırımcılar başka ülkelerdeki fırsatları değerlendirmek ve rekabet gücünü artırmak isterken, sınır ötesi faaliyetlerinin risk ve getirilerini optimize etmeye çalışmaktadır. Çünkü sınır ötesi yatırımlardaki artış, yatırım uyuşmazlıklarının ve sorunlarının da ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu sorunlar arasında, yabancı yatırımcı ile ev sahibi devlet arasında ortaya çıkan yatırım uyuşmazlıkları önde gelmektedir.

Günümüzde, UDY ile ilgili uyuşmazlıkların çözümünde iç hukuk yollarından ziyade, uluslararası tahkime başvurulmaktadır. Bu aşamada, “Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması (YKTK) Anlaşmaları” önem kazanmaktadır. YKTK anlaşmaları temel olarak, iki ülke arasında, bir ülkenin yatırımcılarını, diğer ülkenin ise yatırımlarını uluslararası hukuk temelinde korunması amacı ile imzalanan uluslararası anlaşmalardır. Böylelikle hem yurtiçindeki yabancı yatırımcılar hem de diğer taraf ülkedeki yurtdışı yatırımcılar korunabilmektedir.

Yabancı yatırımcılar, başka bir ülkede girmiş oldukları faaliyetler dolayısıyla ticari ve ticari olmayan risklerle karşı karşıyadır. Ticari riskler, yerli veya yabancı tüm yatırımcıların katlanması gereken riskler iken, ticari olmayan riskler öngörülemeyen ve ticari faaliyet ile ilgili olmayan risklerdir. YKTK anlaşmaları bu risklerin bertaraf edilebilmesini teminen, en çok kayrılan ülke kuralının işletilmesi, kamulaştırma halinde yatırımın gerçek bedelinin ödenmesi, transferlerin gecikmeksizin yapılmasını, savaş veya iç karışıklık hallerinde zarar gören yatırımcılara milli muamele ilkesi çerçevesinde tazminat ödenebilmesini amaçlamaktadır. Ayrıca, yatırımcılarla devlet arasındaki herhangi bir uyuşmazlıkta hem güvence sağlaması hem de objektif ve hızlı olması yatırım kararlarını etkileyen uluslararası tahkimin de tanınmasını garanti altına almaktadır. Diğer bir ifadeyle YKTK anlaşmaları, hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde ülkelerin kalkınmasına katkı sağlayacak yabancı yatırımlara uygulanacak muamelenin şartlarını tespit etmektedir.

Bu bağlamda, YKTK anlaşmaları, yürürlükte bulunan 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’nun (Kanun) yatırımcılara sağladığı haklardan çok farklı bir düzenleme ihtiva etmiyor gibi görünebilir. Ancak YKTK anlaşmaları uluslararası hukukun bir parçası olarak, yatırımcılara Kanundaki muhtemel değişikliklerin üzerinde bir çerçeve sunmaktadır. YKTK anlaşmaları, risklerin bertaraf edilebilmesine ilişkin, içerik olarak da Kanundan daha ayrıntılı bir yapıdadır.

Halihazırda, dünya ticaret sisteminin aksine, sınır ötesi yatırımları düzenleyen çok taraflı, genel kabul gören bir uluslararası anlaşma veya kuruluş bulunmamaktadır. OECD ülkeleri arasındaki Çok Taraflı Yatırım Anlaşması müzakerelerinin 1998 yılında başarısızlığa uğramış ve yine benzer bir girişim Dünya Ticaret Örgütü platformunda gelişmekte olan ülkelerin muhalefeti sebebiyle boşa çıkmıştır. Mevcut durumda çok taraflı bir UDY düzenlemesi olmaması sebebiyle YKTK anlaşmaları halen değerli bir araç olarak değerlendirilmektedir. Bu durum YKTK anlaşmalarının ülkeler arasında yatırım ilişkilerini düzenleyen, yatırımcılara hukuki güvence ve şeffaflık sağlayan etkin bir politika aracına dönüşmesine de imkân sağlamıştır. Soğuk Savaşın sona erdiği 1989 yılında dünya üzerinde sadece 385 adet YKTK anlaşması varken bu sayı 1990’ların sonunda 1857’ye ve 2021 yılı sonuna gelindiğinde 2826’ya ulaşmıştır. Ekonomik entegrasyon, YKTK anlaşmalarının sayısında ciddi bir artış yaratmıştır.

Ülkemizin UDY çekmesi, küresel ekonomik entegrasyonunun artması, yerli girişimin dış ülkelere açılması ekonomik politika hedefleri arasındadır. Bu çerçevede, ülkemizde UDY’nin korunması ve özendirilmesi için, yatırım ve ticaret ilişkilerimizin yoğun olduğu potansiyel arz ettiği ülkelerle YKTK anlaşmalarının imzalanması 1962 yılında başlamıştır. Ülkemizin yurtdışı UDY hacminin artışı ile bu süreç hızlanmış ve birçok Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri ile de YKTK anlaşmaları imzalanmıştır. Son yıllarda, gerek ülkemize ait taslak metinde zaman içinde gerçekleştirilen değişiklikler, gerekse uluslararası yatırım hukukunda meydana gelen gelişmeler ışığında geçmiş yıllarda imzalanmış YKTK anlaşmalarının yenilenmesine yönelik olarak da müzakereler gerçekleştirilmektedir.

Türkiye, 2021 yılı Aralık ayı itibariyle ikili olarak 110 ülke ile YKTK anlaşması imzalamış bulunmaktadır. YKTK anlaşmalarının 36’sı Avrupa ülkeleri ile, 37’si çoğu gelişmekte olan Asya ve Okyanusya ülkeleri ile, 31’i Afrika, 6’sı ise Amerika kıtasındaki ülkeler ile imzalanmıştır. Bu ülkeler arasında Almanya, İngiltere, ABD, Hollanda, Fransa, Belçika Lüksemburg gibi yoğun yatırım ilişkisinde bulunduğumuz gelişmiş ülkeler, son dönemde ciddi UDY artışları görülen Azerbaycan, BAE, Katar, Suudi Arabistan gibi Yakın ve Ortadoğu ülkeleri ile Çin, Japonya ve Singapur gibi başlıca Asya Ülkeleri de bulunmakta, bunun yanında Rusya, Polonya ve Güney Afrika gibi hem tedarik zincirleri hem de yurtdışı yatırımcılar açısından önem arz eden ülkeler bulunmaktadır.

Türkiye, imzaladığı YKTK anlaşmalarının koruma içine aldığı yatırımların toplam içindeki oranı açısından OECD ülkeleri içinde en üst sıralarda yer almaktadır. OECD Yatırım Komitesinin yaptığı istatistiki bir çalışmaya göre, Türkiye’nin imzaladığı YKTK anlaşmaları, Türkiye’de yapılmış UDY’nin %82,3’ünü kapsamaktadır. Bu açıdan Türkiye, Polonya (%94,4) ve Slovakya (%91,5)’nın ardından üçüncü sırada yer almaktadır.[1] Diğer taraftan Türkiye’nin imzaladığı YKTK anlaşmaları yurt dışı UDY’nin %66,2’sini kapsamakta ve bu alanda da Polonya’nın (%87,7) ardından ikinci sırada gelmektedir.[2] UNCTAD verilerine göre imzalanan anlaşma sayısı açısından Türkiye 110 Anlaşma ile Çin, Almanya ve İsviçre’den sonra dünyada 4. sırada yer almaktadır. [3] YKTK anlaşmalarının yurtiçi ve yurtdışı UDY kapsama oranları, imzalanan ancak onay süreci devam eden 23 anlaşmanın yürürlüğe girmesi ile önümüzdeki dönemde daha da artacaktır. Yeni anlaşmaların yanı sıra, imzalanmış olanların yürürlüğe girmesi için de çalışmalar devam etmektedir.

Çok taraflı anlaşma çabalarının akamete uğraması ve büyüyen küresel UDY hacmi sebebiyle, YKTK anlaşmalarının uzun bir süre daha UDY düzenlenmesindeki merkezi rolünün devam edeceği düşünülmektedir. Bu açıdan; diğer ülkelerden hızlı şekilde YKTK Anlaşma ağını genişleten ülkemiz, UDY alanındaki gelişmeleri dikkate alarak gerek yatırımcıların gerekse devletin düzenleme hakkının korunması hususunda dengeyi gözeterek YKTK Anlaşmalarını düzenli olarak güncellemektedir.

Yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmaları (YOİKK)

Yatırım ortamının iyileştirilmesi, yatırımların geliştirilmesi ve dolayısıyla ekonomik büyüme açısından hayati önem taşımaktadır. Üretken yatırımlar, istihdam, girişimcilik ve yenilikçi ürünlerin geliştirilebilmesi yatırımcı dostu politikaların kararlılıkla sürdürülmesine bağlıdır.

Ülkemizdeki yatırım ortamını iyileştirme çalışmaları, 11 Aralık 2001 tarihinde kurulan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK)[4] tarafından yürütülmektedir. YOİKK’in yapısı, ekonomi ve özel sektörün beklenti ve önerileri doğrultusunda 2012, 2014 ve 2016 yıllarında yeniden kurgulanmıştır.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın bizzat üstlendiği bir platform: YOİKK

14 Mart 2019 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 818 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile YOİKK Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı tarafından üstlenilmesi öngörülmüştür. Çalışmalarını yıllık eylem planları aracılığıyla sürdüren YOİKK’in sekretarya faaliyetleri ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (Bakanlık) Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü ile Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından müştereken yürütülmektedir.

Yeni yapısı ile YOİKK ilk toplantısını 25 Nisan 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın başkanlığında gerçekleştirmiştir. 2020-2021 döneminde ise YOİKK faaliyetleri AR-GE ve sanayi, altyapı, vergi başta gelmek üzere 7 çalışma grubu kapsamında, 19 eylem maddesi temelinde yürütülmektedir. 2021- 2022 YOİKK Eylem Planı dönemine ilişkin çalışmalar ise devam etmektedir.

4 Ekim 2021 tarihinde gerçekleştirilen son YOİKK toplantısında 2020-2021 dönemi gelişmeleriyle birlikte gelecek döneme ilişkin Kurul üyelerinin değerlendirmeleri alınmıştır. YOİKK eylem planı döneminde yürütülen çalışmalar neticesinde geçtiğimiz iki yılda;

  • Yüksek teknoloji ile çalışan firmalarımıza yönelik Risk Sermayesi Fonu oluşturuldu.
  • MİLTAR projesi ile gümrükte yasa dışı ticareti önlemeye yönelik x-ray sistemleri yerli olarak üretildi.
  • İmalat, enerji ve lojistik dahil sekiz sektördeki yatırım süreçlerini süre ve maliyetleri ile özetleyen “Sektörel Yol Haritası” tamamlandı, karayolu yük hareketlerinin takibi amacıyla Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi hayata geçti.
  • Sürdürülebilirlik odaklı fonlara cazibe teşkil etmesi amacıyla şirketlerimiz için kolay/açıklayıcı bir Sürdürülebilirlik Rehberi oluşturuldu.
  • Özel sektör görüş ve önerileri doğrultusunda, sanayide ihtiyaç duyulan meslek alanları belirlenerek YÖK ve Millî Eğitim Bakanlığı’na iletildi.
  • Dış ticarette işlem maliyet ve süreçleri ile ilgili kapsamlı bir rapor hazırlandı.
  • Pandemi’de kritik hale gelen Uzaktan Çalışma Yönetmeliği Resmî Gazetede yayımlandı.

Türkiye yatırım ortamı endekslerinde tırmanmaya devam ediyor

Ülkemizin uluslararası raporlardaki sıralamasının yükseltilmesi amacıyla başlatılan reform çalışmaları sonucunda son iki yılda Türkiye, Dünya Bankası İş Ortamı Raporu ülke sıralamasında toplamda 27 basamak birden yükselmiştir. Çalışmaların neticesinde Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü tarafından yayımlanan 2021 Küresel Yenilikçilik Endeksinde de ülkemiz 10 basamaklık bir iyileşme ile 132 ülke arasında 41. sırada yer almıştır.

OECD ulusal temas noktası çalışmaları

OECD tarafından 27 Haziran 2000 tarihinde çok uluslu şirketlerin yürürlükteki mevzuata uygun sorumlu iş yapma standartlarını içeren Çok Uluslu Şirketler Rehberi’nin (Rehber) kabulüne binaen, Rehber’e taraf olan ülkeler, Rehber’in tanıtım faaliyetlerini gerçekleştirmek, Rehber’deki standartlara ilişkin başvuruları değerlendirmek ve ortaya çıkabilecek sorunların çözümü için, diğer kamu ve sivil toplum kuruluşları ile etkin şekilde çalışacak bir Ulusal Temas Noktası (UTN) oluşturmak yükümlülüğünü taşımaktadır.

Ülkemizde Rehberi tanıtmak, şikayetleri incelemek ve karara bağlamak üzere, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü, OECD Türkiye Ulusal Temas Noktası olarak görevlendirilmiştir. Rehberde yer alan ilkelerin ihlaline ilişkin başvurular, Rehberdeki usûl ve esaslara göre eşgüdüm içerisinde değerlendirilerek başvurunun kabul/reddi karara bağlanmaktadır. Başvurunun kabul edilmesi durumunda “arabuluculuk” tavsiyesinde bulunulabilmekte, arabuluculuk sürecinin başarılı veya başarısız tamamlanmasına bağlı olarak, kamuoyu ve OECD Sekretaryası, Sonuç Raporu aracılığıyla bilgilendirilmektedir.

Sabit sermaye yatırımı karşılığında Türk Vatandaşlığı uygulaması güncellendi

19 Eylül 2018 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmelik ile yabancı yatırımcılara tanınan istisnai vatandaşlık hakkı uygulamasındaki asgari sabit sermaye yatırımı tutarı 500 bin ABD Doları olarak belirlenerek, yürütme yetkisi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına verilmiştir.

Asgari tutarda yatırımı gerçekleştiren yabancı kişiye Bakanlık tarafından verilecek uygunluk belgesi, ancak İçişleri Bakanlığı tarafından da onaylanırsa vatandaşlık hakkı tanınabilmektedir.

Mevzuatın çıkarılmasını müteakiben 2018 yılından bu yana söz konusu uygulama kapsamında 205 başvuru yapılmış olup Bakanlık tarafından 162 uygunluk belgesi düzenlenmiştir.

Kaynak:

[1] Stocktaking of Developments in Investment Agreements: Tecnical Addendum, Note by the Secretariat, 19 Sep 2005, OECD Investment Committee.

[2] Stocktaking of Developments in Investment Agreements: Tecnical Addendum, Note by the Secretariat, 19 Sep 2005, OECD Investment Committee.

[3] https://investmentpolicy.unctad.org/international-investment-agreements/by-economy

[4] https://yoikk.gov.tr/