Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı siyasi ya da askeri manevra alanı son derece kısıtlı olan Avrupa Birliği, Moskova’yı ekonomik önlemlerle cezalandırma yolunu seçti. Önceki gece Brüksel’de bir araya gelen liderler kısa vadeden ziyade orta vadede Rus ekonomisine ciddi zarar verme potansiyeli taşıyan bazı yaptırımlar üzerinde anlaştılar. Brüksel yaptırımların etkisinden şüphe etmemekle birlikte bunların etkilerini adım adım göstereceği gerçeğini de gizlemiyor. AB, tek sektöre odaklanmak yerine yaptırımları geniş bir yelpazeye yaymayı tercih eden bir yaklaşım benimsedi. Bu çerçevede finans, enerji ve ulaştırma yaptırımların yoğunlaştırıldığı ana sektörleri oluşturdu. Liderler, AB açısından ‘çok hızlı’ olarak nitelenebilecek sürede yaptırımlar üzerinde anlaşsalar da çıkan sonucu bazı hassasiyetler şekillendirdi. Rusya açısından borçlanma maliyetlerini yükseltecek, enflasyonu arttıracak ve sanayiyi yıpratacak kararlar konusunda AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in yorumu, “Yaptırımlar Rus ekonomisi ve siyasi elitler üzerinde azami etki yaratacak” oldu.

ÖNCELİK FİNANS SİSTEMİ

AB’nin öncelikli hedeflerinden biri finans sistemiydi. Bu bağlamda, Rus bankacılık sektörünün yüzde 70’ini kapsayacak ve kamu şirketlerini de etkileyecek yaptırımlar devreye sokuluyor. Bazı Rus devlet kurumlarının sermaye piyasalarına erişimi kısıtlanıyor. Rus devleti ve hükümetinin AB sermaye ve finans piyasalarına, hizmetlerine erişimi frenleniyor. Rusya Federasyonu, hükümeti ve ’na finans sağlamak yasaklanıyor. Bazı Rus bankalarının işlemleri dondurulacak. Rus vatandaşlarının AB bankalarında yüksek miktarda para bulundurmalarının önüne geçilecek. Bu konuda üst sınır 100 bin olarak belirlendi.

ENERJİ DOLAYLI HEDEF

Enerji sektörü dolaylı yoldan hedef alındı. Bu çerçevede petrol rafinerilerinin iyileştirilmesinde, petrolün rafine edilmesinde kullanılabilecek ekipmanların satışı bloke edilecek. Enerji ihracatına ise doğrudan dokunulmadı. Bunun en önemli nedeni ise AB ülkelerinin Rusya’ya yönelik enerji bağımlılığı.

RUS HAVACILIĞINA DARBE

Ulaştırma alanında da havacılık sektörüne odaklanıldı. Rusya’nın mevcut uçak filosu yaptırımların ilk hedefi. Uçakların tamir ve bakımları açısından gerekli olan parçaların satışı yasaklanıyor. Bu adımın bünyesinde Airbus marka uçaklar da bulunduran ve yaşlanan bir filoya sahip Rus havacılık sektörünü orta vadede etkilemesi öngörülüyor.

TEKNOLOJİYE SINIRLANDIRMA

Rusya’nın ihtiyacı olan ileri teknoloji ürünlerine ulaşımı da bundan sonra mümkün olmayacak. Rusya’nın çipler başta olmak üzere ihtiyaç duyduğu önemli teknolojilere erişiminde sınırlandırmaya gidiliyor. Çifte kullanıma açık, başka bir deyişle hem sivil hem de askeri amaçlar için kullanılabilecek mallara ihracat kontrolü getiriliyor. Bu adım, elektronik ürünlerden lazerlere kadar yayılan bazı ürünler için geçerli olacak.

VİZE UYGULAMASI SERTLEŞİYOR

Rusya’ya yönelik vize uygulamaları da sertleştiriliyor. Bu adımın öncelikli hedefi ise Rus diplomatlar.

PUTİN VE LAVROV’A YAPTIRIM

Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un birliğin yaptırım listesine alındığını ve Avrupa’daki mal varlıklarının dondurulacağını açıkladı. Brüksel’deki AB Bakanları toplantısının ardından açıklama yapan Borrell, “Başkan Putin ve Dışişleri Bakanı Lavrov, bu saldırganlığı destekleyen Duma’nın (Rus parlamentosu) geri kalan üyeleriyle birlikte yaptırım uygulananlar listesinde yer alacak” diye konuştu..

Listeye alınanların malvarlıkları donduruluyor ve Avrupa Birliği ülkelerine girişleri yasaklanıyor. AB, tercihini, çift ayaklı önlemin sadece malvarlıklarıyla ilgili kısmını aktive etmekten yana kullanıyor. Bu tercihte diyalog yolunun tamamen kapatılmamak istenmesi etkili oldu.

SWIFT SORUNU

BAŞTA Baltık ülkeleri olmak üzere bazı ülkeler Rusya’nın uluslararası bankacılık mesajlaşma sistemi olan Swift’ten çıkarılmasını talep ettiler. Aralarında İngiltere ve Kanada’nın da bulunduğu bazı G-7 ülkeleri de bu yönde görüş bildirmişlerdi. Rusya’nın Swift sisteminin dışarıda bırakılmasının Moskova açısından çok ciddi sorun yaratacağı düşünülse de bu konuda uzlaşı sağlanamadı. Bu adımın atılmasını engelleyen ülkelerin başını Almanya çekti. Bu ülkeye İtalya ve Fransa’da destek verdi. Bu adımın frenlenmesinin başlıca nedenini enerji ödemeleri oluşturuyor.