Ömer FARUK ÇİFTÇİ

Döviz fiyatlarının sert yükselişi sonrası Avrupalı alıcılardan iskonto talepleri gelmeye başladı. Yurtdışı alıcılar, Türk firmaları ile yazışmalarında, döviz cinsinden fiyatların yüksek kaldığını ve fiyatları gözden geçirerek revize etmelerini istedi. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü başta olmak üzere çok sayıda sektör temsilcisi ise yaşanan durum karşısında şaşkınlığını gizleyemiyor.

● İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, dövizde yaşanan sert yükseliş sonrası Avrupalı alıcılardan iskonto talepleri geldiği belirterek, döviz fiyatlarının henüz yerine oturmadığını bu nedenle üreticilerin indirim konusunda çok dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Gültepe, 2008-2009 yıllarında da aynı durumun yaşandığını, o dönem hesabını yapmadan yüksek oranda indirim yapan birçok firmanın doların 1.7’den 1.2’e gelmesi sonucu battığını hatırlattı.

Türkiye’de işçilik dışındaki tüm girdilerin dövize bağlı olduğunun altını çizen Gültepe, “Avrupalı alıcılar yaşanan durumu fırsat bilip bir iskonto talebinde bulunuyor. Üreticilerimiz hesaplarını iyi yaparak müşterilerini de kırmadan makul oranlarda indirim yapabilirler. Bizim önümüzdeki dönemde ihracata her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Diğer yandan ihracat yapacağız diye kendi ayağımıza da sıkmamalıyız. Bu süreci 2007-2009 döneminde yaşadık. O dönem hesabını yapmadan yüksek oranda indirim yapanlar, döviz fiyatları gerilediğinde battı” uyarısında bulundu.

Birlikte hareket etmeliyiz fiyat düşerse toparlayamayız

● İskonto taleplerinin kendilerine de geldiğini ifade eden Mobilya Sanayicileri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, “Dövizin yükselmesi bir anlamda artı gibi görülüyor ama mobilyada hammadde fiyatları da döviz cinsinden ve artıyor. Sonuçta birbirini dengeliyor. Uzun dönemde bir istikrar ve fiyat oturması yaşanırsa dövizdeki artış bizim için avantajlı hale gelecektir. Dünyada herkes birbirini yakından takip ediyor. İskonto talepleri bize de geliyor ancak unutmayalım biz mobilyada dünyanın en ucuz ülkelerinden biriyiz. Eğer fiyat kırarsak kilogram değerini düşürürüz. Bu konuda üreticiler olarak birlikte hareket etmeli ve direnmeliyiz. Aksi halde düşen fiyatları tekrar toparlamak zaman alır ve sektör bundan büyük zarar görür” açıklamasını yaptı.

“Kendi ayağımıza sıkıyoruz”

● Gökçelik Depolama ve Raf Sistemleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Aras da yabancı alıcıların kendilerinden daha fazla iç piyasayı takip ettiğini belirterek, “Dövizde yaşanan sert yükselişlerde iskonto talepleri geliyor. Ancak kalitesine güvenen firmalar buna izin vermiyor. İthalatçının bu duruma gelmesinde bizlerin de kabahati var. Aynı sektördeki üreticiler ürün satabilmek adına dövizden doğan farkı silah olarak kullanarak alıcılara düşük fiyat teklifi sunuyorlar. Onlar da haklı olarak bu durumu fırsata çevirmek istiyorlar. Bir anlamda kendi ayağımıza sıkıyoruz. Biz taviz vermiyoruz” dedi.

Türkiye’nin ara malı üretimine ihtiyacı olduğunu, yüksek teknolojik üretiminin ara malı üretiminin arkasından geleceğini anlatan Aras, şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye, 192 ülkeye ihracat yapıyor. Çin’den ithal ettiğimiz ürünlerin yüzde 80- 90’ını biz üretebiliriz ve bunu 192 ülkeye rahatlıkla pazar pazarlarız. Dünyada Türk malına güven var. Yeter ki bu konuda devlet yerli üreticiyi gerçek manada desteklesin ve yanında olsun.”

İskonto, Münih’in ardından Paris’te de konuşulur

● Türk lirası güç kaybettiği için yabancı müşterinin “Yüzde 15-20 daha fazla kazanıyorsun, bunu bana ver” dediğini dile getiren Fabra Tekstil Genel Müdürü Engin Alemdar, “Bizde TL maliyeti yüzde 12- 13’ü geçmiyor. Ürün maliyetinin yüzde 86-87 dövizle olduğu için gelen maillere bu şekilde cevap veriyoruz. Toplam maliyette yüzde 3-5 arasında fark oluşuyor, onu da iskonto olarak uyguluyoruz. 17-25 Aralık, Gezi olayları, 15 Temmuz’da da aynı mailler gelmişti. 2 haftadır günde 3 ila 5 arasında bu konuyla ilgili mail ve telefon alıyoruz. Münih Fuarı’nda iskonto konuşulmuştu, şimdi Paris Fuarı’nda da konuşulur. Yabancı rakipler de boş durmuyor. Doğu Avrupa’da dokuma fabrikaları kuruldu. Onlar bizim için birer tehdit” açıklamasını yaptı.

“Hammadde alımı kura bağlı, indirim yapılamaz”

● Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı Pınar Taşdelen Engin de ihracatçının büyük sıkıntısının olmadığını, ancak içerde ortak hareket edilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Yurtdışı alıcılar, kurlardan dolayı indirim istiyor. Hammadde kura bağlı, indirim yapılamaz. Ama aradan fırsatçılık yapmak isteyenler çıkarda zincirin halkasını kırarsa, bundan hepimiz büyük zarar görürüz. Şimdi birlik olma zamanı. Kur dalgası başlamadan önce haftada bir kurlara bakardık, şimdi anlık bakar hale geldik. Planlama yapılamıyor. Asıl sorun bu.”