Güldağ: Ukrayna’da olmaz filan derken korkulan oldu. Rusya’nın askeri operasyonu sonrasında bir dünya krizine dönüşüyor adeta. Piyasalar altüst oldu. Konu bizi de ciddi biçimde ilgilendiriyor hiç şüphesiz. En çok etkilenecekler listesinde bir numarada Ukrayna var ama iki numaraya Türkiye’yi mi Rusya’yı mı koysam diye düşünüyorum. Dördüncü de Almanya’dır.

Ağaoğlu: Senin ilk dört ülkeyi saydığın sıralamayı biraz değiştiririm. Orta vadeli etkilere de bakarak Almanya’yı daha ön sıralara koyarım.

Güldağ: Kuzey Akım 2 meselesi…

Ağaoğlu: Aynen… Çünkü aslında sorun Almanya ve Rusya arasındaki Kuzey Akım 2 meselesi. Hatırlarsın, boru hattı tam bağlanamadı. Aslında Almanya, Rusya’ya ekonomik olarak zaten çok yakındır. Biz bakınca farklı görürüz ama…

Güldağ: Pek hoşlaşmazlar…

Ağaoğlu: Rusya’da bir Alman markasında çalışmış biri olarak söyleyebilirim ki, çok ilginç bir şekilde aralarında bir tür ortak yaşam vardır. Soğuk Savaş biter bitmez hızla birbirlerine yakınlaştılar. Enerjiyi Almanya, Rusya’dan alır. Aynı şekilde Almanya’nın mal sattığı ülkelerin başında da Rusya gelir. İşte Kuzey Akım 2 bu karşılıklı bağımlılığı daha da artıracaktı. Almanya’nın enerji ihtiyacını temin ederken beraberinde ticareti de artıracak bir fonksiyonu olacaktı. Hatta 6 ay önce Almanya ‘okey’ dedi, ABD araya girdi ve durdurdu. Almanya da kabullenmek durumunda kaldı. Şimdi savaş Ukrayna’nın üzerinde devam ediyor ama Ukrayna fillerin tepiştiğinde ezilen çimenler gibi görünüyor.

Güldağ: Almanya’nın çiçeği burnunda başbakanı Olaf Scholz, Federal Meclis’in pazar günü olağanüstü toplanmasını istedi. Bu Almanya’nın, AB’nin hazırlayacağı yaptırım paketinin onaylanması konusunda frene bastığı anlamına da gelebilir…

Ağaoğlu: En azından birkaç gün fırtınalı geçecektir doğal olarak…

Güldağ: Tabii gelişmelerin hem ekonomik hem siyasi uzantıları var. Olaylar daha da tırmanabilir. Putin’in ilk ‘tanıma’ açıklamasından sonra ikinci konuşmasında ‘Luhansk ve Donetsk’i, bağımsızlık ilan ettikleri sınırlar içinde tanıdıklarını ilan etti. Oysa bağımsızlık ilan edenler bölgelerinin kendi çizdikleri sınırlarının hepsini kontrol edemiyor. Daha çok Rusya sınırına yakın bölgelerde hakimler. Dolayısıyla Putin’in bağımsızlıklarını tanıdığını söylediği bölgenin yaklaşık yüzde 70’i hala Ukrayna’nın kontrolü altında. Güvenlik güçleri var orada. Ukrayna bölgeyi bırakmaya razı olmazsa çatışmalar daha da şiddetlenir. Belki iş, şu sıralar spekülasyonu yapıldığı gibi Kiev’e girmeye kadar varmaz muhtemelen ama Rusya’nın Batı’ya ciddi şekilde meydan okuduğu ortada. Batı ise şimdilik hayli dağınık ve cılız tepkiler veriyor.

Ağaoğlu: Rusya ise oldukça sert. Aslında Rusya kendi etrafını bir anlamda güvence altına almaya çalışıyor. Dört madde açıkladılar, o dört maddenin sonuncusu Ukrayna’da asker olmayacak. Bu çok zorlu bir durum hem Ukrayna hem de herhangi bir ülke için. Güldağ: Türkiye’yi de çok yoracak. Enerji ve buğdayda yaşayacağımız sorunlar bir tarafa, turizm boyutuyla korkutucu. Ağaoğlu: Tahıl ithalatımızın yüzde 80’i o bölgeden geliyor. Türkiye, Ukrayna’yı askeri olarak SİHA’lar vesairelerle bir şekilde destekleyen, mal satan bir ülke, oradan gelecek turiste ihtiyacı olan bir ülke.

Güldağ: Geçen yıl Rusya ve Ukrayna’dan gelen turist de toplamın dörtte biriydi. 5 milyona yakın Rus turist geldi. Ukraynalı turistler 2 milyonla rekor kırdı. Bizim havayolları sadece Ukrayna’ya 110 uçuş yapıyor haftada.

Ağaoğlu: Bunlar çok önemli ekonomi açısından. Bizim havayolu şirketlerinin hisselerinin çok sert düşmesine şaşırmamak lazım.

Güldağ: Taban yaptı hepsi. Yüzde 10 civarında düştüler.

Ağaoğlu: İşin petrol denklemine gelince, piyasada 100 dolar hevesi vardı zaten.

Güldağ: Evet sen de ısrarla petrol varili 100 doları görecek diyordun.

Ağaoğlu: İşte şimdi üzerine çıktık.

Güldağ: Bir ara 105 doları gördü.

Ağaoğlu: 101-102 dolardan daha çok işlemler. Ama tansiyon olduğu sürece petrol fiyatları artacak. Rus petrolüne ambargo filan gibi uç uygulamalar gelirse tablo iyice değişir.

Güldağ: Yalnız Çin alabilir o zaman.

Ağaoğlu: Öyle bir durumda petrol fiyatlarının ne kadar dalgalanacağını ve nerede dengeleneceğini kestirmek zor olur. Ama dengelenme her durumda daha yüksek fiyattan olur.

Güldağ: Ambargo olmazsa o zaman bu Rusya’ya yarar yine…

Ağaoğlu: Pek değil, çünkü yeni yaptırımlar söz konusu, 5 bankaya, 3 iş insanına yaptırım İngiltere’den geldi, Almanya da bir banka hariç dördünü kabul ediyor. Böyle bir durumda Rusya için ticaret, ihracat vesaire konularında zorluk çıkacak. Dahası belli ki yaptırımlar daha da ağırlaşabilir.

Güldağ: Farklı yönlerden de olsa bizi ciddi biçimde etkileyecek. Cumhurbaşkanı ‘Ne Rusya’dan ne Ukrayna’dan vazgeçebiliriz’ diyor. Ama tabii olaylar öyle gelişebilir ki, tercih noktasında kalabiliriz.

Ağaoğlu: Türkiye burada tarafl ardan biri zaten. En azından NATO üyesi olarak taraflardan biri…

Güldağ: Gerçi Rusya’ya yaptırımlar uygulandığında da biz katılmadık. Yine beklemiyorum. Fakat bu sefer Japonya, Güney Kore hepsi katılıyor kınamalara. Askeri olarak sıkıştıramasalar da ekonomik olarak sıkıştırmak için ellerinden geleni yapacaklar gibi görünüyor. Rusya 600 milyar dolar rezervi biriktirdi ama Rus şirketleri zor bir dönem yaşacak anlaşılan.

Ağaoğlu: İşin nereye varacığını bilmiyoruz. Mesela ithalatta sıkıntılar olursa, tedarik güvenliğimiz ile ilgili bir sıkıntı olabilir. Özellikle tarımsal emtia ve petrol tarafında.

Güldağ: Belki geçici bir durum ama ilk etkilerini lojistikte görmeye başladık. Rusya’nın operasyon başlatmasının ardından bölgeye yapılan taşımacılık faaliyetleri de durduruldu. Bölgede bulunan 300’e yakın Türk TIR’ı ve 10’dan fazla Türk gemisi şimdi Türkiye’ye dönmenin yollarını arıyor. Bir gemimize de bomba isabet etmiş…

Ağaoğlu: Önemli… Tedarik tarafını etkileyecektir bu tür gelişmeler. Başka bir yerden tedarik edeceksek bu sefer fiyat sıkıntısı çıkacak. Bir dizi sıkıntı bizi bekliyor orada. O yüzden bu Ukrayna meselesi bizim açımızdan da kolay kolay çözülmeyecek. İlk ağızdaki tansiyon umarım hızla geriler. Tırmanma devam ederse bu sene ekonomimizi çok zor günler bekliyor demektir. Kaldı ki, tansiyon bir süre sonra gerilese de, kalıcı bir çözüm gelmezse görünen o ki sıkıntı geri gelecek. Rusya’nın ısrarlı baskısının bir kısmının mutlaka NATO nezdinde karşılık bulması gerekiyor ki kalıcı bir döneme geçebilelim.

Güldağ: NATO zirvesinin bugün yapılacağı açıklandı. İlginçtir Sovyetler Birliği’nden ve Doğu Bloku’ndan kopan Polonya, Estonya, Litvanya ve Letonya NATO’yu istişareye çağırdı.

Ağaoğlu: Bulgaristan ve Çekya da var. Ama istişare Ukrayna’ya komşu NATO ülkelerinin güvenliğine dair. Ukrayna NATO üyesi değil. Dolayısıyla Ukrayna’yı NATO’nun koruması da mümkün değil.

Güldağ: NATO Genel Sekreteri “Şu anda Avrupa’da savaş var!” dedi. “Rusya işgalci, büyük bedeller ödeyecek. Uluslararası hukukun bu şekilde ezilmesini kabul edemeyiz. Askeri desteğimizi artıracağız. NATO hava sahasını korumak için 100 uçak hazır bekliyor” diyor. Belli ki bu iş uzayacak.

Ağaoğlu: Ne kadar uzun sürer bilmiyorum ama bu dönemin de bizi olumsuz etkileyeceğini biliyorum. İnşallah tedarik tarafında etkilemez fiyat tarafında etkilenir. Turist gelemezse ayrı bir sorun…

Güldağ: Gerçi Rus uçağı düştüğünde bile gelmişti Rus turistler. Ama Ukrayna üzerinden gelmişlerdi. Çatışmalar şiddetlenirse turizm en kırılgan işlerden biri…

Ağaoğlu: Böyle kara harekatının iyice boyutlandığı tam bir savaşa dönüşmedikçe turiste büyük bir engel olacağını zannetmiyorum. Aslında bakarsan bu şu anda sadece Türkiye’nin de değil Rusya’dan gaz alan, tahıl alan Avrupa’nın da sorunu bu aynı zamanda.

Güldağ: Kur tarafını da etkiledi. TL dolar karşısında değer kaybetti. 14.50’nin üstünü gördü. Yüzde 5 bir değer kaybı var. Türk Lirası gelişen ülkeler arasında en çok değer kaybeden para birimi oldu. Bir ara Rus Rublesi’nden bile daha fazla değer kaybetti TL. Sonra müdahale geldi anlaşılan. Kayıplar yüzde 3’e geriledi. Ama 20 Aralık sonrası, kur korumalı mevduata geçtikten sonra ilk kez bu kadar yükseliyor dolar. Euro da değer kazandı TL’ye karşı bir ara 16.60’a çıktı. Uluslararası piyasalarda ise Euro değer kaybediyordu oysa.

Ağaoğlu: Savaşın süresi ve tedarik sorunlarına yansıması eğer uzun süreli olmazsa piyasalar toparlanabilir. Emtia tarafı da öyle. Euro da bir hayli etkileniyor. Euro/Dolar paritesi 1.1167’ye geldi. Paritede 1.10’lu rakamları da görebiliriz yakın zamanda.

Güldağ: Hazine ve Maliye Bakanlığı ‘Telaş etmeyin, Türk Lirası’na güvenin” çağrısı yapıyor. Ukrayna-Rusya gerginliğinin neden olduğu oynaklıklara karşı, TL ve TL cinsi varlıklara güvenin devam etmesinin ve riskli pozisyonlar almaktan kaçınmalarının her açıdan önemli olduğunu” söylüyor. Doğru bir çağrı bence. Telaşla hareket edenler zarara da uğrayabilir. Anadolu ile konuşunca iş dünyasının şöyle bir frene bastığını gördüm. “Bekleyelim görelim” yaklaşımı ortaya çıktı. Tabii bu uzun sürerse, zaten çeşitli sektörlerde durgunlaşma işaretleri vardı, daha da artar bunlar. Durgunlaşmayı hızlandırabilir.

Ağaoğlu: Bizi de, Avrupa’yı da çok yoracak. Diken üstünde yaşayacağız bir süre…

Güldağ: İnşallah yanılıyorumdur ama dünyanın jeopolitik dengeleri de konunun hızla çözümüne engel görünüyor. Ciddi bir liderlik problemi var. ABD eski gücünde değil. Ama bir yandan liderliğini restore etmeye çalışıyor. Çin’i bu resmin içine mutlaka koymak lazım. Rusya ile uzun zamandır çok önemli işbirlikleri geliştiriyorlar. Ukrayna’da yaşananlar, çoktan tek kutuplu dünyadan çıktığımızı çok merkezli bir bir yeni uluslararası oyuna geçildiğinin göstergesi gibi…

Ağaoğlu: Etkileri her durumda orta ve uzun vadeye yayılacak. Öyle anlaşılıyor.

Güldağ: Belirsizlik ve karmaşıklık bu dönemin temel niteliği diyorduk. Şimdi yaşanan türbülans ile birlikte belirsizlikler iyice artıyor. Bütün ülkeler, bu dönemde idari kapasitelerini artırma yoluna gidecektir. Gelecek sohbette buna karşı ne yapmamız lazım sorusuna ağırlık verelim…