Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Yasa, ‘Çin tehdidi’ anlatısını olgulara aykırı olarak abartmakta, Çin’in iç işlerine açık müdahalede bulunmakta ve Çin Komünist Partisini (ÇKP) tahkir etmektedir” ifadesi kullanıldı.

Açıklamada Çin’in bu tutumu kınadığı ve diplomatik kanallardan protesto ettiği kaydedildi.

Yasada ayrıca Tayvan ile ilgili çok sayıda menfi düzenlemenin bulunduğu, bunun “tek Çin” ilkesini ihlal ettiği belirtilen açıklamada, “Tayvan, Çin’in Tayvanı’dır. Çin’in iç işlerine hiçbir dış müdahale kabul edilemez” vurgusu yapıldı.

Çin ile egemenlik ihtilafında bulunan Tayvan’daki hükümet ise yasadan memnuniyetini ifade etti.

Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada yasanın Washington’ın ABD-Tayvan ilişkilerine ve Ada’nın güvenliğine verdiği önemi ortaya koyduğu belirtildi.

Bakanlık, yasanın detaylarını ABD’li yetkililerle ele alacaklarını, Tayvan’ın savunmasına desteğe yönelik harcama hükümleri için gerekli bütçe düzenlemelerinin aşamalı olarak gerçekleştirileceğini kaydetti.

2023 mali yılı için savunma harcamalarını gerekçelendiren yasada Çin’in çok boyutlu tehditlerine dair hükümlerin yanı sıra Tayvan’ın kendi savunmasını güçlendirmesine destek için 5 yılda 10 milyar dolara kadar askeri yardım sağlanmasını öngören düzenlemeye yer verilmişti.

Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor

Çin’de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Koumintag) güçleri ile Mao Zıdong önderliğindeki Çin Komünist Partisi (ÇKP) güçleri arasında yaşanan iç savaşta galip gelen Komünistler, 1 Ekim 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmişti.

İç savaşı kaybeden Koumintag üyeleri ise Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada’da devam ettiğini ileri sürerek Taipei’de geçici hükümet kurmuştu.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin, kendi topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949’dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasındaki ayrılık ve egemenlik ihtilafı hala sürüyor.

Pekin, “tek Çin” ilkesini vurgulayarak Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.