Anlaşılıyor ki sıkıntılar Tarım ve Orman Bakanlığı’na intikal etmiş. Onlar da durumu bir yazıyla Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü’ne intikal ettirmiş. Bu birim de Tüm Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlükleri’ne konuyu aktarmış. Bu arada yazının dağıtım notunda Gümrükler Genel Müdürlüğü yok. Sebebi sanırım ticaret ile gümrüğün birleşmesi, “Nasıl olsa bölge müdürlüklerinin amiri sayılırım” anlayışı var anlaşılan. Yazılarımda sürekli vurgu yaptığım konu,’ Liyakat ve kurumlar arası diyalog’ burada da önemini gösteriyor.

Neyse; işin esasına dönelim. Rusya Federasyonu’na ihraç edilen ürünlerimizde karantina ihlalleri bakımından firmalardan bildirim alınması nedeniyle ürünlerin iade edilmesi veya ihracatımıza kısıtlama uygulanması gibi olumsuzluklarla karşılaşıldığı anlaşılıyor.

Böyle olumsuzluklarla karşılaşılmaması için bölge müdürlüklerinin firmalara durumu duyurması isteniyor.

Rusya’ya ihracat yapan firmaların nelere dikkat etmeleri gerektiği şöyle sıralanıyor;

– İhracatçı firmaların ürün temininde başta “Monilinia fructicola” olmak üzere karantina etmenleri yönünden ari üretim alanlarını tercih etmeleri,

-Ürünün temininden paketlenmesine kadar bütün süreçlerin danışman ziraat mühendisi gözetiminde yapılması,

-Paketleme tesislerinde bulaşmayı engelleyecek tedbirlerin alınması,

-Paketleme tesisinde çalışan personelin danışman ziraat mühendisi tarafından karantina etmenleri hakkında bilgilendirilmesi,

-Rusya Federasyonu’na ihracatı yapılan ürüne ait üretici ve üretim alanı bilgilerinin doğru beyan edilmesi,

Her bölge müdürlüğü kendi faaliyet alanındaki firmalar duyuru yapacağına(ki ne kadar sağlıklı olduğu tartışma konusudur) merkezde bir veri ambarı sistemi vasıtasıyla tüm firmalara bir mail atılması daha etkili olmaz mı? Hangi devirde yaşıyoruz. Elektronik iletişim çağında yaşamıyor muyuz?

Hasan AKDOĞAN