Selenay YAĞCI

Silikon Vadisi’nin en büyük inovasyon ve girişimcilik platformu Plug and Play, bu yılın başında Türkiye’ye geldi. Türkiye’de girişimcilere yatırım yapma planları da olan Plug and Play’ın Türkiye operasyonunun başında ise Lale Can Gözübüyük bulunuyor. Lale Can Gözübüyük ile Plug and Play 11 aylık Türkiye yolculuğunu konuştuk.

Lale Can Gözübüyük, baba mesleği sebebiyle Türkiye’nin her yerinde yaşayıp 11 okul değiştirdikten sonra Oxford Üniversitesi Ekonomi ve İşletme bitirmiş. Uzun yıllar yatırım bankacılığı ve varlık yönetimi alanında Londra ve Cenevre’de Goldman Sachs, Credit Suisse gibi büyük bankalarda çalıştıktan sonra Türkiye’ye geri dönen Gözübüyük, Plug and Play’in aynı zamanda EMEA bölgesindeki direktörlerden biri.

Plug and Play Tech Center’ın ana işi 540’tan fazla Fortune 500 düzeyindeki kurumsal partner ile ekosistemindeki 40 binden fazla global girişimi bir araya getirerek, kurumsal inovasyonu desteklemek. Bunun yanında da dünyanın en aktif girişim sermayesi fon şirketlerinden biri. Yatırım portföyünde binden fazla girişim var ve sadece bu yıl 10’dan fazla unicorn çıkardı.

Gözübüyük, Plug and Play Tech Center’ın Türkiye’yi neden seçtiğini şöyle anlatıyor: “Plug and Play Tech Center’ın kurucusu ve CEO’su Saeed Amidi’nin İranlı köklerinin de etkisiyle Türkiye’yle hep sıcak ilişkiler içinde olmuş. Plug and Play Tech Center’ın en kıdemli yöneticilerinden ve Yönetim Kurulu üyesi olan Ömer Gözen de Türk. Hem kişisel sempatileri hem de Türkiye pazarının geleceğine olan inançları sebebiyle, pazara girmek için uzun süre doğru zamanı beklemişler. Bu yılın başında Türkiye girişim ekosistemindeki pozitif momentum bir de ülkeye giriş için doğru bir partner olan MESS ile bir araya gelince Türkiye ofisi kuruldu ve ben Türkiye ve EMEA bölge direktörü olarak işe başladım.”

Kurumlarla dikey odaklı çalışarak büyümeyi tercih ettiğini açıklayan Gözübüyük, “Şu anda Plug and Play’in fintech, insurtech, mobilite, nesnelerin interneti, enerji, yeni materyaller, tedarik zinciri, akıllı şehirler, inşaat ve emlak, yiyecek ve içecek, tarım teknolojileri, sürdürülebilirlik gibi pek çok dikeyde odaklı inovasyon alanlarını var. Türkiye’ye de bi kurumsal partner ve dikeyle girdik. Devletlerle, üniversitelerle, girişim sermayesi fonlarıyla, melek yatırımcılarla da çalışıyoruz.

Tüm paydaşların tam ortasında yer alarak onların birbirleriyle iletişimini sağlıyoruz. Sadece girişime yatırım yapma odaklı değil bizim eşleştirmelerimiz. Plug and Play ekosistemine dahil olan bir kurum, yeri geldiğinde girişimlerle, yeri geldiğinde kendisine benzer bir problemi çözmüş dünyanın herhangi bir yerinden bir şirketle ya da bir uzmanla tanışmayı bekleyebilir. Kurumlara uçtan uca Kurumsal Girişim Sermayesi danışmalığı, kurum içi girişim programları yönetimi ve danışmanlığı, kurum içi girişim hızlandırma programlarını uluslararası olarak destekleme gibi alanlarda da hizmet sağlıyoruz” diye ekliyor.

Türkiye’de açılan ilk inovasyon platformlarının hibrid bir dikey olan Mobilite ve nesnelerin interneti olduğunu ve ilk kurucu partnerlerinin de MESS olduğunu ekleyen Gözübüyük, “Mess ile birlikte özellikle ‘akıllı fabrikalar’ odaklı çalışarak verimli bir ilk yıl geçiriyoruz. MESS’in tek kurucu ortak olarak açtığı bu dikeyde daha sonra MESS’in yanına Aygaz da bir kurucu ortak olarak katıldı. Çok yakın zamanda Otokoç da bu dikeyimize ekosistem üyesi olarak dahil oldu” diyor.

Türkiye, EMEA bölgesinde lider olacak

Türkiye’nin teknoloji alanındaki trendlere ve gelişmelere ayak uydurmasına destek olmayı hedeflediklerini ifade eden Gözübüyük, şunları anlatıyor: “Önümüzdeki yıl, mobilite ve nesnelerin interneti dikeyimizin bu yılki başarılarının artması ve dikeyin etki alanının genişlemesi öncelikli hedefl erimizden. Bununla beraber farklı dikeylerin açılımı için yaptığımız çalışmalar da 2022 de meyvesini vermeye başlayacak.Önümüzdeki yıl Türk girişimlerine yatırım yapmayı hızlandırmak ve onların uluslararası arenada desteklenmesini sağlamak adına koyduğumuz hedefl erimiz de var. Plug and Play Türkiye ofisinin, Doğu Avrupa, Orta Asya ve Ortadoğu bölgelerindeki en önemli inovasyon platformlarından biri olarak konumlanması da uzun vadeli hedefl erimizden.” Gözübüyük’e göre Türkiye’de akıllı şehirler, yiyecek/ içecek, marka/perakende ve sürdürülebilirlik dikeylerinde ciddi bir potansiyel var.

Silikon Vadisi artık eşsiz değil

Silikon Vadisi zamanında çok farklı ve eşsiz bir ekosistem olduğunu belirten Gözübüyük’e göre hala çok inovatif, hızlı ve renkli fakat eskisi kadar eşsiz olduğu söylenemez. Gözübüyük, “Dünyada 8 şehirde ofisleri olduğunu dile getirerek, “Çin mesela teknolojik gelişmelere ev sahipliği yapma konusunda Silikon Vadisi’ne ciddi bir rakip. Avrupa da çok hızlı kapatıyor aradaki açığı… İngiltere, Almanya ve Nordik ülkelerindeki inovasyon yaratma ve uygulayabilme kapasitesi de çok yükseldi. Tabi ki Facebook ve Google gibi dev teknoloji şirketlerinin ana merkezleri, hala Silikon Vadisi’nde. Önemli girişimler Silikon Vadisi’nden çıkmaya da devam ediyor. O açıdan bakınca çok da değişmediği düşünülebilir” diye ekliyor.

Türkiye yatırımcıların radarında

Türkiye’de Avrupa ortalamasının üzerinde bir mühendislik gücünün olması Türkiye’nin bu çağdaki en önemli avantajlarından olduğunu vurgulayan Gözübüyük, şunları anlatıyor: “Tabii değer kaybeden Türk Lirası bu mühendisleri ülkemizde tutabilmemizi zorlaştırıyor. Yine de girişimler için momentum çok kuvvetli şu sıralar, özellikle Getir, Trendyol, Peak Games alanlarında bazı girişimlerimizin başarılarının uluslararası girişimcilik ve yatırımcı ekosistemlerinde duyulması büyük bir fırsat demek. Şu sıralar yatırımcılar radarlarını Türkiye’ye çevirmiş durumda. Girişimcilere tavsiyem, global sorunlara odaklanmaları ve pazarlarını sadece Türkiye’yle sınırlamaları. Global düşünmek, global standartları takip etmek çok değerli.”

Girişimcilik trendleri hızla değişiyor

Ekosistemde trendlerin hızla değiştiğini söyleyen Lale Can Gözübüyük ve Plug and Play’e göre son dönemde girişimcilik ve inovasyon trendlerini şöyle sıralıyor: Sürdürülebilirlik: Özellikle tüketimin bu kadar arttığı bir dönemde kaynakların yetersizliği, iklim değişimi ve sürdürülebilirlik temaları oldukça gündemde.

Gaming: Türkiye’de her yıl makro bir yatırım – satın alma duyuyoruz. Bu anlamda kültür ve insan kaynağı oldukça gelişmiş. Dünya üzerinde de büyük bir trend olan mobile gaming, Türkiye’de de kendine oldukça büyük bir yansıma buluyor.

Blockchain: Özellikle NFT furyasıyla farklı bir boyutta yeni trendlerle kendini gösteriyor. Kripto paraları yeni ülkeler ve kurumlar her geçen gün tanıyor ve yapısal olarak dahil oluyor.

Dijital / Sosyal ticaret: Son 2-3 yılın trendi olsa da hala yeniliklerle trendler listesinde yerini koruyor. Hızlı teslimat çılgınlığı bunun en büyük örneği. Bunun dışında canlı yayın odaklı e-ticaret de bu alandaki son trendlerden.

Kurumlar girişimlerle çalışıyor

Plug and Play’in kurumlarla girişimleri bir araya getirmeleri sonucu pek çok kurum ulaşması zor olan yeni teknolojilerle çalışma fırsatı buluyor. Lale Can Gözübüyük, Plug and Play’in yarattığı bu ekosistemdeki çok başarı hikayelerini şöyle anlatıyor: Stuttgart’daki Startup Autobahn olarak bilinen mobilite ve nesnelerin interneti dikeyimizde, Almanya’nın en büyük şirketleri olan Porsche, Mercedes, BMW gibi markalar Plug and Play vasıtasıyla buldukları teknolojileri son hızla yeni nesil araçlara entegre ediyor. Ev atıklarından, hatta CO2 gazından yapılan araba parçaları, mantardan yapılan deriler vs yeni nesil araçlara entegre ediliyor. VR/AR teknolojileri son hızla canlıya geçiyor. Paris’te bir süpermarket zinciri ile ve Silikon Vadisi’nde bir elektronik şirketiyle geleceğin mağazalarını tasarladık. Bu mağazalarda, stok sayımından, raf dizimine, kasa alımına kadar her şeyi robotlar yapıyor.

Moda alanında çalışan ve COVID kısıtlamaları sırasında kendisi için çok önemli olan yıllık defilesini canlı gerçekleştiremeyen bir şirketin online olarak bunu en interaktif şekilde yapmasını sağladık. Bu online etkinlik sayesinde bu şirket yıllık e-ticaret satışının % 10’unu yaptı.

İşe teknoloji devi kiracılarından hisse alarak girdi

Gözübüyük, Plug and Play’ın kuruluş hikayesini şöyle anlatıyor: “Dünya’nın en büyük inovasyon platformu olarak bilinen Silikon Vadisi Merkezli bir şirket. Hikayesi ilginç aslında, kurucumuz Saeed Amidi Iran’da Şah devrimi sırasında ülkesinden ayrılıp tesadüfen Silikon Vadisi’ne göç edip buradan emlak alıyor. İlk kiracılarından olan Google, Paypal, Dropbox, Logitech gibi şirketlerden kira yerine hisse alıp bu hisseler de çok değerlenince inovasyon dünyasında buluveriyor kendini.”