Dünya genelinde alüminyum sektörünün en önemli üç fuarından biri olarak bilinen 7. Uluslararası Alüminyum Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı (ALUEXPO), 3-5 Mart tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Hannover Messe Ankiros Fuarcılık tarafından Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği’nin (TALSAD) katkılarıyla gerçekleşecek fuar öncesinde İstanbul’da bir basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda konuşan TALSAD Başkanı Ali Kibar, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Global sağlık krizinin beraberinde getirdiği zorluklara karşın Türkiye alüminyum sektörünün üretim ve ihracat seviyesini koruduğuna dikkat çeken Kibar, “Alüminyum sektörü pandemi koşullarına rağmen 2020’de üretimini korudu ve 3 milyar dolar ihracat bariyerini aştı. 2021 yılı ise her ayında ihracat rekorlarının kırıldığı bir yıl oldu. Ocak-aralık toplamında bir önceki seneye göre üretimde yüzde 42,7’lik artışla rekor bir kapanış gerçekleştirildi. 2021 Ocak-Aralık dönemi toplam ihracat gelirimiz ise ABD doları bazında yüzde 69,1 artarak 5,1 milyar doları aştı. İhracatımızdaki bu önemli artışın en büyük bölümü Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapılan ihracattaki güçlü artıştan kaynaklandı. Türkiye alüminyum sektörü, AB’nin en büyük ikinci yarı mamul tedarikçisi konumuna geldi.” şeklinde konuştu.

“Rusya dışındaki diğer alternatifler arasında Ortadoğu var”

Konuşmasında Rusya ile Ukrayna arasındaki gerginliğin sektörlerine olası etkilerine de değinen Kibar, şunları kaydetti: “Çok yakın bir dönemde yaptığımız istişarelerden elde ettiğimiz kanaatimiz, şu anda herhangi bir arzda veya tedarikte sıkıntılı bir süreç yaşanmayacağına işaret ediyor. Bu sabahki bilgi bu yönde. Türkiye’nin sektörde toplam hammadde ihtiyacının yüzde 55’i Rusya’dan karşılanıyor. Avrupa’nın ve ABD’nin de yüzde 40’ı Rusya’dan karşılanıyor. Dolayısıyla bu anlamdaki farklı gerginliklerin mal bazına indirgenmesi birçok piyasada birçok farklı volatiliteleri beraberinde getirebilir. Onun için sanırım hem arz tarafında hem de tedarikte daha dengeli bir süreç yaşarız gibi geliyor. Türkiye’nin Rusya dışındaki diğer alternatifleri arasında Ortadoğu var. Asya’da birkaç üretici var. Avustralya var, Güney Amerika var. Bu sektörde birincil potansiyeli taşıyan bazı ülkeler esasında global ambargo kapsamında da değerlendiriliyor. Yani İran ve Venezuela gibi ülkelerden tedarikte kısıtlamalar var. Dolayısıyla arz talep belirli bir şekilde dengeye göre oluşacak.”