Evde, okulda, büroda, fabrikada, devlet kurumlarında uygulanabilmesi kolay ve getirisi kayda değer olan bir faktördür tasarruf.

Nasıl tasarruf edebiliriz? Bu kavram çocukluk yaşlarında başlamalı ve uygulamalıdır. Çocuğa ayakkabısını boyamayı, kalemini, defterini, silgisini gerektiği zaman kullanmayı ve bunların sağlayacağı getiriler çocuğun anlayacağı şekilde anlatılmalıdır.

Özellikle yaz günleri sabah aydınlıkta evden çıktığımızda sokak lambalarının yandığına tanıklık ederiz. Bütün Türkiye’de veya sadece İstanbul’da boşa giden enerji maliyetini hesap etmekte güçlük çekeriz.

İstanbul’da Anadolu yakasında evinden karşı tarafa işine giden bir görevli, trenle 3.5 TL. ye 18-20 dakikada gideceği somutken arabasıyla 1,5 saatte benzin harcayarak gitmeyi tercih ediyorsa gereksiz çıkan maddi değer oldukça yüksektir. Ancak arabası ile orada işi olup da gidenler mecburiyetten gidebilir.

Evlerimizde de boşa yanan lambalar lüzumsuz olduğu için söndürülmeli ve tıraş olurken dişimizi fırçalarken suyu boşuna akıtmamalıyız. Bu yıl yaşanacağı ifade edilen   su sıkıntısı nedeniyle gündeme gelen sarnıç zorunluluğu geç kalınmış bir karardır. Aynı şekilde yağmur suyundan maksimum düzeyde faydalanmak için gerekli girişimler yapılmalıdır.

Bir diğer konu da radyatörlerin önlerinin dekoratif  amacıyla kapatılmasıdır. Radyatörler pencerenin olduğu duvara konulmasını sebebi camdan gelen soğuk havaya engel olmaktır. Siz bunu kapattığınız zaman gerekli ısıyı alamazsınız ve gereğinden fazla doğalgaz parası ödersiniz. Ayrıca binaların dış cephelerine yapılan ısı yalıtımı %50 oranında ısı tasarrufu sağladığı bilinen bir gerçektir. Tasarruf ampulü kullanmak da bir tedbirdir.

Korona harici günlerde özel araç yerine toplu taşıma araçlarını kullanmak her zaman tasarruf sağlayacak ve kalan zamanı verimli şekilde kullanma imkânı sağlayacaktır.

İşyerlerinde gündüz vakti gereksiz yanan ışıklar da savurganlık olarak görülür. Bir makine boş yere çalışmamalı, maksimum üretim yapması için gayret gösterilmelidir.

Elektrik, su, doğalgaz, telefon faturaları da kâğıt tüketiminde önemli rakamlar tuttuğunu tahmin edebiliyorum. Bunlar elektronik posta aracılığıyla kolayca ve tasarruf edilerek çözülebilir. Kâğıt ormandan üretildiğine göre ormanların önemini de burada vurgulayalım.

İş hayatım döneminde çalıştığım yabancı işletmede kâğıt ve kalem neredeyse hiç kullanılmıyor, her işlem bilgisayarlar ve elektronik posta ile yapılıyordu. Ancak bazı işletmeler kâğıt tüketimine devam etmekte ve teknolojiye ayak uyduramadıkları ortadadır.

Bir fıkra ile devam edelim: Bir karı koca tasarruf hakkında tartışırken karısı beyefendiye günlük sigara masrafın şu kadar, haftalık şu kadar, aylık ve yıllık şu kadar eder.26 yıllık evliyiz bu 26 yıl boyunca sigara içmeseydin şu kadar para tasarruf eder bir ev sahibi olabilirdik diye bir hesap yapar. Sakince dinleyen kocası cevap verir. Sen hiç sigara içtin mi hayır diye cevap verir hanımefendi ve sözü kocası alır: Hani senin evin? İşin esprisi bir tarafa ama kadının yaptığı hesap gerçekten doğrudur.

Tasarruf ucuz ürün almakla gerçekleşmez. Örneğin ucuz diye bir pil alırsınız ama ömrü çok kısadır ve kullanıp atarsınız. Fakat biraz daha para verip kaliteli bir pil aldığınızda uzun süre kullanırsınız. Dolayısıyla ucuz değil, pahalı aldığınızın farkına varırsınız. Ucuz mal alacak kadar zengin değilim sözünü unutmamak gerekir.

Mobil telefonları titizlikle kullanmak gerekir. Bazen sosyal yaşamda rastladığımız gibi evine telefon açıp “akşam ne yemeği var, ekmek lazım mı?” gibi konuşmalara şahit oluyoruz. Veya şirket patronu şirkete giderken telefonla direktif verdiğine şahit oluyoruz. Hâlbuki 10 dk. Sonra şirkette olacak ve direktifleri yüz yüze verebilecektir. Okuduğum bir telefon olayını paylaşayım: Evin hanımı cep telefonu ile kocasını aradığında dört defa çalmadan açmamasını tembihler ve arkasından bir defa çaldırırsam bir ekmek, iki defa çaldırırsam iki ekmek al, aramazsam ekmek alma demektir der. Ne güzel bir davranış.

Tasarruf yapamayacağımız bazı pozisyonlar da mevcuttur. Örneğin bir sağlık sorunumuz olduğunda tasarruf amacıyla doktora gitmemek kabul edilebilir bir davranış değildir. Ancak doktor veya hastane konusunda az maliyetli olanı araştırılabilir. Özel hastanelerin fazla olduğu günümüzde en iyisini ve en ucuzunu araştırmak en doğal hakkımızdır. Aynı şekilde gıdadan da tasarruf yapamayabiliriz. Bayat sebze ve meyve sağlığımız için zararlı olduğunu bilerek ucuz olsun diye bayat besin maddesi kullanmamalıyız.

Devlet kurumlarında da azami ölçüde tasarruf kriterlerine uyulması gerekir. Gereksiz araç, gereç, teçhizat kullanılmamalı, kullanılanlar ise azami faydayı sağlayacak şekilde kullanılmalıdır.

İtibardan tasarruf olmaz diyerek 1100 odalı saray yapmak,300 odalı yazlık saray yapmak tartışma konusudur. Bunların giderleri de oldukça yüksek olduğuna göre daha optimal şekilde yapılabilir mi? Tartışma konusu. Yorum sizin

Saygılarımla

ZAFER ÖZCİVAN