Üretim endüstrisini dönüştüren yapay zeka alt yapılı dijital çözümler, uzun zamandır devam eden bir trend olarak karşımıza çıkıyor. Globalde 260 milyar dolarlık bir iş hacmi olan talebe özel üretim pazarında Türkiye’ye olan ilgi de sürekli olarak artıyor.

Dijital üretim tedarik platformu Tridi, 2021 yılında sipariş hacminde 3 kat büyüme yakaladı ve 2022 yılında 5 kat büyüme planlıyor.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Tridi Genel Müdürü Çınar Topaloğlu, ‘‘Türkiye’nin üretim tedarik süreçlerinde dijitalleşmeden faydalanabilecek birçok alan mevcut. Buradaki fiyat alma, tasarımın üretilebilirlik analizlerini yapma, talebi teknik olarak uygun ve boş kapasiteye sahip üretici ile buluşturma gibi süreçler mevcut durumda manuel olarak devam ettiği için oldukça fazla zaman kaybına ve verimsizliğe sebep oluyor. Platformumuz sayesinde, endüstriyel üretim pazarında günler, bazen haftalar süren, prototipten seri üretime parça imalatına yönelik teklif alma süreçlerini dakikalar mertebesine indirebiliyoruz. Teknolojik altyapımız sayesinde doğru talepleri uygun üretici ile buluşturarak hata oranını azaltıyor ve kullanıcılara şeffaf bir bilgi akışı sağlıyoruz.’’ dedi.

Üretimde kişiselleştirme öne çıkacak

Gelecek yılda son kullanıcıların daha fazla üretim süreçlerine dahil olabileceğini söyleyen Topaloğlu, “Yıllar önce başlayan bu trend daha da büyüyecek. Son kullanıcıların tasarıma karıştığı ve tasarım fikirlerini verebildiği özelleştirilmiş ürünlere talep artacak.” diye konuştu.

Tridi’nin 2021 yılı verilerine göre; başta tüketici elektroniği olmak üzere makine imalat ve otomotiv sektörleri prototip üretimi, az adetli özel parça ve yedek parça üretimleri gibi çeşitli alanlarda en çok hizmet alan sektörlerin başında yer aldı.

“‘Binlerce üretim parkına tek bir platformdan sahip olabiliyorsunuz’’

Topaloğlu, ‘‘Tridi olarak şu anda, hiçbir yatırıma gerek olmadan müşterinin milyonlarca dolarlık bir makine parkına, bir teknolojiye sahip olmasını sağlıyoruz. Özellikle müşteri içeri bir üretim parkı yatırımı yaptığı zaman tam dolu kapasitede çalıştıramayacağı için yaşayacağı verimsizliği de önlemiş oluyoruz. Dolayısıyla 2022 yılında bu dönüştürücü etkinin daha da hız kazanacağını söyleyebilirim.’’ değerlendirmesini yaptı.

‘‘Üretim partner ağını global müşterilerimizle buluşturacağız”

Global müşterilerin Türkiye’ye kalite konusunda pozitif bakış açılarının olduğunu aktaran Topaloğlu, şunları kaydetti: ‘‘Otomotiv, savunma sanayii ve tüketici elektroniği gibi sektörlerde çok gelişmiş bir ülke olarak faaliyet gösteriyoruz. Türkiye’nin ekonomik statüsünü takip eden Avrupa sanayisi genel anlamda Polonya, Bulgaristan, Romanya gibi ülkeleri alternatif haline getirmiş durumda. Türkiye’nin de bunların arasında yer alacağını söyleyebiliriz. Üretim gücümüzü kullanmamız iyi bir etki yaratsa da katma değere de odaklanmak önemli ve ayrıştırıcı bir rol oynuyor. Buna yönelik 2022 yılı hedefimiz platformumuza üye olan Türkiye’nin nitelikli üretim partner ağını, global müşterilerimizin siparişleri ile buluşturmak.’’