Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) kuruluşunun 96’ncı yıl dönümü dolayısıyla değerlendirmede bulunan TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya, kurum tarafından açıklanan istatistiklere yönelik eleştirilere de yanıt verdi.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de karar alıcıların, araştırmacıların ve toplumun her kesiminin ekonomik ve sosyal hayatın farklı boyutlarıyla ilgili güncel ve güvenilir bilgiye ihtiyacı olduğunu ve bu doğrultuda çalışmalara yön verdiklerini belirten Çetinkaya, TÜİK’in uluslararası kurum ve kuruluşların denetimlerine açık olduğuna dikkat çekti.

Kurumun ürettiği tüm istatistiklerin, uluslararası normlarda Avrupa Birliği (AB) ve dünya genelinde geçerli, uluslararası kurumlar tarafından tavsiye edilen yöntem, tanım ve kavramlar kullanarak hesapladığını anlatan Çetinkaya, “Böylece uluslararası düzeyde karşılaştırılabilir veri üretimi sağlanıyor. Söz konusu kavram ve yöntemlerle uygulama sonuçları, yerli ve yabancı kurum ve kuruluşlardaki uzmanların değerlendirmelerine açık olduğu gibi, TÜİK internet sayfasından kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmaktadır. Ayrıca TÜİK tarafından üretilen istatistikler, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), AB İstatistik Ofisi (Eurostat) Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlarca kullanılmakta ve bu kuruluşlar tarafından diğer ülkelerin verileriyle eş zamanlı olarak yayımlanmaktadır.” dedi.

Çetinkaya, Eurostat tarafından her yıl yayımlanan değerlendirme raporlarında, TÜİK’in birçok istatistik alanında ürettiği verilerin AB normlarıyla yüksek düzeyde uyumlu olduğu tespitinin yer aldığına işaret etti.

TÜİK’in, görev, yetki ve sorumlulukları kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenmiş bir kamu kurumu olduğunu belirten Çetinkaya, “Kurumumuzca üretilen resmi istatistikler herhangi bir kişi, makam ya da kurumun talep, talimat veya tahminlerine göre değil, kurumun sahip olduğu bilimsel ve teknik özerklik ile geçerli uluslararası yöntemler kullanılarak bağımsız olarak hesaplanmakta ve ilan edilmektedir.” ifadelerini kullandı.

TÜFE veri derleme süreçleri

TÜİK’in, TÜFE hesaplamalarında alternatif veri kaynaklarının kullanılmasına yönelik çeşitli çalışmalar yürüttüğünü belirten Çetinkaya, bu alternatiflerin “barkod (satış) verilerinin kullanılması” ve “web scraping (veri kazıma) yöntemiyle fiyat derlenmesi” olduğunu bildirdi.

Çetinkaya, “Barkod verileri TÜFE hesaplamalarında ilk olarak 2021’de kullanılmaya başlanmış ve derlenen toplam fiyat sayısının yaklaşık yüzde 21’i zincir marketlerden doğrudan temin edilmiştir. Bu yıl itibarıyla bu yöntemle derlenen fiyat sayısı toplam fiyat sayısının yüzde 44,3’ünü oluşturmaktadır.” diye konuştu.

İnternet üzerinden mal ve hizmet satın alımlarının yaygınlaşması, istatistik ofislerinin internetten satışı yapılan ürün fiyatlarını TÜFE’ye entegre etmelerini gerekli hale getirdiğini vurgulayan Çetinkaya, madde tanımları ve yapısı gereği web scraping ile fiyat derlenmesi uygun olan beyaz eşya, elektronik ürünler, giyim, mobilya, sıfır otomobil ve otobüs bileti fiyatları için 2022 itibarıyla internet üzerinden derlenen fiyatların endeks hesaplamalarında kullanılacağını, bu yöntemle elde edilecek fiyat sayısının derlenen toplam fiyat sayısının yaklaşık yüzde 5,3’ünü oluşturduğunu kaydetti.