Tüm Emekliler Sendikası (Tüm Emekli Sen) Genel Sekreteri İshak Kocabıyık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bu akşam açıklanacak olan emekli aylıklarına ve emeklilerin sorunlarına ilişkin ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı.
Kocabıyık şunları söyledi:
“Emekliler çok kötü şartlarda yaşıyorlar. 13 buçuk milyon civarında emekli aylığı alan bir kesim var ancak bunun 8 milyonu 2 bin TL ya da 2 bin TL’nin altında aylık alıyor. Emeklilerin de enflasyon rakamı açıklanmasıyla beraber aylıklarına yapılacak zam oranı büyük ölçüde belli oldu. Yüzde 25-27 arasında değişen oranda zam yapılacak. Ama bizim bu aylıklarımıza yapılacak olan zam oranı, 3-4 aydır yapılan zamlarla zaten alındı. Bu zammın bizim için bir anlamı kalmadı. Gerçek hayatta bu zammın bir karşılığı kalmadı.”
“Zamdan önce hak kayıplarımızın giderilmesini istiyoruz.” diyen Kocabıyık, emeklilerin taleplerini şöyle sıraladı:
“Aylık bağlama oranlarındaki bizim en büyük hak kayıplarımızdan biri olarak kabul ediliyor. Çalışırken alınan ücretin yüzde 70-80’i emekli aylığı olarak bağlanırken bugün bu oran yüzde 20’ye kadar düşmüştür. Biz, bu hak kaybımızın giderilmesini istiyoruz.
Emeklilerin en düşük maaşlarının 5.200 TL olmasını istiyoruz. Sağlık hizmetlerinden katkı payı alınmasın istiyoruz. Emekliler, yaş itibariyle de sağlık hizmetinden daha fazla yararlanması gereken kesim. Üstelik pandemi koşullarında hijyene dikkat etmenin bir külfeti var. Bütün bunlar bizim sağlık giderlerimizi arttırdı.
“İkramiyeler bayram harçlığına dönüştü”
İki sefer ikramiye kararı var. Elbette bir katkısı var ancak niteliği itibariyle dini bayramlardan önce verildiği için bugünün değeri ile bir tür bayram harçlığına dönüşmüştür. Bununla emeklilerin refah payının yükselmesi mümkün değil. Biz yılda 4 ikramiye ve bir aylık maaş tutarı şeklinde verilmesini ve bununla ancak refah payının bir miktar yükseltilebileceğini düşünüyoruz.
Sendikal örgütlenmede hem yasal hem yürütme düzeyinde pek çok engel ve yasaklar var. Biz kendi geleceğimize kendimiz sahip çıkmak istiyoruz. Bu ülkenin yaratılan her değerinde katkımız var. Biz yaratılan değerden payımız neyse onu istiyoruz.”
