Güldağ: Kur Korumalı Mevduat ürünüyle birlikte piyasa geçen hafta kısmen sakinleşti demiştik. Ancak döviz kurlarında yukarı yönlü bir hareketlenme görüyoruz. Dolar yeniden 13 lira seviyelerine geldi. 2022’ye yansıması ne olur?

Ağaoğlu: Yeni ürün gelmemiş olsaydı hayatımız daha zor olurdu. Basketbol maçındaki molalar gibi durup düşünmek için bir fırsat yarattı. Ancak arka tarafı iyi hazırlanmış şekilde çıkmadı. Şimdi piyasada iki ürün var. TL’den bu modele geçenler için muhatap Hazine oldu. Dövizden TL’ye dönenler için de muhatap Merkez Bankası. Arka tarafta iyileştirmeye ihtiyaç var. ‘Ne etki yaptı’ diye sorarsan dövizden TL’ye geçen çok olmadı. Hatta tam tersi 200- 300 milyon dolar artışlardan bahsediliyor.

Güldağ: Kur korumalı mevduatlarda bankalarca uygulanacak azami faiz oranı asgari faiz oranının en fazla 300 baz puan üstünde belirlenebiliyor. Döviz hesaplarında sınır yok ama, yine de pek dönen olmadı.

Ağaoğlu: Ürünler içinde en sondakini en önce açıkladık. Her ikisi için de yüzde 17 faiz geçerli. Bugün politika faizi 14; mevduat faizi aylık 22-24’lere çıkarken, kredi tarafında 38’lere ulaşan faizden söz ediyoruz. Ama iş gören yani piyasa faizleri ciddi yükseldi. Ne gerek vardı bu yükselişe. Piyasanın temelinde her zaman güven yatar. Bu güveni oluşturacak adımları art arda atmak yerine, güveni parayla satın alabileceğimizi düşündük. İkna için zaman gerekiyor. Hazine ve Maliye Bakanı açıkladı; 58 milyar Türk Lirası bu sisteme teveccüh etmiş. 4 milyar dolar bir rakamdan söz ediyoruz, az bir rakam değil. Ama olmasaydı daha kötü olurdu. Evet daha iyi tasarlanabilirdi, düzeltebiliriz. Mesele ardışık güven adımlarının atılması.

Güldağ: Kurda özelikle son iki günlük hareket ne anlatıyor bize?

Ağaoğlu: Özellikle perşembe günkü kur hareketine bakarsak; dolar 13.45 seviyesinden 12.40’a düştü. Tam merkez bankasının günlük döviz alım kurunu açıklayacağı sırada geri gelen kur, sonra tekrar 13.45’lere yükseldi. Kur, kamu tarafından yönlendirilir hale geldi. Kamunun ne yönde yılı kapatma isteği olduğunu veya önermeyi ne şekilde yapacağını kestirmemizin zor olduğu günler. Şu anda 24 saat öncesinden bile kur hareketinin ne olacağını bilmiyoruz. 24 saat öncesinde kur hareketini görmekte zorlandığımız piyasada, olası art niyeti, enerji birikimlerini nasıl yöneteceğiz? İpuçlarına ihtiyacımız var. 31 Aralık kuru gösterge noktasıdır, kritiktir. 31 Aralık seviyesinin, bilançolar dahil birçok yansıması var. TL’den dövize geçen olur mu, olmaz mı bilmiyorum ama Türkiye’nin kredi değerlendirmesi için risk oluştu. Kur Korumalı Mevduat, tıpkı kamu-özel işbirliğindeki yükümlülükler gibi Hazine’nin yükü olarak bilmediğimiz, belirsizliği artıran bir unsur oldu. Türkiye risklerinin düşmesini engelleyecek bir unsur haline geldi. 2021’nin 2022’ye bıraktığı miras oldu.

Güldağ: Bana iki şey önemli olacak gibi geliyor. Olgunlaşmamış, adına model dediğimiz uygulamayla karşı karşıyayız. Bunun böyle olması da maalesef istenilen etkiyi yaratmadı. Arsa futbolu oynuyorsak bunun bile kuralları bellidir: 3 korner bir penaltıdır. Ancak bunda kuralları sürekli değiştiriyoruz. Sen bütün vadelere aynı faiz uygulanıyor dedin. Benim bilgim de DTH’dan dönenlere biraz daha yüksek faiz uygulandığı, sınırda uygulanmadığı yönünde. Döviz artışına karşı evet ama kur korumalı mevduat enfl asyona karşı koruyor diyemeyiz.

Ağaoğlu: Tam korumuyor olabilir, haklısın.

Güldağ: Çünkü gelinecek yer belli. Yüzde 17’lerde kur artışıyla yüzde 20 aldınız ama enfl asyon yüzde 30-35’lerde hatta 38’e gidiyor. Gazetemizin yazarı Alaattin Aktaş’ın hesaplamalarına göre aralık ayı yüzde 15’te olacak.

Ağaoğlu: Enflasyonun çift haneye devam edeceği kesin.

Güldağ: Nereye gitsek enfl asyon konuşuyoruz. Antalya’daki çiftçiler bile ‘gübrenin fiyatının yükselmesi nedeniyle gübre atamadık’ diyor. İç Anadolu’da da öyle. Gıda fiyatlarındaki yükselişlerle enflasyonun gündemde kalacağını görüyoruz. Bu bir şekilde dengeleri bozabilir. Dünyada da gıdaya dayalı enfl asyon artışları 2022’de devam edecek gibi görünüyor. Gıda fiyatları son 5 yıldır artıyor. Enerji fiyatları da kolay aşağı inecek gibi görünmüyor. Doğalgaz fiyatları bakımından Avrupa ciddi kriz yaşıyor. Dengesizlikler 2022’ye de miras kalacak. Dünyada 2021’de yüzde 4.5 üzeri büyüme görünüyor. Türkiye de Hindistan’dan sonra dünyada ikinci olacak gibi, çift hane görebiliriz.

Ağaoğlu: Çift hane büyümede hem fikiriz.

Güldağ: 2022’de büyüme konusunda ne düşünüyorsun? Dünya ekonomisi için 4,5 büyüme beklentisi var.

Ağaoğlu: ‘COVID-19 varyantları ekonomileri yavaşlatır’ diye düşünürken petrol öyle düşündürmedi. Brent 78 dolarlara tekrar geldi. Petrolün gevşememesi piyasalara coşku verebilir. Dünya tarafında büyüme coşkulu olmayacak. Bence 4,5’un altında olma ihtimali var. İlk 6 ayda 2021’den gelen ertelenmiş talebinin yarattığı bir dopingle olması beklenenden biraz fazla büyüme gelebilir. Sonra ortalamalara yaklaşmış, normal patikaya geldiği bir büyüme dönemi bekliyorum. Ancak, 4,5 büyüme iyimser bir senaryo bence.

Güldağ: Türkiye’nin 2022 büyüme performansı için ne düşünüyorsun?

Ağaoğlu: Türkiye’de de bu yıldan aldığımız olumsuz miraslar faiz, kur enflasyon etkili olacak. Yılbaşındaki maaş zamları kaç ayda etkilerini yitirecek ona bakacağız. Şubat ayı enfl asyonu ile eriyebilir. Belirsizliklerin artması ile yatırımların durduğu bir dönem yaşıyor olacağız. İlk üç çeyrekte zorlukların yaşanabileceğini düşünüyorum. Bu zorlukları da seçim kararının etkileyeceğini düşünüyorum. Ben 2022’de erken seçim bekliyorum. Erken seçim olmazsa da sancılı süreç olacak. Yılın ilk yarısında zorlukların, kararsızlıkların fazla olacağı bir süreç yaşayabiliriz.

Güldağ: Ben 2022’de erken seçim beklemiyorum. Yerel seçimle genel seçimin birleştirildiği bir formülün arayışında olunacağını düşünüyorum. Ancak erkenden girilen bir seçim havası var. Bence büyümeyi yukarıya taşıyacak açılımları beraberinde getirmesi mümkün. Büyüme yüzde 5’ler civarında olabilir. Kredi genişlemesinin olup olmayacağı da kritik. Kredi genişlemesi konusunda büyük bir atılım olursa, seçim geliyor derim.

Ağaoğlu: Bence kredi genişlemesi olacak. Kamu bankalarının sermayelerinin artırılması kredi imkanı geliştiriyorsunuz demektir. Bu işaret bence.

Güldağ: Herkes bekliyor, iş dünyasında ciddi ihtiyaç var. İhracatçılar, Eximbank tarafında sıkıntılardan söz ediyor. Eximbank kendi kaynaklarından günlük 20-25 milyon rakam piyasaya verdiği ifade ediliyor. Finansmana erişim sıkıntısı iki haftadır dillendirilir hale geldi.

Ağaoğlu: Bunu genele yaymak doğru değil. Ardışık farklı kararlar geldi bunlardan biri de kredilerin döviz alımında kullanılmayacağı kararı. Bu iki haftadan hareketle ‘finansmana erişimin zorlaştı’ yargısında bulunmak doğru değil.

Altın, kriptonun gölgesinden çıkabilecek mi?

Güldağ: Altın, gümüş tarafına bakınca büyük ölçüde 2021’de kripto piyasasına yenildi gibi duruyor. 2022’de bu trend devam eder mi sence?

Ağaoğlu: Değerli metallerin kriptoya yenilme hikayesinde küresel olarak mercek değişikliğine bakmamız lazım. Şimdilik radikal bir mercek değişikliği yok. Kripto paralar aşağı inecek. Genel düşüşle altına tekrar dönüş olursa altın ve gümüş bu yıl daha iyi performans şansına sahip olur Güldağ: Hangi seviyeler takip edilmeli?

Ağaoğlu: Altının onsu 1835 doları kırarsa yeni rekor bile gelebilir. Ancak o seviyede birkaç hafta hatta bir ay kalması gerekiyor. Piyasanın ikna olması lazım. Altının onsu 2 bin dolarları bile geçebilir, çünkü enfl asyondan payını hiç almadı.

Güldağ: Peki aşağı yönlü bakarsak?

Ağaoğlu: Altının onsu bin 650 doların altına gidecek olursa hiç düşünmeden, yeni dünyanın dijital kripto piyasanın geleneksel altın gümüş dünyasını yendiğini düşünmeye başlayacağım.

Emtianın seyri açısından ocak ayı kritik

Güldağ: Emtia tarafında önemli birkaç dinamik var. En önemlisi Çin; üretimini geri çekti. İhracat birim fiyatını artırmak için yaptığı söyleniyor. Aralık ayında dünyada 55 merkez bankasından 40’ı faiz oranlarını sabit tuttu, 14’ü artırdı. İndiren bir tek biz varız. Enfl asyon tehdidi karşısında paranın sıkılaştırılacağı bir dünya doların güçlü olması emtiayı baskılar mı?

Ağaoğlu: Genel olarak emtia fiyatlarının aşağı yönlü olacağını düşünüyorum. Fed’in parasal genişlemeyi daraltması ve faiz artışları emtia fiyatlarındaki köpüğü azaltır. Ben Fed’den üçüncü çeyrekte de faiz artışı bekliyorum. Çin’de beklediğim yavaşlama olursa emtia fiyatlarında yatay düşük seviye hakim olur. Ocak ayı sonunda 2022 emtiaları net görür hale geliriz.