Naki BAKIR

TBMM’de görüşülen bütçe yasa tasarısında yer alan hedeflere göre 2023’te de bütçe harcamaları; gelir, kar elde eden ve servet sahibi kesimlerden alınan “doğrudan” vergilerden çok, halkın yaşamsal ihtiyaçları için zorunlu tükettiği mal ve hizmetlerin fiyatları içinde yer alan KDV, ÖTV vd. adlar altındaki “dolaylı” vergilerle finanse edilecek. 2023’te gelir ve kurum karı elde eden mükellefler ile veraset yoluyla servet edinenlerden, araç ve değerli konut sahiplerinden alınan doğrudan vergilerde toplam 1 trilyon 185 milyar; tüketim mal ve hizmetlerinden alınan KDV ile otomobil, akaryakıt, tütün, içki başta olmak üzere çeşitli ürünlerden alınan ÖTV ve diğer “dolaylı” vergilerde toplam 2 trilyon 487 milyar lira tahsilat öngörülüyor. Buna göre toplam vergi gelirlerinin yüzde 68’ini dolaylı vergiler oluşturacak.

2022 yılı bütçesinde, başlangıçta yılın tümünde 1 trilyon 430 milyar liralık vergi geliri hedeflenmiş; alt kalemlere bakıldığında bunun 472,7 milyarını doğrudan; yüzde 66,9 oranındaki 957,3 milyar liralık bölümünü dolaylı vergilerden beklenen tutar oluşturmuştu.

7 Temmuz 2022’de çıkarılan ek bütçe ile 2022 yılı bütçe hedefleri kökten değişti. Revize hedeflere göre beklenen toplam vergi geliri 2 trilyon 186 milyar liraya çıkarken, bunun 823,4 milyarını doğrudan, yüzde 62,1 oranındaki 1 trilyon 357,7 milyarını dolaylı vergiler oluşturdu.

On aylık gerçekleşme

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Ocak-Ekim dönemi verilerine göre anılan dönemde toplam vergi tahsilatı 1 trilyon 829,8 milyar lira oldu ve yılın tümü için öngörülen hedefte yüzde 83,7’lik bir gerçekleşme oranı yakalandı. On aylık tahsilatın 674,5 milyarı doğrudan, 1 trilyon 149 milyarı ise dolaylı vergilerden geldi. Toplam tahsilat içinde dolaylı vergilerin payı yüzde 62,8 düzeyinde gerçekleşti. İthal ürünlerden KDV vd. tahsilatın 530,4 milyar liraya ulaştığı Ocak-Ekim döneminde 321,1 milyar liralık ÖTV, 142,6 milyar liralık dahilde KDV tahsil edildi, BSMV, Şans Oyunları, Özel İletişim ve Damga Vergisi ile harçlar gibi diğer dolaylı kalemlerde toplam tahsilat da 154,8 milyar lira oldu.

Doğrudan-dolaylı dengesi

2023’te doğrudan vergilerde öngörülen 1 trilyon 185,3 milyar liralık tahsilat, revize 2022 gerçekleşme tahminlerine göre yüzde 44’lük bir artışa işaret ederken, dolaylı vergilerden beklenen 2 trilyon 487,2 milyar liralık tutar yüzde 83,2’lik bir artış anlamına geliyor. Yılın ilk on ayındaki gerçekleşmelere göre yüzde 62,8 olan dolaylı vergi oranında 2023 hedefleri yüzde 67,8’lik bir düzeye işaret ediyor.

KDV ve ÖTV temel gelir

Bütçe hedefleri, Maliye’nin 2023’te en büyük artışı dahilde KDV tahsilatından beklediğini ortaya koyuyor. 2022 için başlangıçta 275,1 milyar öngörülen, ek bütçe ile 138,1 milyara revize edilen, bu yılın ilk on ayındaki tahsilatı ise 142,6 milyar lira olarak gerçekleşen bu kalem için 2023’te öngörülen tutar 634,9 milyar lira. Bu da yüzde 359’luk bir artış demek. Bu artış tüketim mallarında fiyat artışları sürerken, tüketim talebinin düzeyini koruması durumunda mümkün.

İthal ürünlerden KDV tahsilatının ise yüzde 62 artışla 931,5 milyar TL. Ürün fiyatlarına binen, ithal ürün tüketenlerin fiyatın içinde ödediği Gümrük Vergisi ve diğer dış ticaret vergileri ile bu alandan elde edilecek toplam vergi gelirinin 1 trilyon 58,1 milyar lira olması öngörülüyor. Dahilde KDV’ye göre daha düşük artış beklentisi, kura bağlı olarak pahalanan ithal ürünlere talebin aynı oranda büyümeyeceği anlamına geliyor. On aylık gerçekleşmesi 321,1 milyar olan ÖTV’de ise 2023 beklentisi 512,6 milyar TL. Bu kalemde revize 2022 hedefine göre beklenen artışın yüzde 36,4’le düşük olması, ÖTV’ye tabi mallara olan talebin daralacağı öngörüsüyle açıklanabilir.

Bütçe hedeflerine göre 2023 yılında, yeni otomobil vd. motorlu taşıt alanlardan 204 milyar, tüketilecek sigara, tütün vd. tütün mamullerinden 126,1 milyar, akaryakıt ve doğal gazdan 85,9 milyar, alkollü içkiden 55,5 milyar, kolalı gazozlardan 4,9 milyar, dayanıklı tüketim eşyası ve diğer ürünlerden 36,2 milyar lira Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tahsili bekleniyor. Diğer dolaylı vergiler kapsamında; banka ve sigorta işlemlerinden Maliye’nin kasasına giren Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi’nden (BSMV) bir yılda 75,2 milyar, büyük Marmara depremi sonrası başlatılan Özel İletişim Vergisi’nden 20,2 milyar, Şans Oyunları Vergisi’nden 13,1 milyar, 2020 yılında başlayan Dijital Hizmet Vergisi’nden 7,2 milyar, 2019’da çıkarılıp 2023 başına ertelenen Konaklama Vergisi’nden de 2,3 milyar lira gelir öngörülüyor.

Harçlardan 107 milyar

2023’te; taşınmaz satın alanların tapu devir işlemlerinden 54,8 milyar, ticaret sicil, esnaf sicil gibi yargı işlerinden 21,8 milyar, pasaport ve konsolosluk işlemlerinden 7,7 milyar, noter işlemlerinden 4,5 milyar, trafikle ilgili işlemlerden 3,7 milyar ve diğer resmi işlemlerden 14,6 milyar olmak üzere toplam 107,1 milyar liralık harç tahsilatı bekleniyor. Her türlü sözleşmeden doğan ve devlet tarafından alınan Damga Vergisi’nde beklenen yıllık tahsilat da 56,6 milyar lira.

KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerin oranı sabit kalsa bile, tüketici fiyatlarındaki artışlar kısa vadede devletin dolaylı vergi tahsilatını artırıyor. Tüketilen mal ve hizmetlerin fiyatları arttıkça, ürün fiyatı üzerinden hesaplanan, ana fiyatın üzerine binen, fiyat içinde yer alan dolaylı vergi kalemleri dolayısıyla devlet kasasına giren gelir de büyüyor.

2023 için dolaylı vergi tahsilatında toplam vergi gelirindekinin üstünde beklenen artışlar, maliyet enflasyonu kaynaklı fiyat artışlarının gelecek yıl da süreceği öngörüsüne işaret ediyor.

Ancak enflasyonist ortamda dolaylı vergilerin katlamalı etkisi, tüketicilerin alım gücü buna paralel artmazsa, giderek tüketim talebini baskılayıcı bir faktöre dönüşüyor. Bu da talepte daralma, ekonomide durgunluk, büyümede yavaşlama sonucunu doğuruyor. Tüketimdeki daralma, orta vadede vergi tahsilatını azaltıcı etki yapmaya başlıyor.

Dolaylı vergi ekonomi ilişkisi

1980’lerden itibaren üretim faktörlerinin sınır ötesi hareketini kolaylaştıran, ekonomileri birbirlerine eklemleyen “küreselleşme” sürecinde, maliye politikaları kökten değişti; devletlerin sermaye birikimini destekleme eğilimi öne çıktı ve dünya genelinde dolaylı vergilerin payı arttı.

Toplumların tükettiği mal ve hizmetlerden alınan dolaylı vergiler devletlere hem sürekli ve güvenilir gelir avantajı sağlıyor hem de devletin sermaye birikimini destekleme amacına uygun düşüyor. Dolaylı vergiler, sermaye üzerindeki doğrudan vergilerin azaltılması sonucunda bütçe gelirlerindeki aşınmayı giderecek bir araç işlevi görüyor. Ancak dolaylı vergilerin özellikle nüfustaki payı büyük, gelirdeki payı küçük dar gelirlileri vurduğu, gelir dağılımını bozduğu görüşü de nerdeyse genel kabul görüyor.