İşçi ve işverenler, Gelir Vergisi dilimlerinde çalışanlar lehine düzenleme yapılması için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a mektup yazdı. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ve TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol’un imzasını taşıyan mektupta vergi dilimleri nedeniyle ocak ayında 10 bin lira alan bir işçinin eylül ayında eline 9 bin 100 lira geçtiği belirtilerek, gelir vergisi dilimlerinin değiştirilmesi istendi. Mektupta, gelir vergisi tarifesinin TÜİK’in açıkladığı enflasyon veya asgari ücret zamları oranında artırıldığı ve yıllık olarak belirlendiği anımsatıldı. 2002 yılında brüt asgari ücretin 222 TL, Gelir Vergisi tarifesinin ilk basamağının 3 bin 800 TL olduğu belirtilen mektupta, bu tarihte Gelir Vergisi tarifesinin ilk basamağının asgari ücretin 17 katı olduğu vurgulandı. Bu oranın 2010 yılında 12 kata, günümüzde ise 5 kata gerilediği ve bu durumun, asgari ücret ve asgari ücretin üzerinde ücret geliri elde eden çalışanların daha fazla vergi ödemesine neden olduğu ifade edilen mektupta şöyle denildi:

OCAKTA 10 BİN TL ARALIKTA 9.143 TL

“2011’den itibaren asgari ücretlilerin de bir üst basamağa çıkmasına neden olan birinci vergi basamağı tutarındaki artış oranının düşüklüğü sorununun giderilmesi gerekmektedir. Örneğin, ücreti brüt 13 bin 43 lira olan bir çalışanın eline ocak ayında net 10 bin lira geçmekteyken, aralık ayında bu rakam 9 bin 143 liraya düşmektedir. 13 bin 43 lira brüt ücreti olan çalışan nisan ayından itibaren tamamen ikinci, ağustos ayından itibaren tamamen üçüncü vergi dilimi üzerinden vergilendirilmektedir. Çalışanın ücretinden kesilen vergi oranı ocak ayında yüzde 15 iken ağustos ayında yüzde 27’ye yükselmekte ve bu nedenle de eline geçen net rakam azalmaktadır.” Vergi dilimleri arasındaki aralığın dar olmasının işçinin eline geçen net rakamın azalmasına neden olduğu belirtilen mektupta şöyle denildi: “Gelir vergisi tarifesinin ilk basamağının geçmiş yıllarda olduğu gibi yıllık asgari ücret brüt tutarının (fazla mesai, yol, yemek, yakacak yardımları gibi ek menfaatler de dikkate alınarak) belirli bir miktar üzerinde tespit edilmesi, diğer vergi tarifesi oranlarının da ilk dilim baz alınarak çalışan lehine güncellenmesi TÜRK-İŞ ve TİSK olarak ortak talebimizdir.”

YARDIMLAR İÇİN İSTİSNA TALEBİ

Mektupta diğer talepler de şöyle sıralandı: “‘Beyaz Bayrak’ uygulaması ile somut desteklerin sağlanabileceğine ve uygulamaya alınan sosyal yardım kalemlerindeki SGK primi ve vergi muafiyeti uygulamasının daha da genişletilebileceğine inanıyoruz. Örneğin, kamu çalışanlarımız için sağlanan aile ve çocuk yardımlarında vergi istisnalarının tüm özel sektör çalışanlarına da yaygınlaştırılması büyük bir sosyal fayda sağlayacaktır. Elektrik, doğalgaz ve yakacak yardımlarının yanı sıra sağlanan tüm diğer sosyal yardım kalemlerinin mümkün mertebe SGK prim matrahına dahil edilmemesi ve vergi istisnası sağlanması da yine tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artan yaşam maliyetlerine karşı çalışanları koruyacaktır.”