Küresel piyasaların diken üzerinde beklediği ABD Merkez Bankası (Fed), faiz kararını dün açıkladı. Banka, faizlerde beklentiler dahilinde 75 baz puan artışa gitti. Fed böylelikle, politika faizini yüzde 3,75-4,00 aralığına çekerken; faiz Aralık 2007’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmış oldu. Faiz kararı sonrası bankanın karar metnindeki güvercin ifadeler piyasalara pozitif yansırken; Fed Başkanı Jerome Powell’ın tahminlerin üzerinde şahin açıklamaları ile tablo değişti.

Başkan Powell’ın konuşmasında, “Faizde nihai seviye önceden beklenenden daha yüksek olacak” cümlesi öne çıktı. Ayrıca, faiz artırımlarına ara vermeyi düşünmek için henüz erken olduğunu belirtmesi de önemliydi. Powell’ın bu cümleleri sonrası, piyasa aktörlerinin baz senaryosu olan Fed’in faizleri yüzde 4,75-5,00 seviyesine kadar yükselteceği beklentisi tehlikeye girdi. Fed’in faizleri yüzde 5,50 seviyesine kadar yükseltebilme olasılığı masaya geldi.

Powell’ın dünkü şahin açıklamaları sonrasında küresel borsa endeksleri negatife göndü. Dolar endeksi ve ABD tahvil faizleri yükselişe geçerken, yüzde 1’in üzerinde primli seyreden fiyatları kazançlarını vererek negatife döndü. Yeni işlem gününde ise, borsalar sınırlı negatif bir seyirde hareket ederken; dolar endeksi 112 seviyesinin üzerine çıktı. ABD tahvil faizleri ise yükselişte… Ters korelasyon etkisiyle altının ons fiyatı 1622 dolara kadar gerileyerek yaklaşık 2 haftanın en düşük seviyesini gördü.

Fed Başkanı Powell, faiz artışlarına karar verirken ekonomik verilere bakılacağını, özellikle de enflasyon ve tarım dışı istihdam verilerinin önemine önceki toplantılarda dikkat çekmişti. Fed’in bir sonraki toplantısına kadar iki tane tarım dışı istihdam verisi, 2 tane de enflasyon verisi bulunuyor. Bu verilerin agresif faiz artışını desteklemesi halinde, dolar endeksi ve ABD tahvil faizlerinde yükseliş, altın fiyatlarında ise düşüş eğilimi beklenebilir. Ekonomistlerin genel beklentisi, 2023 yılında küresel enflasyonist baskının kontrol altına alınması ve Fed’in faiz artışlarında frene basmasıyla beraber altın fiyatlarında bir yükseliş trendinin başlayabileceği yönünde…

Fed’in para politikasını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) aralık ayı toplantısı 13-14 Aralık tarihinde yapılacak. Şu anki fiyatlamalara bakıldığında, toplantıdan 50 baz puan faiz artışı bekleniyor.

ALTIN FİYATLARINDA SON DURUM

Altının ons fiyatı bugünkü işlemlerde 1622 dolara kadar gerileyerek, 21 Ekim tarihinden bu yana en düşük seviyeyi gördü. En yüksek ise 1641 doları görürken, şu dakikalarda yüzde 0,74 oranında düşüşle 1622 dolarda hareket ediyor.

fiyatları, dün Türkiye piyasalarının kapanış saatinde 987 lira seviyesinde hareket ederken; yeni güne 978 lira seviyeden başladı. Gram altının fiyatı yeni güne düşüşle başlarken; gün içerisinde en yüksek 983,14 lira seviyesini, en düşük ise 970,07 lira seviyesini gördü.

Gram altın, ons altında yaşanan düşüşün etkisiyle aşağı yönlü hareket ederken, saat 12:34 itibarıyla yüzde 0,83 oranında düşüşle 971,82 lira seviyesinde bulunuyor. Aynı dakikalarda çeyrek altın 1607 lira, da 6 bin 614 liradan işlem görüyor.

ONS ALTINDA 1450 DOLAR SEVİYESİ GÖRÜLEBİLİR
Yusuf Kavak – Stratejist

Dün akşam, Fed’in 75 baz puanlık faiz artırımı yapması elbette sürpriz değildi. Ancak, Fed Başkanı Jerome Powell’ın basın toplantısı esnasında söylediği bazı “şahin” ifadeler açıkçası piyasalar açısından sürpriz oldu. Birçok enstrümanda olduğu gibi altın varlıklarına (Ons, GramTL) yatırım yapan yatırımcılar da Fed’in dün akşamki 75 baz puanlık faiz artırımı sonrasında faiz artırımlarının hızının yavaşlayacağına dair sinyal vermesini bekliyordu. Ancak Powell’ın, “Faizde nihai seviye önceden beklenenden daha yüksek olacak. Nihai faiz oranının ciddi şekilde sınırlayıcı olması gerekli. Para politikasını aşırı sıkılaştırdığımızı düşünmüyoruz. Halâ faiz artırımına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.” gibi şahin söylemleri sonrasında 14 Aralık FOMC kararlarında 75 puanlık bir faiz artırım oranı bir ara yüzde 91 seviyesine kadar yükseldi ve bu bağlamda; ABD tahvil faizleri ve Dolar Endeksinde yükselişler ortaya çıkarken, ons altında 35 dolar civarında düşüş görüldü. Yeni günde de bu düşüşün derinleştiğini ve şuan için 1625 dolar seviyesine yakın fiyatlama görmekteyiz.

Esasında, Fed/FOMC kararlarından bir gün öncesinde Dünya Altın Konseyi’nin internet sitesinde yayımlanan raporda; üçüncü çeyrekte OTC hariç altın talebinin yüzde 28 artışla 1181 ton olduğu ve yılbaşından bugüne kadarki talebin de 2021 yılının aynı dönemine göre yüzde 18 artışla Pandemi öncesindeki seviyelere döndüğü belirtilmişti. Elbette, aynı raporda; Fed’in faiz artırımları kaynaklı ETF’lerdeki çıkışların fiyatlarda etkili olduğu ve talepteki artışı, marjinal olarak artarak 1215 ton seviyesinde oluşan toplam arzın karşıladığı vurgusuna da yer verildi.

Açıkçası dün Powell’ın açıklamaları da gösterdi ki; Fed’in önceliği, daha önce olduğu gibi fiyat istikrarını sağlamak ve Fed, bu konuda emin olmadan faiz artırım döngüsünü tamamlamak istemiyor. Yine, Powell’ın açıklamalarında yer alan, “Faizde nihai seviye önceden beklenenden daha yüksek olacak” şeklindeki söylem de gösteriyor ki; 21 Eylül Fed/FOMC karar metninde yer alan faiz projeksiyonlarının (ortalama yüzde 4,6) üzerinde bir bölgeye (muhtemelen yüzde 5,0 üzerinde) kadar faiz artırımları devam edecek.

Bu da gösteriyor ki; faiz artırım ve enflasyon beklentilerini (ki, son enflasyon dataları da katılaşmanın devamına işaret etmişti) önden fiyatlayan ABD tahvil faizlerinde minimum 75 baz puanlık bir yükseliş daha ortaya çıkabilir. Bu durumda da, 16 Ağustos’ta yine bu köşede yayımlanan “8 Uzman 1 Soru; Altın fiyatları yükselir mi, düşer mi? isimli yazı için kaleme aldığım gibi; ons altın fiyatlarının 1525-1450 dolar bölgesine doğru yönelmesinin önünde pek de bir engel kalmadı diye düşünüyorum.