TOBB öncülüğünde, DÜNYA 81 ildeki oda ve borsa başkanlarıyla ekonominin nabzını tutuyor. “Başkanlar Konuşuyor” söyleşi dizisinin bu haftaki konuğu Elazığ oldu. Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan ve Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ; kent ihracatının yüzde 80’inin madencilik sektöründen geldiğinin bilgisini verdiler.

Deprem sonrası yapılan inşaatların geri ödemeleri kenti zorlayacak

ASİLHAN ARSLAN / ELAZIĞ TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI

Elazığ biliyorsunuz pandemiden önce bir sıkıntı yaşadı, 24 Ocak 2020’de bir deprem yaşadı. Şu anda şehirde çok ciddi bir dönüşüm söz konusu, 100 bine yakın konut, 5 bine yakın iş yerimizin yıkılıp yeniden yapılmasıyla alakalı çok ummalı bir çalışma var. Bu durum şehrin içindeki genel ticari akışı büyük derecede olumsuz etkiliyor. Birden yaşam alanlarını kaybeden insanlar, tekrar buralara sahip olmak için bedel ödemek zorunda kaldılar. Sadece TOKİ’nin Elazığ’da 18 milyara TL’lik yatırımı var. Bunların geri ödemeleri 10 ila 20 yıl arasında. İnsanların kaynakları buralara gidecek. Ayrıca 5 yıl içerisinde, 10 milyar TL’lik akış da yap-sat müteahhitlerimize ödenecek. Şehrimizin 28 milyar liraya ihtiyacı olacak. Bu çok ciddi bir rakam. Devletimizin, bankalarımızın, finans sektörümüzün, ticarete yön veren insanlarımızın bunları görmesi lazım. Şehrin içindeki genel ekonomi gerilecek, bunu görmemiz lazım. Perakende ve hizmet sektörümüz her geçen gün sıkıntıya giriyor.

İHRACATIN YÜZDE 80’İ MADENCİLİK SEKTÖRÜNDEN

Elazığ’ın ihracatının yüzde 80’i madencilik ve ona dayalı inşaat malzemelerinin üretiminden elde ediliyor. 2021 ihracat rakamımız 335 milyon dolar, Doğu Anadolu’nun en çok ihracat yapan 2. şehriyiz. Bu yıl ise 2022’nin ilk 3 ayında ihracat rakamımız 99 milyon dolara ulaştı. Krom ve mermerde ülkemizin başat aktörüyüz.

YAZILIMDA İLK İHRACAT TEK SEFERDE 18 MİLYON DOLAR

Son dönemde inşaat malzemeleri üretimi ihracatta atakta. Özellikle ısı yalıtım alanında birçok yatırımımız var. Yeni ihracat alanları açma konusunda şehirde mobilya, su ürünleri, hayvansal ürünler, kimyevi maddeler, demir ve demir dışı madenler, makine aksamları takip ediyor. Güzel bir gelişme daha var. Elazığ’dan ilk kez geçen yıl yazılım ihracatı gerçekleştirdik. Bu çok önemli. Çünkü kurulduktan 4 yıl sonra 18 milyon dolar ihracatı tek faturada yapabiliyor.

ELAZIĞ VİŞNESİ İLE DÜNYADA MARKAYIZ

Mermercilikte önemli bir kentiz. Elazığ Vişnesi isimli özel mermerimizle dünya markasıyız. Öte yandan üÜlkemiz için çok önemli bir gelişme yaşandı. Malumunuz 1930’lu yıllardan beridir Elazığ’ın bakır madenciliği alanında çalışmaları var. 1994 yılına kadar bakırlarımızı külçe haline de getirdik. Oradaki rezervin bitmesiyle üretim azaltıldı. Tam bu sırada MTA, 4 yıl boyunca harika bir çalışma yaptı. Önemli madenler keşfetti, havadan tespit ediyor. Sondaj çalışmalarında 150 bin metretül derin sondajcılık diyeceğimiz derinliği 700-750 metreyi bulan arama faaliyetleri yürütülüyor. 2018’de başlıyor. 2021 yılında çalışma sonucunda 35 milyon tonluk bir polimetal rezervi tespit ediliyor. Yani içinde birden fazla metal zenginliği var. Ortalama 2.1 tenörlü bakırın yoğun olduğu, yine 1 gram ton yoğunluğunda 35 ton altının, 6.5 gram ton yoğunluğunda 227.5 ton gümüşün ve 841 gram ton büyüklüğünde 30 bin ton kobaltın varlığı tespit ediliyor. İçinde demir gibi madenler de var. Bu rezervleri zenginleştirerek, 15 milyon dolara ulaştırmak mümkün. Bu çalışma sahanın sadece yüzde 40’ında yapılmış bir çalışma. Çalışmalar genişletilecek. Küçülme ihtimali yok, büyüyecek. İhalesini çok aceleci bir şekilde gerçekleştirmek istediler. Biz mahkemeye başvurduk, yürütmenin durdurulması için. Biz çok ortaklı yapıyla çalışmaya alışık bir kentiz. Maden konusunda da bunu yapmak istedik. Ama yasal engellerle karşılaştık. Biz bu zenginliğin Elazığ’a kalması için çalışacağız. 1000 ortaklı bir yapıya ulaştık şu anda. Bu şirketin tüzel kişiliğini gerçekleştirdik. Ama ihaleye katılması için sermaye artırımını yapamıyoruz. İhaleye girmek için büyük firmalarımızın kapısını çaldık. Şirketin tam teşkili için ihalenin bitmesini bekleyeceğiz. 4’lü bir konsorsiyumla bu ihaleye girmek için çalışmalarımız tamam. Çevre illerimizin madenlerimizin işletilmesi için de bir isteğimiz var.

Keban Barajı’nda üretilen somonlar tüm dünyaya satılıyor

MEHMET ALİ DUMANDAĞ / ELAZIĞ TİCARET BORSASI BAŞKANI

Geçen yıl önemli bir kuraklık yaşadık, tarımda yüzde 40 zarara uğradık. Bu yıl yağışlar arttı. Beklediğimiz yağışlar gelirse bu zararı kapatacağımızı düşünüyoruz. Barajlarıyla ünlü bir kentiz ama barajlarımızdan yeteri kadar yararlanamıyoruz. Kuzova ve Uluova sulama projelerimiz hayata geçerse biz rahatlarız. Eğer bu ovalarımıza su ulaştırabilirsek tarım ve hayvancılıkta ilerleme kaydedebiliriz. Kalkınmamız için mutlaka üretmemiz lazım. Üretmekte suyla olur, mazotla olur, gübreyle olur… Biz Elazığ olarak bir deprem yaşadık, ardından kuraklık yaşadık, ondan sonra pandemi geldi, şimdi maliyetler yükseldi. Gerçekten zor günler yaşadık. Maliyet artınca vatandaş tarlasını ekmekten vazgeçiyor, tarlalar boş kalıyor. Taşıma suyla değirmen dönmüyor.

TEŞVİKLER PARÇA PARÇA DEĞİL BİR KEZ VERİLSİN TAM VERİLSİN

Daha önceki yıllarda Elazığ’dan canlı hayvan ticareti parmakla gösterilecek şekildeydi. Hatta ihracatımızla öne çıkıyorduk. Ancak yanlış politikalar, yaylaların boş kalması ve devletin verdiği desteğin yetmemesi sebebi ile düşüş yaşandı. Şu an ilimizde 190 bin civarında büyükbaş hayvanımız, 50 bin civarında ise küçükbaş hayvanımız ve 57 bin civarında kanatlı hayvanımız var. Tabii ki bu Elazığ için yeterli değil. Devletin verdiği parça parça destekler işe yaramıyor bir kez verilip tam verilmesi gerekiyor. Yeni gelen Tarım Bakanımız Vahit Kirişçi’ye başarılar dileriz. Elbette Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla en iyi şekilde çalışacaktır. Kilo başına verilen destek bizim işimize yaramıyor. Personelinin besi çiftliklerine gelerek, vergisine baksın, tükettikleri elektriğe, çalıştırdıkları kişi sayısına baksınlar. Türkiye’de 500 civarında yem fabrikası var. Bunun 12’si Tarım Kredi Kooperatifi’nin. Bunların çoğu ülkenin batısında. Yüzde 15’i civarındaki yem fabrikası da ülkenin doğusunda. Doğu Anadolu’daki fabrikalarımız hammaddelerini alırken hep Mersin’den Adana’dan alıyorlar. Bundan dolayı da maliyetlerimiz de yükseliyor. Tüm bunların yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Ülkenin bir tarafı kalkınır, bir tarafı kalkınmazsa olmaz. Ben yarım asırdır besicilik yapıyorum, aynı zamanda yem fabrikam var. Üretmek istiyoruz. Bölgesel teşviklerin gözden geçirilmesini istiyoruz. Hayvan başına verilen destek 2500 TL ve bu rakam yetmiyor. Biogaz ve güneş enerji yerimizde 10 bin büyük baş hayvan olacak şekilde bir hayvan pazarı kuruyoruz.

ALABALIK ÜRETİMİNDE TÜRKİYE BİRİNCİSİYİZ

161 adet alabalık tesisimizde 35 bin ton kapasitelik bir alanımız var. Bunun yüzde 70’ini iş piyasasıyla, yüzde 30’unu ihracat kaydı ile gönderiyoruz. Alabalık üretiminde Türkiye birincisi sayılıyoruz. Tüm hammaddelerimizin yüzde 99’unu dışardan temin ediyoruz. Mamul malzemelerimizin yüzde 90’ını ihracat ediyoruz. Yaklaşık 100 milyon somon balığı ihracatımız var. Öte yandan Ticaret Borsamızın üye sayısı 500 civarında.

154 ÇEŞİT YEMEK ATAOĞUZ İSMİYLE EKONOMİYE KAZANDIRILIYOR

Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan ve Elazığ TB Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ, Genel Koordinatörümüz Vahap Munyar, Yazıişleri Müdürümüz Handan Sema Ceylan’ın sorularını yanıtladı. Başkanlar, kentte 6 tescilli ürünlerini olduğunu, 9 tane daha coğrafi işaret almak için çalıştıklarını söylediler. Ayrıca kent mutfağı 154 yemek çeşitliliği ile Türkiye’nin Gaziantep’ten sonra ikinci mutfağı. Bunun için de Ataoğuz Yemekleri adı altında aşçılar yetiştirilecek ve gastronomi alanında çalışmalar yapılacak. Şehirde tekstil sektörü de gelişiyor. Bu alanda çalışanların 25 bini bulması hedefleniyor.