Şebnem TURHAN

Türkiye’de hem üretici hem de tüketici enflasyonu şubatta hızlı yükselişini sürdürdü. Tüketici enflasyonu beklentilerin üzerinde aylık yüzde 4,81 artarken, yıllık tüketici enflasyonu yüzde 54,44 ile Mart 2002’den beri görülen en yüksek seviyelere geldi. Üretici enflasyonu ise aylık yüzde 7,22 artarak 28 yılın ardından yüzde 105,01 ile üç haneli rakama fırladı.

Gıda ürünlerinde KDV indirimine rağmen özellikle taze sebze ve meyvenin başı çektiği gıda enflasyonunun sert yükselmesi beklentilerin üzerinde tüketici enflasyonunu getirirken analistler mart ayında yüzde 60 seviyesinin geçileceğini vurguladı.

Üretici enflasyonunda ise yüksek üç haneli rakamlar görmeye devam edeceğiz. Yılsonunda beklenti aralıktaki baz etkisiyle enflasyonun gerilemesi yönündeydi. Ancak hem savaş durumunun tarım ve enerji emtialarında yarattığı fiyat artışı, hem de Fed’in faiz artırımlarına başlayacak olmasının kur etkisi yılsonunda da yüzde 38-40 bandında enflasyonla karşı karşıya kalacağımızın habercisi.

Taze sebze ve meyvede iki aylık enflasyon yüzde 60

TÜİK verileri gıda ve içecek grubunda aylık enflasyonun yüzde 8,41 olduğunu ve manşet tüketici enflasyonunu 2.13 puan arttırdığını gösteriyor. Gıda ve içecek grubunda en dikkat çeken ise taze sebze ve meyve fiyatlarındaki değişim. TÜİK’in hesabına göre taze meyve ve sebzeler şubatta aylık yüzde 32,16 zamlanırken iki ayda taze sebze ve meyve enflasyonu yüzde 60’a tırmanmış görünüyor. Taze meyve ve sebzede yıllık enflasyon ise yüzde 80,84’ü bulmuş durumda. Bu durum vatandaşın enflasyonu ne kadar ağır hissettiğinin de göstergesi.

İhraç edilemeyen ürünler fiyat düşüşü sağlar mı?

Temel ihtiyaç maddelerinin neredeyse bir yılda iki katına varan fiyat artışlarıyla karşı karşıya gelmesinin yanı sıra martta da taze sebze ve meyve fiyatlarında artış yaşanacak ta ki sera ürünlerinin yerini tarla ürünlerine bıraktığı nisan ayı ortasına kadar.

Bazı analistler Rusya’ya taze sebze ve meyve ihracatının kesintiye uğramasının ardından bu ürünlerin iç piyasaya sürülmesinin fiyatlarda düşüş getirebileceğini belirtiyor. Ancak fiyat artışlarının bu kadar yüksek yaşanması sonrası gelebilecek düşüşlerin vatandaşın nefes almasına yetecek oranda olması beklenmiyor.

Gıda grubunda sadece taze sebze ve meyvede yaşanmıyor yüksek enflasyon. İşlenmiş gıdalarda da KDV indirimine rağmen yükseliş var. TÜİK verilerine göre işlenmiş gıdada fiyatlar şubatta yüzde 4,37 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 59,42’ye çıktı. En dikkat çeken ise ekmek ve tahıl grubunda yıllık enflasyonun yüzde 68,60’ı aşmış olması. Şubatta da ekmek fiyatlarına gelen zam gıda grubunda enflasyonun artış sebeplerinden birini oluşturdu.

Petroldeki hızlı yükseliş martta da enflasyonu bozacak

Enflasyonda yüksek seyrin bir diğer sebebi ise ulaştırma grubu. Grupta aylık yüzde 4,56 artan fiyatlar manşet enflasyonu 0.77 puan yükseltti. Bu grupta da yıllık enflasyon yüzde 75,75 seviyesine çıktı, iki aylık enflasyon ise yüzde 23,58 oldu. Ulaştırma grubunda ayın zam şampiyonları arasında da yer alan motorin ve benzin fiyatlarındaki artışlar belirleyici. Benzin şubatta yüzde 11,17, motorin ise yüzde 12,02 zamlandı. Bunun yanı sıra şehirlerarası otobüs ücretlerine gelen yüzde 12,13’lük zam da bu grupta enflasyonu yukarı taşıdı.

Motorin ve benzin fiyatları yeni aya zamlı başladı. Bunun yanı sıra petrol fiyatlarının 110 doların üzerine çıkması baskıyı artırıyor. Mart ayında da ulaştırma grubu enflasyonu olumsuz etkileyecek grupların başında gelmeye devam edecek.

Hükümetin eli değmese yüzde 56,14’e gelecekti

Enflasyondaki artışta gıda ve enerji maliyetlerindeki artışlar başı çekse de çekirdek enflasyonda da yükseliş sürdü. TÜİK verilerine göre işlenmemiş gıda, enerji, içki ve sigara ile altın hariç TÜFE olan B ve enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, içki ile sigara ve altın hariç TÜFE olan C endekslerine göre çekirdek enflasyon sırayla yüzde 42,7’den yüzde 47,0’ye ve yüzde 39,4’ten yüzde 44,0’e yükseldi. Aynı şekilde yönetilen yönlendirilen fiyatlar hariç TÜFE endeksi de yüzde 56,14 ile manşet enflasyonun üzerinde gerçekleşti. Yani şubatta hükümetin vergi indirimleriyle bir katkısı yaşanmasaydı yıllık enflasyon yüzde 54,44’ün üzerinde gelecekti.

Tüketici enflasyonunun neredeyse iki katı üretici enflasyonu

TÜİK verilerine göre üretici enflasyonu aylık yüzde 7,22 arttı ve yıllık enflasyon 28 yılın ardından yüzde 105,01 ile üç haneye yükseldi. Üretici enflasyonunda ana gruplarda çok hızlı yükselişler var. En dikkat çeken enerji enflasyonunun bir yılda yüzde 188,47 artış ile üç katına gelmiş olması.

Bunun yanı sıra ara malında yüzde 115,13, dayanıklı tüketim malında yüzde 69,2, dayanıksız tüketim malında yüzde 70, sermaye malında yüzde 71,90’lık artışlar yaşandı. Enflasyonda maliyet etkisi çok ağır bir şekilde sürüyor. Savaş durumu da bu işi daha da zorlaştırdı. Enerji ve tarım başta olmak üzere emtialarda çatışmaların başlamasıyla birlikte görülen hızlı yükseliş üretici enflasyonunun gelecek aylarda yüksek üç hanelerde kalmaya devam edeceğinin habercisi. Elbette bunun tüketici enflasyonunu baskılaması da gerçekleşecek.

Politika faizi ile tüketici enflasyonu makası yüzde 40

Eylül ile birlikte Merkez Bankası’nın başlattığı faiz indirim sürece politika faizinin yüzde 14’e çekilmesiyle şimdilik durmuş görünüyor. Ancak enflasyonda hızlı yükselişle Türkiye’nin sağladığı negatif reel getiri oranı yüzde 40’ı aştı şubattaki yüzde 54,44 tüketici enflasyonuyla birlikte.

Analistler para politikasının kur korumalı mevduat hesabıyla yürütüldüğünü ancak bu bozulan fiyatlama davranışları ve çok yüksek enflasyon koşullarında yetersizliğini de vurguluyor. Ancak Merkez Bankası’ndan bir politika faizi değişikliği de beklenmiyor. Nitekim Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de politika faizini önemsizleştirdiklerini dile getirmişti. Analistler Fed’in adımları ve emtialardaki yükselişten kaynaklı sıkıntılarla enflasyonda artışın hızlanabileceğine ve zorunlu bir değişim gerekebileceğine dikkat çekiyor.

Yılsonu enflasyon beklentilerine yukarı yönlü revizyon

Şubatta beklentileri aşan ve endekste kapsanan 409 maddeden, 332 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşmesiyle oluşan tüketici enflasyonu sonrası analistler yılsonu ve zirve beklentilerinde revizyona gittiler. Reuters’in anketinde yılsonu beklentisi yüzde 38 seviyesinde iken Goldman Sachs yılsonu enflasyon tahmini yüzde 40’tan yüzde 45’e çıkardı. Son veri ve Rusya krizi öncesi enflasyonda zirve beklentileri yüzde 50-55 bandında yer alıyordu. Bu tepe noktası da yüzde 60-65 aralığına çıkarıldı. Gerilemenin ise yılın ancak son iki ayında baz etkisiyle yaşanabileceği düşünülüyor.