Selenay YAĞCI

Türkiye’de girişimcilik ekosisteminde bu yılın ilk yarısında tohum yatırımların toplam yatırımların içindeki payı arttı. Türkiye’de ve global piyasalarda yaşanan enfl asyonist ortam ve parasal sıkılaşma girişim yatırımlarını da etkiledi. Girişimciler, bu yıl tohum aşamasında daha kolay yatırım bulurken, erken ve ileri aşamadaki yatırımlar tıkandı. Yatırımların yaklaşık yüzde 89’u tohum aşamasında gerçekleşirken, yapılan anlaşmaların 96’sı ilk kez yatırım alan girişimlerden oluştu. Startup.watch verilerine göre tohum yatırımlar, yılın ilk yarısında miktar açısından rekor kırdı. Bu yılın ilk yarısında 124 girişime 168 milyon dolarlık tohum yatırım yapıldı. Geçen yılın aynı döneminde 139 girişime 59 milyon dolar, 2020 aynı dönemde 67 milyon dolar, 2019 aynı dönemde ise 35 milyon dolar tohum yatırım yapılmıştı. Girişimlere yapılan toplam yatırımların ise geçen yılla aynı seviyede yani 1,5 milyar dolarla bu yılı kapatacağı tahmin ediliyor.

Dünyada da benzer bir durum yaşandığını vurgulayan sektör temsilcileri, bu yıl yatırımcıların daha küçük tutarlı yatırımlara yöneldiğini söyledi. Öte yandan globalde toplam yatırım miktarı, 2022’nin ilk yarısında 258 milyar dolar olarak, geçen yılın ilk yarısına göre yüzde 20 daha düşük gerçekleşti

“Yavaş kalırsanız ölürsünüz”

Startup.watch Kurucusu Serkan Ünsal, Türkiye’de tohum aşamada yani ürününü çıkmış ve birkaç fatura kesmeye başlamış yatırımcının oldukça fazla olduğunu, bu sebeple ilerleyen aşamada daha çok girişimin yatırım aldığını kaydetti. Global pazarı ilk günden düşünmeyen girişimlerin her zaman zorlanacağını ifade eden Ünsal, “O nedenle girişimlerin ‘önce bir Türkiye’yi halledelim’ düşüncesinden çıkması gerekiyor. Çünkü pazarda ürününüz oturana kadar yıllar geçebilir. Startup, tamamen hız ile özdeşleşmiş bir konu. Yavaş kalırsanız ölürsünüz veya startup olmaktan çıkarsınız” dedi.

Girişim değerlemelerinde yaşanan şişirmenin normale döndüğüne dikkat çeken Ünsal, “Bazı alanlarda özel sermaye ve serbest fonların aşırı ilgisi nedeniyle girişim değerlemelerinde şişme vardı, o şişme iniyor diye düşünüyorum. Yani bu fonlar yapay bir para bolluğu yarattılar, şimdi ise o bolluk bitti. Türkiye’de yatırımlar büyük yatırım turları ile olması gereken seviyelere geliyor. Yani artık girişimlerimizin tohum aşamada bile 10 milyon dolar ve üzeri yatırım alması gerekiyor. Bunu ikinci yarı yılda başarabilecek üç dört girişim daha olacak. Tahminen 1.5 milyar dolar ile yılı kapatırız” dedi.

Türkiye’nin mevcut siyasi iklimi, CDS skorları ve girişimcilerin görece zayıf kapasitelerinin büyük fonları harekete geçirmeye yetmediğini kaydeden Girişim Savaşçısı Kurucu Berke Sarpaş, “Kimse büyük paraları riske edebilecek kapasitede girişimci bulamıyor. Bu yılın ilk yarısında ilk kez yatırım alan girişimciler öne geçmiş durumda çünkü maalesef öncesinde almış olanların elde ettiği performans pek göz kamaştırıcı değil. Bu nedenle yatırımcılar paralarını yeni adaylarda denemeye devam ediyor. VC fonları büyük balıkları kovalarlar ve o balıklar da Türkiye’deki sularda yok” dedi.

Daha yüksek fonlara ihtiyaç var

Angel Eff ect Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Akar da şunları söyledi: “Tohum yatırımlarda şirket değerlemeleri ve hedefl enen yatırım tutarları daha düşük olduğu için potansiyeli de yüksek oluyor. İleri aşamada daha yüksek fon tutarına ihtiyaç var. Türkiye’de bunu karşılayacak bir sermaye derinliği maalesef henüz yok. Bu nedenle seri A ve B yatırımları yurtdışına yönlenmek zorunda kalıyor.” Devam yatırımları özelinde bakıldığında girişimcilerin fon bulmakta zorlandığını söyleyen Akar, “Bu da girişimleri büyüme yolculuğunda zorluyor. Pandemi sonrasında ilginin azaldığını düşünmüyorum ancak global piyasalarda yaşanan enfl asyonist ortam ve parasal sıkılaşma sonucunda tüm dünyada yatırımlarda azalma olduğu bir gerçek” dedi.

Güvenli liman arıyorlar

Dünya genelinde enfl asyon ve faiz oranlarının yükselmesiyle küresel ekonomilerin baskı altında olduğunu hatırlatan hiVC ve hi- Boost CEO’su Bora Şahinoğlu, “Böylesi bir ortamda para yatırım için güvenli liman arayışında. Yaşanan parasal daralmayla birlikte yatırımcılar daha küçük tutarlı yatırımlara yöneliyor. Bu noktada tohum yatırımlar ilk olmanın avantajını yaratıyor. Böylece düşük değerlemeyle girilip ilk turda ciddi bir değerleme artışına imkân veriyor” diye konuştu.

Piyasada yaşanan bolluktan dolayı girişimlerin kendisinin oldukça kıymetli ve buna bağlı olarak da değerlemelerinin son derece yüksek olduğunu vurgulayan Şahinoğlu, “Son dönemde parasal daralma olunca işler tersine döndü. Bugün yatırımcı, sermaye ve para kıymetli hale geldi. Girişimciler bunu geç algıladılar ve hala da algılamakta zorluk çekiyorlar. Hala eski değerlemelerden yatırım bulmaya çalışıyor. Ancak mevcut durumda girişimcilerin daha mütevazi, daha gerçekçi olmaları gereken bir dönemdeyiz. Süreci algılayan, girişimciler yatırım bulmakta zorluk çekmezler” dedi.

Tohum tanıtımı Türkiye’de farklı

Keiretsu Forum Türkiye Genel Müdürü Duygu Eren, Türkiye’de ve ABD tohum yatırımı tanımlarının farklı olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye›de tohum aşaması daha çok olgunluk olarak pazara çok yakın bir konumda ‹şirketleşme› aşaması olarak ifade edilirken, ABD’de tohum aşaması daha çok fikir ve erken prototip anlamında görülüyor. Tohum aşamasında çok fazla girişim olduğu, tohum yatırımı için çok büyük kaynak gerekmediği ve tohum aşaması daha geniş bir alanı kapsayan şemsiye kavram olduğu için işlem sayısı fazla oluyor” dedi. Ekosistemde genellikle devam yatırımlara, mevcut yatırımcıların destek olduğunu kaydeden Eren, “Yatırımcılar hızlı büyüyen girişimlere yatırım yaparlar bu yüzden ilk kez yatırım alanların değil, hızlı büyüyen girişimlerin şansı daha yüksek. Türkiye›de Seri B ve sonrası için çok fazla yatırım fonu yok. Bu gerekçe ile yatırım bulmakta zorlanıyor. Avrupa ve ABD’de faiz artırımı ile birlikte girişim sermayesi firmalarına fon sağlayan büyük finans kuruluşlarının yatırım iştahı düştü” diye konuştu.

Erken aşama yatırım alıyor

ScaleX Ventures Kurucu Ortağı Dilek Dayınlarlı da, “Tohum yatırım miktarının artmasındaki en büyük etkiyi girişim sermayesi artışı ve özellikle artık kendini kanıtlayan başarılı şirketlerin oluşmasına bağlayabiliriz. Bununla birlikte dünyada da erken aşamada yapılan yatırımların arttığını görüyoruz. Hatta son zamanlarda büyük özel sermaye fonlarının dahi erken aşama yatırım turlarına katıldığına tanıklık ediyoruz. Bunun başlıca sebeplerinden biri erken aşama yatırım getirilerinin alternatif yatırım araçlarına göre daha yüksek olması” yorumunu yaptı.

Teknolojide değerlemeler %50 ila 90 düştü

Dayınlarlı sözlerini şöyle sürdürdü: “Globalde pandemi sonrasında artan likiditenin net bir şekilde azalmaya başladığını görüyoruz. Bununla bağlantılı olarak, insanların beklentileri çok hızlı değişiyor ve bu da piyasalara çok daha hızlı yansıyor. Normal şartlar altında, uzun dönem yatırımcılar olarak bu etkilerin bir yıl sonrasında daha net görülebileceğini söylerdik ancak hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinin değerlemelerinin yüzde 50 ila 90 arasında düştüğünü gözlemliyoruz. SaaS şirketleri geçen yıl 35 kat kadar değerlemelere ulaşabiliyorken, bu yıl değerlemeler 5-8 kat arasında seyrediyor. Ancak bu makroekonomik durumu değerlendirirken, girişimlere olan ilginin tükendiğini söylemek yanlış olur. Küresel ekonomik baskının artmasıyla birlikte yatırımcılar çok daha dikkatli davranıp seçici olmaya başladı.”

İleri aşamalarda yapılan yatırımların miktarları değiştiği gibi haliyle yatırımcıların beklentileri de değiştiğini vurgulayan Dayınlarlı, şöyle konuştu: “Global resesyon beklentisi de yatırımcıların büyük yatırım turlarına katılmaları konusunda caydırıcı bir etki oluşturuyor ve yatırımcılar hem metrikler açısından hem de kurucu takım açısından daha da seçici davranıyor. Bu durum da haliyle ileri aşamalarda yatırım bulmayı daha da zorlaştırıyor. Girişimciler için bu konuda yapılması gereken belki de en önemli şeylerden biri erken aşamada doğru yatırımcılara gitmek. Bu yatırımcılar, sonraki yatırım turlarında networklerini yatırımcılara açarak, ileri aşamalarda hem Türkiye’den hem globalden diğer yatırımcıları getirip portfolyo şirketlerine destek oluyor.”