Şebnem TURHAN

Yüksek enfl asyon ve enflasyon beklentilerindeki bozulma piyasanın Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın TÜFE endeksli TL değişken faizli tahvil ihraçlarına ilgisini oldukça artırdı. Yılın ilk ayında Türkiye tarihinde ilk kez TÜFE endeksli tahvil ihracında negatif faizle borçlanan Hazine’nin şubat ayındaki TÜFE endeksli ihraçlarında da negatif faiz seyri devam etti. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre ocak sonu itibariyle TÜFE endeksli iç borç stoku 310 milyar 79 milyon liraya ulaşırken TL değişken faizli iç borç stoku da 204 milyar 837 milyar lira oldu. Merkezi yönetimin toplam borç stoku 2 trilyon 844 milyar liraya yükselirken TL değişken faizli ve TÜFE endeksli borç stokunun toplam borçtaki payı da yüzde 18,1’e yükseldi. Hazine’nin borç stokunda sabit faizli borç oranı ise sadece yüzde 15,3 seviyesinde.

Hazine ve Maliye Bakanlığı şubat ayı borçlanma programını önceki gün yaptığı iki ihaleyle tamamladı. Teknik bir aksaklık nedeniyle geç açıklanan sonuca göre iki ihalede 9.7 milyar lira borçlanıldı. Böylece şubat ayında 53 milyar liralık borçlanma gerçekleştirildi. Hazine 49 milyar liralık borçlanma hedefliyordu.

18.3 milyar lira talebe karşılık 2.5 milyar liralık satış

Hazine’nin önceki günkü 4 yıl vadeli TLREF’e endeksli tahvilin yeniden ihracında ortalama bileşik getiri yüzde 24,42 olurken piyasanın daha çok ilgi gösterdiği 10 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvilin ortalama bileşik faizi ise eksi yüzde 0,68 seviyesinde oluştu. İhaleye piyasadan 18.3 milyar liralık talep geldi ve bu talebe karşılık 2.5 milyar lira satış yapıldı. Şubattaki ve ocak ayındaki TÜFE endeksli tahvil ihalelerine de piyasadan rekor talep gelmişti. Şubat ayındaki ihalelerden önce merkezi yönetimin toplam borcu içinde TÜFE’ye endeksli borç stokunun oranı yüzde 11’e ulaştı. Şubattaki ihalelerin ardından TÜFE endeksli ihalelerin toplam borç stokundaki payının da artması bekleniyor.

Verilere göre iç borç stokunun 706.5 milyar lirası sabit faizli, 338.2 milyar lirası değişken faizli, 310 milyar lirası ise TÜFE’ye endeksli durumda. TL cinsi borç stoku incelendiğinde ise sabit faizli borç stoku 435.2 milyar lira olurken TL cinsi değişken faizli borç stoku ise 204.8 milyar lira seviyesinde bulunuyor. Böylece enflasyona veya kur değişimlerinden etkilenmeyip sadece sabit faizle yapılan borç stokunun toplam stoktaki payı yüzde 15,3 seviyesine gerilemiş oldu.

Döviz, TL değişken ve TÜFE endeksli borç oranı yüzde 84,7

Öte yandan merkezi hükümetin döviz endeksli borçlarında da artış sürüyor. Hazine’nin verilerine göre toplam döviz borcu ocak sonu itibariyle 1 trilyon 894 milyar 343 milyon liraya ulaştı. Toplam borç stokunun 2.8 trilyon lira olduğu göz önüne alındığında merkezi yönetimin döviz cinsi borçlarının toplam borç stoku içindeki payı yüzde 66,6’ya yükseldi.

Dış borç stokunun 210.4 milyar lirası değişken faizli iken 1 trilyon 279 milyar 202 milyon lirası ise sabit faizli. Toplam döviz borcu stokunun ise 1 trilyon 550 milyar 537 milyon lirası sabit faizli olurken 343 milyar 805 milyon lirası ise değişken faizli olarak görülüyor. Hazine verilerinden yapılan hesaplamalara göre döviz borcu, TL değişken faizli ve TÜFE endeksli borç stokunun toplam borç stoku içindeki payı ise yüzde 84,7 seviyesine yükseldi. Bu oran 2003 yılında yüzde 75,8, 2017 yılında ise yüzde 60,3 seviyesinde bulunuyordu. 2021 yılı sonunda ise oran yüzde 84,1 seviyesindeydi.

TÜFE endeksli borç stoku 2021 sonunda 291.6 milyar lira

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2021 yılı sonunda TÜFE’ye endeksli borç stoku 291 milyar 648 milyon lira seviyesinde bulunuyordu. 2020 yılı sonunda ise TÜFE endeksli tahvillerin borç stoku 250 milyar 897 milyon lira iken 2019 sonunda ise 172 milyar 325 milyon lira seviyesindeydi. 2018 sonunda ise bu rakam 135 milyar 377 milyon lira idi. Analistler TÜFE’ye endeksli tahvil ihraçlarına büyük ilginin gelecek enfl asyon beklentisinin çok yüksek olması nedeniyle piyasanın negatif faize razı olduğuna dikkat çekerken önümüzdeki dönemde de büyük ilginin sürmesini beklediklerini dile getirdi.

2018 sonrası tahvil ihraçları hızlandı

TÜFE’ye endeksli tahvil ihraçlarına 90’ların sonunda başlandı. 2003-2007 yılları arası yeni ihraç yapılmazken 2007 yılında yeniden devreye girdi. Asıl artış ise 2018 yılından sonra yaşandı. Para politikasındaki değişim düşük faiz politikaları piyasanın ilgisini TÜFE’ye endeksli tahvillere çekti. Analistler TÜFE endeksli tahvillerin bankaların elindeki tüm TL cinsi tahvillerin yarısına yakınını oluşturduğunu belirtti.