Hüseyin GÖKÇE-Esra ÖZARAFAT-Zehra ORUÇ

Son yıllarda ihracatta önemli artış sağlayan ve bunun da büyük kısmını Irak’a gerçekleştiren beyaz et sektörü, Kuzey Irak gerilimiyle birlikte Habur Sınır Kapısı’nın kapanması riskine karşılık, bu ülkeye yapılacak ihracatta alternatif yol arayışına girdi.

Gelişmeleri DÜNYA’ya değerlendiren Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESDBİR) Başkanı Sait Koca, her an her şeyin olabileceğini belirterek, ürünlerin Kuzey Irak üzerinden gitmemesi durumunda, alternatif yol arayışında olduklarını söyledi.

Bu konuda özellikle İran’ın izin vermesinin önemli olduğunu dile getiren Sait Koca, “İran üzerinden mal göndermek biraz süreci uzatıp maliyeti arttıracak olsa da bu alternatif üzerinde duruyoruz” diye konuştu.

Irak’ın diğer bölgelerine yapılan ihracatın da önemli bir kısmının Kuzey Irak üzerinden yapıldığının altını çizen Koca, “Biz bütün alternatifleri değerlendiriyoruz. Şu anda ürünleri Irak’ın merkezine nasıl ulaştırabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.

Farklı bir unsur olarak Körfez’den denizyoluyla ihracat da yapabileceklerini anlatan Sait Koca, “Daha önce deniz yoluyla ürün göndermeye başlamıştık. Yani bu konuda antrenman yaptık. Bu da biraz zahmetli ve pahalı ama test çalışmalarından olumlu sonuçlar aldık” ifadelerini kullandı.

Yüzde 60’ı Irak merkezine gidiyordu

Beyaz et sektörünün ihracatının önemli bir kısmını Irak’a gerçekleştirdiğine dikkat çeken Sait Koca, şu bilgileri verdi:

“İstatistiklerde Irak bir bütün olarak ele alınıyor. Ancak biz ihracatın yarısından fazlasını, yani yüzde 60’ına yakınını Irak’ın merkezine, kalan yüzde 40’lık kısmını ise Kuzey Irak tarafına gönderiyoruz.” Koca, Habur Sınır Kapısı’nın kapanması halinde, işlerin biraz yavaşlayacağını ancak sektör olarak buna hazır olduklarını belirtti.

Yumurta ihracatı da henüz etkilenmedi

Öte yandan yine ihracatın önemli kısmını Irak’a gerçekleştiren yumurtacılar da henüz Kuzey Irak’la yaşanan sorundan fazla etkilenmedi. Yumurta Üreticileri Merkez Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Sungur, Habur Sınır Kapısı da açık olduğu için şu ana kadar ihracata yansımış bir olumsuzluk olmadığını kaydetti. Alıcılar anlamında da bir sıkıntı yansımadığının altını çizen Hüseyin Sungur, İran üzerinden yapılacak ihracatın zorlu ve pahalı olduğunu belirtti. Sungur gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayarak, “Şu an açık olmakla birlikte Habur Sınır Kapısı’nın kapanması halinde biz sektör olarak buna olumsuz yaklaşmayız. Ülkenin milli güvenliği söz konusu olduğunda, bizim herhangi bir şikayetimiz olmaz” diye konuştu.

Matlı: Her hafta 250 tır gönderiyoruz

Kuzey Irak ile gerginlik, bu bölgeye ihracat yapılan her kenti etkiliyor. Bu kentlerden biri de Bursa. TİM verilerine göre Bursa’dan Irak’a bu yılın ilk 8 ayında 110 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25,51 artışın kaydedildiği pazara Bursa’dan en çok gıda ürünleri ve yumurta ihracatı yapılıyor.

Bursa Ticaret Borsası (BTB) Başkanı Özer Matlı, Irak’ın Bursa’da üretilen gıda ürünleri için önemli bir pazar olduğunu vurguladı. “Bursa’nın Irak’a yaptığı ihracatın genelini yumurta oluşturuyor” diyen Matlı şu bilgileri verdi: “Hükümet Irak konusunda İran gibi keskin bir tavır almadı ve sağduyulu davranıyor. Belki Suriye üzerinden alternatif bir koridor açılabilir. Irak hükümeti gümrük kapılarını peşmergeden almak istiyor. Alırsa gıda ticareti noktasında sıkıntı yaşamayız. Malın büyük bir kısmı Kuzey Irak üzerinden güneye gidiyor.”

Matlı, Burdan Yumurta markasıyla kendilerinin de Irak pazarına ürün gönderdiklerini belirterek, “Her hafta Türkiye’den çıkan 250 tırımız var. Belki 100 tır etkilenir. Böyle bir gerginliğin iki tarafa da faydası yok. Mutlaka bir etkilenme olacaktır” diye konuştu.

Karakaşlar Tavukçuluk Genel Müdürü Hüseyin Karakaşlar, “Siparişler ve paraları geliyor. Siparişler dün de yola çıkarıldı. Yumurtacılık sektörü ile ilgili bir sıkıntı yok, ihracatımız sürüyor. Sınırlar kapatılırsa, Suriye veyahut İran üzerinden alternatif yollarla ürün gönderimine devam edebiliriz” dedi. Öte yandan başlayan Muharrem ayıyla birlikte Şiilerin 10 gün boyunca protein orucu tuttuğunu anımsatarak, “22 Eylül’de başladıkları oruçla yumurta tüketiminin düşmesini öngörüyoruz. Ancak daha evvel Katar’da yaşadığımız gibi stoklamaya da gidebilirler. Bu ülkeler korkudan böyle bir yol da izleyebiliyorlar. Talep hızlanabilir de” değerlendirmesinde bulundu.

Irak’a zeytin ihracatı 3 ayda yüzde 51 arttı

Önemli bir zeytin üretim merkezi olan Bursa, bu alanda da Irak’a ihracat yapıyor. Bursa ve çevresinde 32 bin ortağı bulunan Marmarabirlik de bölgede yetişen ürünleri Irak’a ihraç ediyor. Konuyla ilgili konuşan Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, “Bundan sonraki süreç için bir şey söylememiz mümkün değil, bir olumsuzluk yaşanabilir ama bizim son 3 ay içinde Irak’a yaptığımız ihracat yüzde 51 oranında arttı. Yıllar itibariyle Irak ile olan ticaretimizin daha da artacağına inanıyorum. Karamsar değiliz. Halihazırda yapılacak sevkiyatlarımız var. Onlarda da şu an için bir sıkıntı görmüyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Irak’a ihracatın yüzde 55’i Bağdat’a gidiyor

TİM Lojistik Konseyi Başkanı ve Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB( Başkanı Bülent Aymen, Habur Sınır Kapısı’nda güvenliğin sıkılaştırılması ve sevkiyatların durma noktasına gelmesini değerlendirdi. Irak’a ihracatın yaklaşık yüzde 45’inin Kuzey Irak’a, yüzde 55’inin ise Bağdat’taki Merkezi Hükümet’e bağlı ülkenin güney bölgelerine yapıldığını belirten Aymen şunları söyledi:

“Habur’da yaşanan acil durum, ihracatımızın tamamını olumsuz etkiler. Elbette ülkemizin çıkarları ve güvenliği her şeyin üstündedir. Ancak alternatif yollarla bulacağımız çözümler ile zararı minimize etmeliyiz. Irak’ın güney bölgelerine ihraç mallarımızı ulaştırmada İran güzergahı öne çıkıyor. İran’daki Esendere, Gürbulak, Borualan kapılarımızın kapasitelerini artıracak tedbir ve girişimleri hemen hayata geçirmeliyiz. Türkiye’nin ihracatının ilk 8 ay itibariyle yüzde 5.8’i ve AKAMİB’in bünyesinde yer aldığı Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin ihracatının yüzde 12’si Irak’a gerçekleşiyor.”

TİM Başkanı Büyükekşi: Önceliğimiz ulusal güvenlik

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin referandumu, tüm kesimlerin karşı çıkmasına rağmen gerçekleştirdiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Irak Merkezi Hükümetinin de karşı olduğu bu referandumun fiiliyatta da mümkün olamayacağını düşünüyoruz. Kuzey Irak’ta Araplar var, Türkmenler var. Ve ciddi bir nüfusa sahipler.

Dolayısıyla, bu durumun Irak’ın sadece toprak bütünlüğü anlamında değil, güvenlik ve beşeri koşullar açısından da ciddi sıkıntılar yaratacağı çok açık. Bu kararın ne işadamlarına ne de sivillere bir fayda sağlamayacağı kanaatindeyiz. Biz Irak’ın toprak bütünlüğünden yanayız. Bir bütün olarak Irak, ülkemizin en önemli ticaret partnerleri arasında yer alıyor. 2016’da 7,6 milyar dolar ile en çok ihracat yaptığımız 3. ülke oldu. Toplam ihracatımızda yüzde 5,4’lük bir paya sahip. 2017’nin ilk 8 ayında ise ihracatımız yüzde 25 artarak 5,6 milyar dolara ulaştı. Birçok ilimizin ihracat yaptığı bir ülke konumunda.

Ancak, biz hem Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ne hem de Irak Merkezi Hükümeti’ne ihracat gerçekleştiriyoruz. Merkezi Hükümet ile ilişkilerimiz oldukça iyi. Ancak şunu belirtmek isteriz ki; bizim için öncelik ulusal güvenlik söz konusu olduğunda hiçbir zaman ticaret olamaz. Bu yanlıştan dönülmesini umuyoruz.”

‘Bir kapı kapanır, bir kapı açılır’
M. Tekin ÇİÇEK

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Başkanı Beyhan Hıdıroğlu, toplam 2 milyar dolar ihracat yaptıkları Irak’ın Gaziantep için çok önemli bir pazar olduğunu belirterek şunları söyledi: “Eğer sınır kapıları kapatılırsa Gaziantep bundan mutlaka etkilenecektir. Bir kapı kapanır, bir kapı açılır. Bizim yeni kapılar bulmamız gerekiyor.

Ama şu anda ticareti düşünecek durumumuz yok. Önce ülkem, sonra ticaretim. Hükümetin izlediği Irak’ın toprak bütünlüğü politikasını tamamen destekliyoruz. Bu konuda tabi ki tarafız. Aslında siyaset ticaretin önüne geçmemeli diyorum ama şu da bir gerçek ki; siyaset ve ticaret iç içe geçmiş durumda. Bunu isteseniz de birbirinden ayıramıyorsunuz. Ama konu toprak bütünlüğümüz ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası ise ticaret filan hepsi boş. Bunu konuşmak bile abestir. Bizim için öncelik güvenliğimizdir. Burada hükümetin vereceği kararların arkasındayız. Yeni bir harita çizilmesine karşıyız. Çünkü bunun arkasından çok daha farklı olaylar yaşanacaktır.”

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Koordinatör Başkanı Abdulkadir Çıkmaz ise yaptığı açıklamada, ihracatta şu anda sorun yaşanmadığını ama olası bir problemle karşı karşıya da kalabileceklerini belirtti.

Gaziantep’in ihracatının yüzde 28’ini Irak’a yaptığını hatırlatan Çıkmaz, “Ekonomik olarak önemli bir potansiyel. Ama ne olursa olsun hükümetimizin aldığı ve alacağı kararların arkasındayız. Gaziantep’te 1.100 tane fabrika var. Bunlar sadece Irak’a ihracat yapmak için kurulmadı. Irak olmazsa Afrika’ya ihracat yaparız. Sonuçta 180 ülkeyle iş anlaşmalarımız var. Tek ülkenin yokluğu bizi yıkamaz. Sadece Irak’la iş yapan ihracatçılarımız mutlaka zorlanacaktır ama bizim ekonomimiz daralacak diye ülkemizin güvenliğinden taviz verecek halimiz yok” diye konuştu.

“Kürt bölgesi, mobilyada en istikrarlı pazarlardan biri”

Bölgenin Türk mobilya, kağıt ve orman ürünleri açısından 500 milyon dolarlık bir pazar olduğuna dikkat çeken İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, “Irak’ta Kürdistan bölgesindeki hemen hemen her evde Türk mobilyası var. Sadece mobilya değil ev tekstili de yoğun olarak kullanılıyor. En istikrarlı olan pazarımız. Hatta zaman zaman Almanya’yı bile geride bırakan bir pazar. Bu tip gerginliklerden ister istemez etkileniyor” dedi.

Geçen yıl Irak’a 4.5 milyar dolar ihracat yapıldığını, bu yılın ilk 8 ayında bu rakamın 5.5 milyar doların üzerine çıktığını ifade eden Güleç, “Yılın ilk 8 ayında genel ihracatımızda yüzde 25 civarında artış var. Mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatımız da bu yılın ilk 8 ayında yüzde 14,5 artışla 459 milyon dolar oldu. Kürt bölgesel yönetimi en çok mobilya sattığımız bölge. Bu nedenle bu sorun çözülene kadar KDV’nin sabitlenmesini istiyoruz” açıklamasını yaptı.
Mobilya sektöründe uygulanan KDV indiriminin sabitlenmesini ya da en azından yılbaşına kadar uzatılmasını talep ettiklerini kaydeden Ahmet Güleç, “KDV indiriminin Irak sorunu çözülene kadar devam etmesi taraftarıyız. Mobilya sektörü yaşanan sorunlardan en hızlı şekilde etkilenen sektör” açıklamasını yaptı.

‘Bölge çatışma ortamına sürüklenebilir’

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Başkanı Salih Esen, Türkiye’nin, Kuzey Irak’ta yapılan referandumu yok hükmünde saydığını hatırlatarak bununla birlikte referandumun yapılmış olmasının da bir gerçeklik olduğunu ifade etti. Güncel konuların ele alındığı aylık EBSO meclisinde konuşan Esen, bu referandumun bölgeyi yeniden çatışma ortamına sürükleyebileceğini öngördü. Aynı toplantıda söz alan EBSO Başkanı Ender Yorgancılar da referandumu, “kabul edilemez bir cüret” olarak niteledi. Yorgancılar ayrıca, Türkiye’nin menfaatleri açısından Almanya ile ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

‘Irak’taki kaybı başka pazarlarda telafi ederiz’

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türk hazır giyim sektörünün Irak’a yıllık 600 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğini belirterek, “Ancak şüphesiz Türkiye’nin stratejik çıkarları bizim için çok daha önemli. Gerekirse bu ülkeye yönelik ihracatımızdan vazgeçer, buradaki ticari kaybımızı başka pazarlarda telafi ederiz” dedi.

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel de 35 Türk markasının Irak’ta toplam 97 mağazası ve 559 satış noktası bulunduğunu bildirirken, “Markalarımız, Irak halkıyla adeta bütünleşmiş durumda. Ekonomik ambargo ve Habur Sınır Kapısı’nın kapatılması devreye girerse ticaret olumsuz etkilenecek. Ürün sevkıyatı yapılamayan bir ortamda markalarımızın mağazaları kapatmaktan başka alternatifleri kalmayacak. Toplam cirolara bakıldığında Irak’taki mağazaların kapanması markalarımız açısından çok ciddi bir kayıp olmaz. Asıl sıkıntıyı bölge insanının çekecek. Zira orada sadece Türk mağazaları yok. Hazır giyim, ayakkabı, gıda, beyaz eşya gibi kategorilerde pazara Türk markaları ve ürünleri hakim” dedi.

Ticari yaptırımı destekleyeceğiz

KTO Başkanı Selçuk Öztürk, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin yanlış tutumu sebebiyle komşu iki devlet arasında devam eden ticari ilişkilerin zedeleneceğini vurgulayarak iş dünyası olarak, bölgeye yönelik her türlü ticari yaptırımı desteleyeceklerini söyledi.

Öztürk, “Türkiye’nin Irak’a ihracatının yüzde 2,5’lik kısmı Konya tarafından karşılanıyor. Konya, 2016 yılında en fazla ihracat yaptığı ülke olan Irak’a 190,2 milyon dolar, 2017 ilk 7 ayda 124,2 milyon dolar ihracat gerçekleşmiştir. Referandum sonrası alınacak tedbirler ve uygulanacak yaptırım ile önümüzdeki dönemde Irak ile ticaret düşüşe geçecektir. Konya olarak, 2017 ihracat hedeflerimiz doğrultusunda tedbirlerimizi alacağız” dedi.