Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar artık çalışma hayatında “ben de varım” diyor. Salgın döneminde gerileyen kadınların istihdama katılım ve istihdam edilme oranları, 2021 yılının son çeyreğiyle birlikte toparlandı. 2020 yılının son çeyreğinde yüzde 26.3 olan kadınların istihdam edilme oranı, 2021 yılının son 3 aylık döneminde yüzde 29.4’e çıkarken, kadınların istihdama katılma oranı da bir yıllık dönemde yüzde 30.8’den yüzde 34.2’ye yükseldi. Erkek nüfusun istihdama katılımı ve istihdam edilme oranlarıyla kıyaslandığında ise, kadınlarda oranların yarı yarıya düşük olduğu görülüyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun verileri, ekonomide Türkiye’nin en büyük gücünün kadınlar olduğunu gösteriyor. 2021 yılı verilerine göre nüfusun yüzde 49.9’unu kadınlar, yüzde 50.1’ini ise erkekler oluşturuyor. Kadın nüfus 42 milyon 252 bin 172 kişi, erkek nüfus 42 milyon 428 bin 101 kişi seviyesinde bulunuyor. Kadınların çalışma hayatında düşük seviyelerde bulunması “tek kanatla uçmaya çalışmak” olarak değerlendiriliyor.

ORAN ‘EĞİTİMLE’ ARTIYOR

TÜİK’in “İstatistiklerle kadın 2021” çalışmasına göre ise, kadınlarda eğitim durumu yükseldikçe işgücüne katılım oranı da artıyor. Okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 12.4, lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 24,1 olurken, lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 29.9’a çıkıyor. Mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 37’ye, yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı ise yüzde 65.6’ya kadar yükseliyor. Veriler kadınların yarı zamanlı çalışmada ise erkeklerin önünde olduğunu gösteriyor. Buna göre yarı zamanlı çalışanların istihdam içindeki oranı genel olarak yüzde 12.4 olurken, bu rakam erkeklerde yüzde 9.3 seviyesinde kalıyor. Kadınlarda ise yüzde 19.5’a kadar çıkıyor.

EKONOMİK BAĞIMSIZLIK

Ipsos tarafından yapılan “Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması 97. dönem verilerine” göre ise, halen kadınların yaşadığı en önemli sorun ekonomik bağımsızlık. Araştırmaya göre her 10 kadından 7’si bugün bile eşinden ve ailesinden izin almadan çalışma hayatına katılamadığını ve ekonomik bağımsızlıkları olmadığı için de gerek ev içi gerekse de ev dışı konularda karar alıcı olamadıklarını söylüyor. Ayrıca iş hayatında da kadınların ayrımcılığa maruz kaldığı görüşü oldukça baskın bir görüş. Kadınların yüzde 65’i işte ayrımcılığa maruz kaldığını, terfilerde erkeklerle eşit hakka sahip olmadığını ve yüzde 55’i aynı iş için erkeklerden daha az ücret aldıklarını düşünüyor. Erkeklerin bu konulara katılım oranı daha düşük olsa da genel olarak bakıldığında erkeklerin de yarısının kadınlarla benzer görüşte olduğu görülüyor.

ORAN YÜZDE 22 SEVİYESİNDE

Aynı araştırmaya göre toplumun yüzde 22’si kadın ve erkeklere eşit davranıldığını düşünürken, yüzde 55’i eşit davranılmadığı görüşünde bulunuyor. Bu konuda kadın ve erkelerin görüşü benzer seviyede. Gerek toplumda, gerek aile içinde gerekse de işte toplumun yarısı kadın ve erkeğe eşit davranılmadığını düşünüyor. Kadın ve erkek eşitliğini korumaya yönelik yasaların olduğunu düşünenlerin de oranı sadece yüzde 31 düzeyinde kalıyor.

DÜNYADA SALGININ ETKİLERİ TARTIŞILIYOR

ULUSLARARASI Çalışma Örgütü’nün “Dünyada istihdam ve sosyal görünüm 2022” raporuna göre, koronavirüs salgının kadın istihdamı üzerindeki olumsuz etkisi tüm dünyada sorun olmaya devam edecek. ILO “küresel salgının kadın istihdamı üzerindeki orantısız etkisinin gelecek yıllarda küresel düzeyde azalacağını, ancak oldukça büyük bir açığın yine de devam edeceğini” öngörüyor.