Çukurçayır, “Kuraklık sinsi gelişen, geldiğinde yapacak bir şey olmayan doğal afet. Bu nedenle sürekli izlenmesi gerekiyor; gelişmiş ülkeler, yağışların mevsim normallerinin altına düştüğü ilk aydan itibaren eyleme başlıyorlar” diyerek tespit ve uyarılarını şöyle sürdürdü:

“Ülkemizde de Meteoroloji Genel Müdürlüğü aylık olarak yağış sürecini takip ediyor, uyarılarını kamuoyuna açık bir şekilde sayfasında yayınlıyor. Kuraklık eylem planlarımız da var, 2017-2023 yıllarını içeren. Türkiye’de her şey var, mevzuatımız, planlarımız, beşeri kaynağımız ama takip yok. Bu ay kurak mı geçti, gelecek ay yağar, diyoruz. Böyle uzayıp gidiyor. Yumurta kapıya dayandığında eyleme geçmeye çalışıyoruz. Planımız var ama kimin ne zaman harekete geçeceği yer almıyor. Yağışlar uzun zamandır mevsim normallerinin altında gerçekleşiyor. Kuraklık eylem planlarının, yağışların mevsim normallerinin altına düştüğü ilk aydan itibaren tedbirin devreye alınmasını içerecek şekilde yapılması gerekir. Uzun zamandır belli bölgeler risk altında. Örneğin ağustosta Türkiye genelinde yağışlar geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23 azalmış. Eylülde mevsim normallerine göre yüzde 23, geçen yıla göre yüzde 34 azalmış. Meteorolojik anlamda yağış azlığı var, henüz kuraklık seviyesinde değil ama önlemlerin hızlıca devreye alınması gereken bir seviye bu. Su bütçesi de ev bütçesi gibi yönetilmeli; bu ay beklenmedik bir harcama olduğunda nasıl başka giderden vazgeçilmesi gerekiyorsa, su bütçesi de hep denk tutulmaya çalışılmalı, açık çıktığı an önlemler devreye girmeli.”