MOTİVASYON

motivasyon

Zafer, Zafer benimdir diyebilenindir, başarı başaracağım diye başlayanındır, azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz. Ne güzel söylenmiş sözler. Aslında Atasözlerimizin tamamı bize öğüt veren, faydalı olacak şekilde söylenmiştir ve hepsi bir makale konusudur.

Moral ve motivasyon ise yaşamımızın her alanında en önemli kavramlardan birisidir. Karar vermek başarının yarısıdır atasözü de motivasyonla bağlantılıdır.

Bir işi yapmak, bir eylemi gerçekleştirmek ancak yapacağınıza kendinizi inandırmanızla mümkün olacaktır. Aksi halde isteksiz, heyecansız yapılan girişimlerin sonu gelmeyecek, sizin de moraliniz bozulacaktır.

Motive etmek ise ayrı bir yetenektir. Bir işletmede çalışanların motive edilmesi en önemli kuralların başında gelmektedir. Bu kural üretim, hizmet, satış veya başka konularda faaliyet gösteren her işletme için geçerlidir.

Motivasyon bebeklikten başlar. Bir anne veya baba çocuğa güler yüzlü ve sevecen davranmaları bebek tarafından olumlu algılanır ve çocuğun bağımlılığı artar. Çocuk büyüdükçe de motivasyon değişik şekillerde uygulanır. Çocuğun çizdiği şekiller anlamsız da olsa büyükleri tarafından beğenilmesi, yaptığı hareketlerin onaylanması çocuğun özgüvenini arttıracağı gibi beğenilen konulara da yönelimini çoğaltacaktır. Aksi halde çocuğun yanlışının yüzüne vurmak, ona yüksek sesle konuşmak, oyuncağını elinden almak çocuğu olumsuz yönde etkileyecek, belki ilerleyen yaşlarında negatif olgu ortaya çıkacaktır.

Bir öğretmen öğrencilerine sürekli bağırarak konuşuyorsa, kendisini denetim mekanizması gibi görüyorsa o öğrenciler dersleri öğretmenin kızmaması için çalışacak veya ezbere dayalı bir sürecin içine gireceklerdir. Hâlbuki öğretmen çocukların belli ölçüde seviyesine inerek onlarla arkadaşlık etmesi, öğrenme şekilleri hakkında konuşması, hatta onlarla oyun oynaması hem öğrencilerini kendine bağlayacak hem de çocukların not almak için değil, öğrenmek için çalışmalarını sağlayacaktır.

İşletmelerde de motivasyon çok önemlidir. Bir işletmede 20 kişi satış elemanı olduğunu düşünelim. Bu 20 kişinin satış hedeflerini tutturduğunu hata birkaçının aştığını, ancak 2 satış elemanının satış hedefine ulaşamadığını düşünelim. Bu iki arkadaşa patron ve arkadaşları tarafından olumsuz bakılması onların motivasyonunu düşürecek bir daha ki döneme moralsiz başlayacaklardır. Hâlbuki neden ulaşamadıklarının araştırılması, belirlenen eksik veya hataların düzeltilmesi onları motive edecek, bir sonraki döneme daha heyecanlı ve daha azimli başlayacaklardır.

Bazı işletmelerde ise satış elemanının bütçesi sürekli değiştirilir. Bu çok yanlış bir uygulamadır. Eleman kendisine verilen hedefi tutturduğu halde ona daha yüksek hedef verilir. Onu da aşınca daha da yüksek hedef verilerek kendisinden daha çok verim beklenir. Bu işlem satış elemanını işten soğutmasa da nasıl olsa ne yaparsam yükseği istenecek diye işin üzerine gitmeyecektir. İşte satış bütçesinin önemi burada ortaya çıkar. İlk yapılırken bütçe rakamları tekrar tekrar kontrol edilmelidir.

Diğer yandan başarılı elemanların ödüllendirilmesi de bir başka motivasyon aracıdır. Ek izin, prim vb. gibi küçük hediyelerle ödüllendirilen satış elemanı işine daha çok bağlanacaktır.

Bir de madalyonun öteki yüzünden bakmakta fayda var. Satış elemanların hiçbir zaman işletmenin belirlediği satış kurallarının dışına çıkarak satış yapamaz yapmamalıdır. İşletmenin kayba uğramaması esasının hiçbir zaman aklından çıkarmamalı, müşteri seçimine dikkat etmelidir. Yapılan satışın zamanında yapılması belirlenen vade ile tahsilatın yapılması gerekir. Bu kurallara uymayan satış elemanı belki bir defa patron veya üst yöneticiler tarafından ikaz edilebilir ama tekrarı halinde motivasyon bir tarafa bırakılarak gereken işlem yapılacaktır.

Aynı şekilde üretimde de motivasyon önemlidir. Zorunlu durumlar haricinde belirlenen üretim miktarı, belirlenen sürede mamul hale getirilmelidir. Bu yapılırken üretime konu olan ürün tam ve sağlam olarak üretilmelidir. Aksi halde ayıplı mal sınıfına girer bu da işletmenin kayba uğramasına sebep olur. Burada da motivasyon akla bile getirilmez.

Aile yaşamında da motivasyon ön plandadır. Eşlerin birbirine hitap şekli, yukarıda bahsettiğimiz gibi çocuklara davranış şekilleri sürekli motivasyon sağlayacak şekilde olmalıdır. Örneğin kahvaltı hazır mı demek başka markete gitmem gerekiyor mu demek başkadır.

Üstlerin astlara davranışları da motivasyonu etkiler. Emir cümlesi kullanmak astları demoralize edecektir.

Saygılarımla.

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist