Mehmet Hanifi GÜLEL / BURSA

Türkiye’de organize ceviz bahçelerinin her geçen yıl hem dikim alanında hem de rekoltede artış yaşanıyor. Özellikle son 10 yıldır Ceviz Üreticileri Derneği üyeleri tarafından dikilen 35 bin dekardaki 1 milyon ağaçtan orta vadede 20 bin ton ceviz rekoltesi bekleniyor.

Bu yıl CÜD ceviz hasadının ikincisi Bursa Yenişehir’de bulunan ve Türkiye’nin önde gelen organize ceviz bahçelerinden olan May Ceviz’de yapıldı. Etkinlikte konuşan CÜD Eş Başkanı Ömer Ergüder, ceviz üretiminin artması için öncelikle yerli üreticilerin ithalata karşı korunması gerektiğini belirterek, son yıllarda yüzde 25’ten, yüzde 4’e düşürülen gümrük vergisinin artırılması gerektiğini kaydetti.

Türkiye’de tüketilen cevizin yüzde 70’ine yakınının ithal edildiğini bildiren Ergüder, yıllık 150 bin ton ceviz tüketimiyle dünya sıralamasında ilk üçte olan Türkiye’nin cevizin ana yurdu olmasına rağmen tükettiği cevizin sadece 3’te 1’ini üretebildiğini söyledi.

Üretimin tüketimi karşılayamaması nedeniyle başta ABD, Şili ve Çin olmak üzere pek çok ülkeden yılda 250 milyon doları bulan ithalatın yapıldığına dikkat çeken Ergüder, “Dünya sıralamasına bakıldığında kişi başı ceviz tüketimi konusunda İran, Suriye ve Çin’le yaklaşık 2 kilo ile birlikte ilk sıralarda yer alıyoruz. 2020 yılında yaklaşık 90 bin ton ceviz ithal edildi. Cevizde tazelik ve nemlilik oranı lezzeti belirleyen çok önemli bir etken. Yerli üretici cevizi tarladan sofraya en kısa zamanda ulaştırıyor. İthal edilen cevizler okyanus aşırı gemilerle veya trenle binlerce kilometreden taşındığı için nakliye sırasında lezzet ve kalite kaybına uğruyor. Ayrıca depolama ve ambar zararlılarına karşı korunması için kimyasal fumigasyon işlemine tabi tutuluyor” dedi.

“Yatırım yapmak isteyenler muhakkak bize başvursun”

Derneklerinin 2020’de kurulmasına rağmen şu an 40 üyeye ulaştıklarını ve sayılarının az olmasına rağmen sahip oldukları ekim alanıyla üretimin büyük kısmını yaptıklarını belirten Ergüder, ceviz üretiminin verimli ve dünyayla rekabet edebilecek hale gelebilmesi için doğru toprak ve en az 200 dekarlık arazilerde doğru dikim yapılmasını gerektiğini vurguladı. Ceviz alanında ciddi bir yatırımın 10 ile 12 yıl gibi bir geri dönüş sürecine yetecek maddi güç gerektirdiğini ifade eden Ergüder, bu alanda yatırım yapmak isteyenlere de muhakkak derneklerinden bilgi almak için başvurmalarını istedi.

Ceviz piyasasına da değine Ergüder, tarım ürünlerinde son 12 ayda yüzde 135‘lik artış yaşanmasına rağmen, geçen yıl ceviz fiyatının 35 lira olduğunu ve bu yıl toptan fiyatların 60 ile 70 lira arasında olduğunu söyledi. Süper marketlerde satılan birçok cevizlerin maalesef kaliteli ve yerli olmadığını ifade eden Ergüder, alım gücünün düşmesi ile Türkiye’de tüketim düşüşü beklediklerini aktardı.

Üretim ve katma değer alanda üniversite ile işbirliği yapılacak

Uludağ Üniversitesi ile Türkiye’nin farklı bölgelerinde üretilen ceviz türlerin besin değerlerinin belirlenmesi ile ilgili bilimsel ve akademik bir işbirliği protokolü imzaladıklarını açıklayan Ergüder, protokolü kapsamında ceviz üretiminin artırılması, yaygınlaştırılması ve ülke ekonomisine katkı için daha modern tekniklerle yetiştirilmesi amaçladıklarını duyurdu.

Ergüder, yaşanabilecek olumsuzluklara karşı alınacak önlemlerin yanı sıra ceviz bazlı katma değerli ürünlerin geliştirilmesi, yerli cevizin fonksiyonel özelliklerinin ortaya konulması amacıyla bilimsel araştırmalar da gerçekleştirileceğini aktardı.

“Hasat el değmeden mekanik yapılıyor”

Etkinlikte hasat uygulaması ile ilgili bilgi veren May Ceviz Yönetim Kurulu Eş Başkanı Yusuf Yormazoğlu, el değmeden mekanik hasat yaptıklarını belirtti. Hasat olgunluğuna gelen cevizlerin çok hızlı bir şekilde hasat edildiğini ve işlenip kalite kayıpları minimuma indirildiğini aktardı.

Hasat işlemi gerçekleşen cevizlerin yeşil kabuklu olarak hızlı bir şekilde tesise getirildiğini ve burada ıslak işleme hattında yeşil kabuğundan ayrıldığını anlatan Yormazoğlu, “Sonrasında yıkama ve kurutma silolarına alınıyor. Burada ılık havayla kurutuluyor ve nem oranı yüzde 8’e indiriliyor. Böylece cevizin özellikle zararlı organizmalara maruz kalması engellenerek, bir tür zehir özelliği taşıyan aflatoksin maddesinin oluşumu önleniyor. Yine ceviz boylama işlemi de yine el değmeden yapılıyor. Ardından her partiden numune alınarak kalite testleri yapılıyor ve paketleme işleminden sonra tüketicilere sunuluyor” dedi.