Çalışmada, Türkiye’nin su kaynaklarını korumak ve sürdürülebilirliği sağlamak için atılması gereken adımlar da yer aldı. Buna göre, su yönetişimine yönelik çabalar Türkiye’de de hız kazanıyor. 2021 yılı Ağustos ayında birincisi gerçekleştirilen Su Şurası, su verimliliği, su kanunu ve politikası, su kaynaklarının iyileştirilmesi, tarımsal sulama gibi başlıklar da dahil olmak üzere, 11 ayrı çalışma grubuna ev sahipliği yaptı.

Bu kapsamda, Türkiye’deki su yönetişimine ilişkin hukuki ve kurumsal çerçeveye odaklanan Su Hukuku ve Politikası Çalışma Grubu’nun çalışma belgesi Türkiye’de tekdüze bir ulusal su yönetişimi politikasına ihtiyaç olduğunu vurguladığı aktarıldı. Bununla birlikte, “Belge Avrupa Birliği’nin Su Çerçeve Yönetmeliği ve Sel Yönetmeliği’nin yeniden gözden geçirilerek, bu yönetmeliklere uyumlu taslak ‘Su Kanunu’na olan ihtiyaca işaret ediyor” denildi.

TÜRKİYE NE DURUMDA?

Çalışmada, Türkiye’nin su endeksine de yer verildi. Tarım, sanayi ve hane halkı su tüketiminin yenilenebilir su potansiyeline oranı olarak hesaplanan, 70 ve 130 arasında değer alan Su Endeksi, şubat ayında ortalama 85.76 değerini alarak Türkiye’nin suyu daha dikkatli bir şekilde yönetmesi gerektiğine işaret edildi. Öte yandan, raporda öne çıkan bir diğer başlık dünyada 3.3 ila 3.6 kişinin risk altında olduğunu ortaya koydu. Bu kapsamda, “İklim Değişikliği Uluslararası Paneli’nin (IPCC) son raporuna göre, çoğunlukla yoksul kesimlerden oluşan ve iklim değişikliğine aşırı duyarlı bölge-erde yaşayan 3.3 ila 3.6 milyar arası insan, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini halihazırda yoğun olarak hissediyor” ifadeleri kullanıldı.

1.7 TRİLYON DOLAR YATIRIMA İHTİYAÇ VAR

Çalışmada, Dünya Bankası verileri dikkate alınarak günümüzde yaklaşık 2.2 milyar insanın güvenli içme suyuna, 4.2 milyar insanın temizlik hizmetlerine, 3 milyar insanın ise temel el yıkama imkânlarına sahip olmadığı da ortaya koyuldu. Dünyada yaklaşık 2 milyar insanın ise 2025 yılına kadar su kıtlığı yaşayabileceği ifade edildi. Ayrıca, Birleşmiş Milletler 6. Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’nda belirlenen suyla ilişkili eylemlerin 2030 yılına kadar hayata geçirilmesi için tahmini 1.7 trilyon dolarlık yatırıma ihtiyaç duyulduğu da
hatırlatıldı.