Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) ve Hürriyet Gazetesi ortaklığıyla Ankara’da ‘TÜGİAD Ekonomi ve Güncel Dinamikler Platformu’ toplantısı düzenlendi. Green Park Hotel’de gerçekleşen toplantıya TÜGİAD yönetim kurulu, TÜGİAD üyeleri ve Hürriyet Gazetesi temsilcileri katıldı. Platform kapsamında düzenlenen oturumda moderatörlüğü Hürriyet Gazetesi yazarı Noyan Doğan yaparken, TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, TÜGİAD Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Burak Dalgıç, Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü Sağlık ve Seyahat Hizmetleri Daire Başkanı Tarık Aksoy ve Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent konuşmacı olarak yer aldı. Toplantıda Ticaret Bakanlığı’nın destek ve teşvikleri ile Türkiye ve dünya ekonomisindeki güncel gelişmeler, enerji maliyetlerinde yaşanan artışlar gibi konular ele alındı. Konuşmacılar, TÜGİAD üyelerinin merak ettikleri soruları da yanıtladı.

TANITAMAZSAM SATAMAM

Toplantıyı Hürriyet Gazetesi ile birlikte gerçekleştirmelerinin önemine vurgu yapan TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, “Biz istersek dünyanın en güzel ürününü üretelim bunu tanıtamadıktan sonra dünyanın hiçbir yerine satışını gerçekleştiremeyiz” dedi. Çevikel konuşmasında şu hususlara değindi: “TÜGİAD’ın 36. kuruluş yıldönümü. Çok köklü eski bir dernek. Türkiye’nin en önemli derneklerinden bir tanesi. İlk ve hâlâ uluslararası genç işinsanları derneği. Biz ilk defa Ankara’da bir medya kuruluşuyla toplantı yapıyoruz. Daha önce bu toplantıları İstanbul, İzmir gibi birçok yerde gerçekleştirdik. Neden basınla birlikte yapıyoruz? Şunu bilmemiz gerekiyor ki; reel sektörün içindeler. Bizlerin bildiğinden çok daha fazlasına hakimler. Biz istersek dünyanın en güzel ürününü üretelim, tanıtamadıktan sonra dünyanın hiçbir yerine satışını gerçekleştiremeyiz. İşte dernekçilikte yaptığımız faaliyetler de böyle.

Yoğun ilgi gören organizasyon sonrası konuşmacılara plaket takdim edildi.

TOPLANTILAR DEVAM EDECEK

İnanılmaz güzel işler yapıyoruz. Yurt dışında ülkemizi çok ciddi lobi faaliyetleriyle temsil ediyoruz. Türkiye’de, yatırımlar yaptığımız, iş birliği yaptığımız alanlar var. Ancak biz bunları doğru noktada duyuramazsak inanın sadece kendimiz biliriz, övünürüz ve o kadarla geçer. Bunu ülkeye yansıtmamız gerekiyor. Buna da en büyük emek veren her zaman basın oluyor. Biz dünyanın en iyi işini yapabiliyor olabiliriz ama basının nasıl yansıttığı çok önemli. Onlar tamamen konunun içinde oldukları için birçok şeye bizden daha çok vakıflar. Bu toplantılarda sorduğumuz sorular çok önemli. Sosyal medyadan, oradan buradan okuduklarımıza, duyduklarımıza çok inanmak mümkün değil. Duyduklarımıza inanmak yerine birinci ağızdan doğrusunu öğrenmek gerekiyor. Bunu da ülkenin en prestijli medya organlarından Hürriyet Gazetesi ile yapıyoruz. Bu toplantılarımız diğer şubelerimizde de devam edecek.”

Nilüfer Çevikel

BÜROKRASİ BİZLERİ YORUYOR

Ticaret Bakanlığı’nın Ur-Ge Desteği için işinsanlarına başvurmaları yönünde çağrıda da bulunan Çevikel, “Bürokrasi ciddi manada bizleri yoruyor. Çoğumuzun yurtdışında da şirketi var. Yurtdışında Avrupa ülkeleri için söyleyebilirim çok daha seri dönüyor. Turquality’nin pandemi döneminde süresi uzatıldı. Oysa biz sürekli yerel markamız yok diyoruz. Biz aslında dünyanın en iyi markalarına ürün satıyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın Ur-Ge destekleri çok kıymetli. Buradan arkadaşlarıma da sesleniyorum. Kendi sektörümde mesela hayatta bir metre kumaş satmamış bir insan Ticaret Bakanlığı destekleri sayesinde ciddi derecede ihracat yapıyor. Araştırın, Ur-Ge demek para demek” diye konuştu.

YABANCI PANELE DE DESTEK VERİLMELİ

Nilüfer Çevikel’in vurguladığı en önemli konulardan biri de ‘yerli panel’ oldu. Enerji üretim destekleri için yerli panel şartı arandığını ancak az firma üretim yaptığı için sanayicinin yerli paneli geç alabildiğini kaydeden Çevikel, “Hepimiz için son dönemdeki en büyük sorun elektrik ve doğal gaz maliyetleri. Biliyorsunuz Sanayi Bakanlığı’nın teşvikleri çıktı. Yüzde 60 yerli panelle destek verdiler. Solar’ın organize sanayi bölgeleri dışında da yapılması, dağıtım bedellerinden muaf tutulması gibi destekler oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na destekleri için çok teşekkür ediyoruz. Ama bir yerde takıldık. Önümüzde şöyle bir sorun var, yerli panel şartı. Türkiye’de şu anda üreten iki firma var. Zamlardan dolayı bir çok fabrikanın dönememe riski var. Şartel indireceğiz neredeyse. Geçen yılki elektrik faturamızla şu an gelen tam dört katı fazla geliyor. Yerli panel için fabrikalara gittiğimizde 8 ay bir yıla yakın bir zaman veriyor. Yeterli miktarda yerli panel olmadığı için enerji olayını çözemiyoruz. Gelen zamlarla beraber sarfiyat hızla devam ediyor. Yeterli panel üretilene kadar biz yerli yabancı ayırmadan panele destek verilmesini istiyoruz. Elimizde yeteri kadar üretici olsa yerlilik konusunda haklılar ama şu anda en büyük sorunumuz bu. Yabancı panele de destek verilmeli” şeklinde konuştu.

Tarık Aksoy

YENİ GENELGELERLE BÜROKRASİ AZALTILACAK

Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü Sağlık ve Seyahat Hizmetleri Daire Başkanı Tarık Aksoy da iş insanlarına teşvik ve destekler konusunda bilgi verdi. Destek sürecinin bir kurgu dahilinde yürütüldüğünü anlatan Aksoy, “Yeni destek paketleri çıkarıyoruz, yeni destekler ekliyoruz. Hepsi sektörden gelen geri bildirimlerin toplanması yoluyla oluşturuluyor” dedi. Hizmet ihracatının son yıllarda çok popülerleşen bir kavram olduğunu vurgulayan Aksoy, “2012’den başlayan bir serüveni var hizmet ticaretinin. 2012’den beridir destekler veriliyor. Hizmet ticareti denildiğinde akla ilk gelen turizm alanı. Hizmet ihracatının bugün yüzde 50’sini oluşturuyor. Biz bakanlık olarak özellikle katma değeri yüksek alanlara odaklanıyoruz. Sağlık turizmi, yakın zamanda çıkardığımız spor turizmi, uygulama yazılım satışı gibi bilişim sektörü, yurtdışından gelen öğrencilerin burada ağırlanması ve eğitim görmesinin yer aldığı eğitim sektörü bir de film-dizi sektörümüz. Halihazırda belli bir yere geldik. Bundan sonrasında daha ileriye taşımak anlamında faaliyetler yürütüyoruz. Geçtiğimiz günlerde mal ihracatıyla ilgili yeni bir karar yayınlandı. Bu kararla beraber bütün destek unsurları tek bir çatı altında toplandı. ‘Hangi belgeyi sunacağım, hangi belge vardı’ gibi mevzuat karmaşasını önlemek adına tek bir karar çıkarıldı. Bu kararlara yönelik destek unsuru bazında yeni genelgeler çıkartılarak da bürokrasinin azaltılması sağlanacak” ifadelerini kullandı.”

Burak Dalgıç

DEĞİŞİMİN ÖNCÜLERİ OLABİLİRİZ

Küresel ekonominin krizlerin etkisiyle değişip ve dönüştüğüne dikkat çeken TÜGİAD Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Burak Dalgıç, genç iş insanlarının her türlü ekonomik koşulda kendi fırsatlarını yaratmada da son derece kabiliyetli olduklarını vurguladı. Değişim sürecine adapte olarak öncü olabileceklerinin altını çizen Dalgıç, “Bizim 900’den fazla üyemiz var. Yaklaşık 15 milyar dolarlık ihracat hacmimizle Türkiye’nin ekonomisine çok büyük katkıda bulunuyoruz. Ankara şube olarak da nitelikli üyelerimizin sayısını arttırarak derneğimizin gücüne güç katmaya çalışıyoruz. Geride bıraktığımız bir pandemi süreci var. Neredeyse üç yıl sürdü. Küresel ekonomiyi çok ciddi şekilde etkiledi. Bu dönem bize gösterdi ki yenilikçi ve adaptasyon kabiliyeti yüksek genç iş insanlarımız her türlü ekonomik koşulda fırsatları görebildiği gibi kendi fırsatlarını yaratmada da son derece kabiliyetli. Tam pandeminin etkilerini geride bıraktık derken bu defa Rusya-Ukrayna krizi gündeme geldi. Bu gündemin etrafında yine zor bir ekonomik dönem bizi bekliyor. Hepimiz bunun farkındayız. Küresel ekonomi sürekli bu tür krizlerin etkisiyle değişmekte ve dönüşmekte. Bu dönüşümlerden etkilenmemek için öncelikle yenilikçiliğe açık olmak gerek. Yüksek teknolojiyi yakından takip etmek, bilginin artan değerini kabul etmek, iş gücünde yeni modelleri ön görebilmek gerek. Eğer bunları başarabilirsek değişim sürecine adapte olduğumuz gibi aynı zamanda bu değişimin öncüleri olabiliriz” dedi.

DAHA ÇOK DİKKATLİ OLMAK GEREKİYOR

Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent, iş dünyasının çok daha dikkatli olması gereken bir dönemden geçtiğini belirterekşöyle konuştu: “Bu dönemde ekonomiyi öngörmek çok zor. Global anlamda alışık olmadığımız garip bir trend yaşıyoruz. Son çeyrek yüzyılın en yüksek enflasyonları ile karşı karşıyayız. Buna rağmen bizde faizler düşük seviyedetutuluyor. Kurlar da son dönemde yerinde sayıyor.Bizde de kurların sabit tutulmaya çalışılması bir politika olarak benimseniyor. Bunun başarılı olup olmadığını ancak bu dönemi atlattığımızda görebileceğiz.”

MEŞAKKATLİ BİR YIL OLACAK

“Kur korumalı mevduat hesaplarında yaklaşık 74 milyar dolara ulaşan bir büyüklük var. Ne yaparsak yapalım ihtiyacının bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. Bu önümüzdeki dönem risk oluşturuyor ne kadar sürdürülebilir olduğunu 2023 itibarıyla görmeye başlayacağız. Biz bunu yapmaya çalışırken global ekonomideki sorunlar da devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde IMF’nin dünyanın ekonomik görünümü raporu yayınlandı. Buradaki bir ayrıntıya dikkatinizi çekmek istiyorum. Küresel sistemde 2023 yılı 2022 yılından daha kötü bir durumda olacağını söylüyor bu rapor bize. Ekonomilerin büyüme sorunları çekeceğini buna karşılık enflasyon artışlarıyla uğraşmak durumunda kalacaklarını söylüyor. 2023 yılının bundan daha meşakkatli bir yıl olma ihtimali yüksek. Benzer şeyi Türkiye için de söylemek mümkün. Derdim burada ensemizi karartalım demek değil. Bu dönemin gittikçe uzaması ve gittikçe öngörülebilir olmaktan uzak olması gibi bir özelliği var. Her geçen gün ‘en kötüsü geride kaldı’ dedik. Ancak pandemi bitti, arkasından Rusya-Ukrayna savaşı geldi o yüzden daha çok dikkatli olmak gerekiyor.”

Sefer Levent

YERLİ ÜRETİCİYİ KORUMAK LAZIM

TÜGİAD’ın gündeme getirdiği yerli panel konusunu da değerlendiren Sefer Levent, “Nilüfer Çevikel’in açıklamalarından anladığımız arz ile talep arasında bir dengesizlik var. Yerli üretim yeterli kapasiteye ulaşıncaya kadar destek şartı biraz esnetilebilir. Tabii ki yerli üreticiyi korumak lazım ama bu geçiş sürecinde en azından yerli üretim şartı teşviğe bağlandığı için bir çözüm sağlanabilir” ifadelerini kullandı.

Noyan Doğan

DÜNYADA DA FARKLI BİR GİDİŞAT YOK

Elindeki raporlarla değerlendirmelerde bulunan Hürriyet Gazetesi yazarı Noyan Doğan, “Bu raporlar 2023’ün dünya global anlamda bu kadar kötü olmayacağını global enflasyonun 2023’te düşüşe doğru geçeceğini söylüyor. 2022’nin son çeyreğinin en kötü dönemlerden biri olacağı 2023’te farklı daha iyi bir sonuçla karşılaşacağımızı anlatıyor. Türkiye gelişmekte olan ülkeler kategorisine girdiğinde birtakım avantajları da gözüküyor. Bu yurtdışındaki yatırımcıların Türkiye’ye yönelik yaptıkları raporların özeti. Aslında global anlamda şu net; evet Türkiye’de enflasyon, faiz, kur gibi bir sarmal içerisindeyiz ama dünyada da çok farklı bir gidişat yok. Dünyada Avrupa bölgesinde 2023’te iflasların yüzde 40 seviyesinde artacağını ortaya koyarken bu raporlarda Türkiye’de böyle bir şey beklenmiyor” bilgisini verdi.