MERVE YİĞİTCAN /CANNES

Türk dizileri, filmleri, yapımları, TV gösterileri, eğlence içerikleri Cannes’da başlayan Uluslararası Yapım ve Eğlence İçerik Fuarı MIPCOM’da görücüye çıktı. 20 Ekim’e kadar sürecek fuara İstanbul Ticaret Odası (İTO) 20 firma ile milli katılım gerçekleştirirken, organizasyonda 13 şirket de bireysel stantlarıyla yer aldı. 100 ülkeden 4 bin 700 küresel içerik satın alıcısının yer aldığı fuarda çevrimiçi katılarak değerlendirmelerde bulunan İTO Başkanı Avdagiç, MIPCOM’un içerik endüstrisini şekillendiren trendleri yakalamak için ideal bir merkez olduğunu söyledi.

“600 milyon doları geçecek”

Sektöre ilişkin veriler paylaşan Avdagiç, şu anda 100’e yakın Türk dizisinin, dünyada en az 150 ülkede oynadığına dikkat çekerken, dizi fiyatlarının pandemiden etkilendiğini vurguladı. Avdagiç, “Pandemi öncesinde iyi bir Türk dizisinin bir bölümünün dünya satışlarının toplamı 650 bin doları bulurken, şimdi bölüm başı toplam hasılat 350-400 bin dolar seviyesinde. Ama satış adetlerimiz hızla artıyor” ifadelerini kullandı.

Dizi ihracatının ilişkin olarak da sağlıklı bir istatistik tutulamadığını dile getiren Avdagiç, “Doğrusu şu kadar ülkeye, şu bedelle diziler sattık gibi bir kayıt yok. Beyannameye bağlı bir ihracat olmadığı için sağlıklı istatistik tutulmuyor. Ancak bizim yapımcı firmalarımızdan aldığımız geri bildirimlere bakınca, bu yıl dizi ihracatında 600 milyon dolar geçeceğimizi öngörüyoruz” diye konuştu.

Dizi film ihracatının yarattığı katma değerin de altını çizen Avdagiç, bölüm başına aşağı yukarı 5 milyon TL’ye mal edilen bir dizinin, başarısına göre 400 bin dolara satılabildiğini, bunun yanında Türk kültürünü dünyaya taşınmasının da en az ekonomik değeri kadar önemli olduğunu dile getirdi.

“Dijitallere karşı yerel yapımcı korunmalı”

Abone sayısı son yıllarda hızlı bir şekilde artan dijital platformların sektöre etkini değerlendiren Avdagiç, şöyle devam etti: “Kesin rakamlar bilinmese bile Türkiye’de dijital platformların toplam abone sayısının 4 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Tabi burada bir filmi tek bir kere satın alana da abone deniyor. Abonelerin aşağı yukarı yüzde 75’i yabancı dijital platformlara üye. Yerliler de önemli gelişim içinde. Dijital dizi, film, video platformları işlerin yayılmasında etkin rol oynuyor, dizi, film, eğlence endüstrimizi genel itibariyle büyütüyor. İnternet üzerindeki korsan kayıtlarımızı da telafi etmeye yarıyor. Bunun yanında dijital platformlar oyunculara, senaristlere yönetmenlere piyasaya şartlarının çok üzerinde ücretler ödeyip kendilerine bağlıyorlar. Yapım şirketleri başrol oyuncularına bölüm başı 80-100 bin TL ödüyordu. Dijitallerde 100 bin dolarlara çıktığını duyuyoruz. Oyuncu platforma gidiyor. Bakınca tüm ülkelerde yayında daha fazla ülkede tanınacağım diyor. Haksız da değil elbette. Bütçeleri çok zorluyorlar ve bütçelerin şişmesine sebep oluyor. Ayrıca platformlar bir dizinin, filmin tüm dünya haklarını satın alıyor. Yeniden bu diziyi başka bir ortamda satamıyorsunuz. Yerel yapımcıyı koruyacak bir takım yasal düzenlemeler sektörün geleceği için önemli olacaktır.”

Türk yapımların İspanya’da popülaritesi artıyor

Türkiye’nin pandemi sürecinde dizi üretimi ve filmleri az duraksayan nadir ülkelerden olduğuna dikkat çeken Avdagiç, “Birçok ülkede daha uzun süreler prodüksiyonlar durdu. Biz üretime çok kısa bir ‘pause’ verdik. Yine dijital yardımıyla çok da popüler olmadığımız bazı pazarlarda da görünüyor olmaya başladık. Özellikle Batı Avrupa’da Almanya ve İspanya’da hızlı gidiyoruz” dedi. Avdagiç, Türk yapımlarının son dönemde en çok popülarite kazandığı ülkelerden birinin İspanya olduğunu vurguladı. Avdagiç, “İspanya’da firmalarımızın çok ciddi rating sonuçları aldığını duyuyoruz. Oyuncularımız büyük ilgi ile takip ediliyor ve ödüllendiriliyor. Batı Avrupa’nın bölgesel marketi İtalya’da duygusal içeriklerimiz büyük ilgi ile takip ediliyor. Oyuncularımız yerel yapımlarda yer alarak uluslararası başarılara imza atıyor. Bunlar bizim için çok önemli. Brezilya’da yine çok iyi gidiyoruz. Türk dizilerine en fazla talep artışının yaşandığı bölgelerden biri Latin Amerika. Adeta Türk dizilerinin ikinci vatanı Latin Amerika oldu.”

Latinler, “Ya sizin o küçük bardakta içtiğiniz kırmızı içecek ne?” diye çok sordu

Türk dizilerinin eskiden bölüm başına 30, 40, 50 bin dolarlara satıldığını, şu anda ise bu sayının 350-400 bin dolar bandına çıktığını söyleyen İTO Başkanı Avdagiç, görev dönemlerinde ciddi bir şekilde Güney Amerika ülkeleriyle yakın temas sağladıklarını söyledi. Avdagiç, “Orta Amerika, Güney Amerika’da Şili, Paraguay, Kolombiya, Arjantin, bütün bu ülkelerin büyükelçileri ve başkonsolosları, ticaret ateşeleriyle, ticaret odalarıyla görüşmelerimizde gördük ki, Türk dizilerinin Türk kültürüne yaptığı katkı kadar inanılmaz bir mal alımına da katkı yapıyor. Küçük bir örnek vermek istiyorum; ‘Ya sizin o küçük bardakta içtiğiniz kırmızı içecek ne?’ diyen muhataplarımız oldu. Yani küçük bardaklarda içilen kırmızı içeceğin Türk çayı olduğu ortaya çıktı. Sadece çayın kendisi değil, o bardak konsepti de satılmaya başlandı. Yani burada komple bir sistem satıyoruz.”