Canan SAKARYA

Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut, 250 milyon dolarlık teknoloji fonu kurulması konusunda yönetim kurulundan onay aldıklarını belirterek, “Katma değerli, yeni ekonominin önde gelen alanlarında ülkemizdeki ekosistemdeki boşluğu dolduracak yatırımlar amaçlıyoruz” dedi.

Türkiye Varlık Fonu’nun 2020 yılı mali tabloları ve faaliyetleriyle ilgili denetim raporu Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşüldü. Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut, Fon’un aktif büyüklüğünün 2 trilyon 169 milyar liraya ulaştığını belirtti. Komisyonda milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Ermut, şans oyunlarında 10 yıllık bir yetkilendirme yapıldığını belirterek, 1 Ağustos-31 Aralık 2019’la 2020 yılının aynı dönemi kıyasladı. Ermut’un verdiği bilgiye göre; 2019 yılında 1 milyar 503 milyon lira olan hasılat, 2020 yılında 2 milyar 985 milyar liraya, kamuya aktarılan pay 734 milyon liradan 1 milyar 78 milyon liraya, ödenen ikramiye de 900 milyon liradan 1 milyar 347 milyon TL’ye çıktı. Ermut, İstanbul Finans Merkezi projesine ilişkin olarak TVF olarak projede yüzde 50’den fazla paya sahip olduklarını ve projenin ana yatırımcısı konumunda bulunduklarını belirterek, bu yıl içerisinde inşaatın tamamlanmasını ve projenin faaliyete geçmesini hedefl ediklerini söyledi. Ermut, bu kapsamda İstanbul Finans Merkezi Kanunu’nun yasalaşması çalışmalarının devam ettiğini önümüzdeki birkaç ay içerisinde yasalaşmasını beklediklerini söyledi. Fon’un Santiago prensiplerinin temel ilkelerine uymayı taahhüt ettiğini söyleyen Ermut, “Varlık Fonu devletin yatırım kolu olarak fark yarattı. Yönetim kurulumuzdan 250 milyon dolarlık teknoloji fonu kurulmasının onayı aldık. Katma değerli, yeni ekonominin önde gelen alanlarında ülkemizdeki ekosistemdeki boşluğu dolduracak yatırımlar amaçlıyoruz” dedi.
Ermut, Nisan 2021’de Varlık Fonuna devredilen Türkşeker’in operasyonel iyileştirme alanlarının belirlenmesi kısa, orta ve uzun vadeli aksiyon planlarının oluşturulması için ulusal ve uluslararası bazı danışmanlarla çalışma başladıklarını açıkladı.

Türk Telekom’un değeri korunmalı

Ermut, imtiyaz sözleşmesi 2026’da bitecek ve altyapısının tamamı yeniden devlete dönecek olan Türk Telekom’a ilişkin soruları ise şöyle yanıtladı: “Türk Telekom’un fiber altyapıdaki pozisyonu nedeniyle hakim bir durumu var. Diğer önemli operatörlerin rekabetçiliği anlamında bir problem yaratmaktaydı. Her hizmet sağlayıcı ayrı kablo döşeyip altyapısını yaparsa israfa neden olur. Varlık Fonu altında ya da herhangi bir şekilde kamu kurumu olarak tarafsız şekilde bütün hizmet sağlayıcılara altyapı hizmeti vermesi hem israfın engellemesi amaçlanıyor. Türk Telekom gibi bir değerin korunması kritik. Doğrudan Varlık Fonu ile ilgili bir karar değil, 3 büyük özel banka ana hissedar olmakla birlikte temsil ettiği 32 bankanın verdiği bir kredi var. Türk Telekom’un önündeki engellerin kalkıp gerçek potansiyeline ulaşmasıyla ilgili çok önemli bir fırsat var. 2026’da imtiyaz bitecek, hem teknolojik hem hukuki açıdan kolay bir süreç olmaz. Kimde neyin kalacağı konusunda hukuki savaş vermek durumunda kalınabilir. Şirket bundan kötü etkilenebilir. ”