21.yüzyıla coşku ile girdiğimiz gün dün gibi, üzerinden 23 sene ne çabuk da geçti. Dünya daha da global hale gelecek, sınırlar kalkacak, tüm ülkeler birbirleri ile ticareti neredeyse iç ticaretmiş gibi yapar hale gelecek ve korumacılık gibi kavramlar dünyada kalmayacak.

Öngörü bu idi. Kısmen gerçekleşti de, ama dediğim gibi kısmen. Sınırlar kalkmadı, hatta bazı çizgiler koyulaştı. Fasoncu diye nitelendirilen doğu blok ülkeleri süper güç halini alma yoluna girince, korumacılık çok daha önemli hale geldi; sanıldığının aksine üretmek pek çok noktada satmanın dahi önüne geçti.

Marka sahibi ülkeler bunun farkına vardı, üretime ve korumacılığa yönelmeye çalıştılar. Dünya daha çok liderlerin hakim kişiler olduğu bir yönetim sistemine doğru kaymaya başladı, demokrasi sorgulanır oldu. Gelir dağılımının bozulması ile dengeler şaştı, finansal krizler dünyayı sardı. Yetmezmiş gibi bir de üzerine pandemi tuz biber oldu. Bir taraftan globalleşirken dünya, öte tarafta glokalleşti. Yani global de olayım, lokal de kalayım teması gerçekte daha hakim hale geldi.

Her ne kadar lokalleşmenin üzerinde de dursa dünya, her geçen dakika daha da globalleşildiğinin, daha fazla ortak noktaların geliştiğinin, yaşayan insanların her geçen gün aynı zevklere sahip olmaya, aynı standartları, aynı dili, aynı teknolojileri, aynı filmleri ve televizyonları, hatta aynı sosyal mecraları kullanmaya daha fazla yaklaştığı gerçeği ile yüzleşildi.

Diğer bir deyişle, ülkeler arası ticaretin ne pandemi ne savaş dinlemeksizin sürekli arttığının ve artacağının da işareti oldu tüm bu gelişmeler. Ülkeler için dış ticaret böylesine önemli olunca, gümrüklerin de, gümrük çalışanlarının da önemi çok daha fazla öne çıkıyor. Üstelik gümrüklerin önemi yalnızca dış ticaret ile sınırlı da değil.

Ülkelerin egemenliklerini belirleyen hudutlarımız, yani sınırlarımızı düşündüğümüzde gümrüklerin ve bu alanda görev yapan kamu çalışanlarının da önemi ve değeri bir kat daha artıyor. Geçtiğimiz gün yeni Ticaret Bakanımız Sn.Ömer Bolat’ın gümrük müşavirlerinin 114. meslek kuruluş yıldönümünü kutlama mesajı ve dış ticaretin başarısına katkı vurgusu, içinde burukluk olan bu önemli meslek grubunun hiç değilse yüzüne küçük de olsa bir tebessüm gelmesini sağladı.

Aynı meslek grubunun bir ferdi olarak bu mesajın beni de mutlu ettiğini itiraf etmeliyim. Gümrük Müşavirliği, ürünlerin ve araçların giriş çıkış işlemlerinde ülkelerin mevzuatlarına göre işlemleri yürüten, kamu otoritesi ile omuz omuza çalışan son derece önemli bir meslek grubu. Üstelik bu unvanı elde edebilmenin dünyada en zor olduğu ülkelerden birisi olduğumuzu da belirtmem lazım.

Üniversitelerin dört yıllık eğitim veren ilgili bölümlerinden mezun olmuş olma şartının yanı sıra, evvela bir yıllık stajın ardından önce gümrük müşavir yardımcılığı sınavına, akabinde iki yıllık stajın ardından da gümrük müşavirliği sınavına girilmeye hak kazanılmakta. Peki neden buruk bu mesleğin mensupları dediğimizde, karşımıza pek çok olumsuzluğun çıktığını belirtmem lazım.

Meslek mensubu olmak için girilen sınav hakkının üç kez ile sınırlı olması, dış ticaretin %90’dan fazlasını üstlenen bu mesleğin halen mesleki odaya sahip olamayışı, global dünyayı en yakından tanıması için özgürce seyahat edebilmesi gerekirken, yeşil pasaport hakkı verilmemesi, hizmet ihracatçısı statüsünde görülmemesi gibi pek çok eksik yönü ile önümüzdeki sene 115.yılını kutlanacak bu mesleğin.

Üstelik tek işi gümrüklere beyan vermekle sınırlı olmayan, her tür izni ilgili bakanlıktan bizzat alan ve takip eden, üstelik de beyan sahibi yerine atılan imza ile onun kadar mesul olan bu mesleğin algısını daha yukarılara, yani hak ettiği yere taşımak hepimizin görevi. Avrupa Birliği doktorası yaptığım esnada pek çok ülkede mesleğe verilen değeri ve saygınlığı bizzat gördüm İşte bu da benim hırsımı çok daha arttırmakta.

Tüm bu değer, fedakarca görev yapan gümrük camiasının kamu çalışanları için de aynen geçerli. Ben birçok kişinin aksine sadece ihracat diyenlerden değilim. İhracat ve ithalat bir bütündür, adı dış ticarettir. Ve ülkeler için de dış ticaretin olmazsa olmazı gümrüklerdir. Ülkeler için dış ticaret, dış ticaret içinse gümrükler son derece önemli. Unutmamak gerekir ki ülkeler dış ticaretlerinde ancak gümrükleri kadar güçlü olabilirler.