Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 48,69’a çıkarken Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) ise yüzde 93,53’e yükseldi. Sanayicinin önemli sorunları arasında yer alan üretici ile tüketici enflasyonu arasındaki fark, böylece ocak ayı itibari ile 45 puan olarak gerçekleşti. Söz konusu dönemde üreticinin son 12 ayda ara malı fiyat artışı yüzde 106, enerji maliyet artışı yüzde 142 oldu ve bu iki kalem üretici fiyatlarının rekor düzeye yükselmesine yol açtı. Konuyla ilgili olarak DÜNYA’ya değerlendirmede bulunan sanayiciler, aradaki farkı son ürüne yansıtamadıklarını, bunun da karlılığı etkilediğini aktardı. Halihazırda hem iç hem de dış piyasada fiyat savaşı verdiklerini ve maliyet oluşturamadıklarını dile getiren iş dünyası temsilcileri, üretici ve tüketici fiyatları arasında dengenin sağlanması konusunda çağrıda bulundu.

SANAYİCİLER ENFLASYON VERİLERİNİ DEĞERLENDİRDİ

“DARBOĞAZI AŞMAYA ÇALIŞIYORUZ”

● Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, söz konusu gelişmenin şubat, mart gibi enflasyona etkisinin önemli oranda yüksek olacağını aktardı. Kaya, “Şu an işçilik maliyetleri henüz üretici fiyatlarına yansımış değil. Onun etkisini şubatta göreceğiz. Üretici fiyatlarının yüksek seyretmesi, üretim ve tüketimde daralmaya yol açıyor. Tüketiciler daha zaruri olan ürünlere öncelik verecek. Zaten ocakta bunu hem iç hem de ihracatta biraz hissettik. Her iki alanda da durağanlık vardı. Emtia ve işçilik artışlarını mart ve nisan aylarında çok daha fazla hissedeceğiz. Şu an geçiş dönemi ve indirim sezonu yaşanıyor. Mart ve nisan ayında fiyatlarda çok daha yüksek seviyeleri göreceğiz. Şu an en büyük sorunumuz fiyat tutturamamak ve karsızlık. Bu darboğazı aşmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

“DENGE SAĞLAYACAK ADIMLAR ATILMALI”

● Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Hayati Ertuğrul, maliyet artışlarının uzun süredir devam ettiğini dile getirdi. Asgari ücret artışının yanı sıra beyaz yakalı çalışan zamlarının da maliyetleri büyük oranda etkileyeceğini dile getiren Ertuğrul, şöyle dedi: “Geçen yılın son aylarına kadar kurdaki artış ile bunu biraz olsun tolere edebiliyorduk ama aralık ayı itibari ile yapılan düzenlemeler bunu daha da zorlaştırdı. Kurdaki düşüş maliyetlerimizi alt üst etti. Biz maliyetlerimizi tutturamıyoruz. Enflasyon başlı başına dert. En iyimser senaryo ile zirve nisanda görülecek deniliyor ama eylemde biz zor durumdayız. Fiyatlara yansıtmak mümkün değil. Kur artışlarında bile müşterilerden baskı geldi. Şu an zor anlar yaşıyoruz. İşimiz kolay değil. Üretici ve tüketici fiyatları arasında bir denge sağlayacak adımlar atılmalı.”

“MAKUL DENGE SAĞLANMASI GEREKİYOR”

● Üretici enflasyonunun hammadde ve enerji maliyetlerindeki artışla yükseldiğini ifade eden Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, ÜFE-TÜFE arasında makul bir dengenin sağlanması gerektiğini söyledi. Aralık ayıyla başlayan ÜFE’deki hızlı artışın şubat ayından itibaren kademeli bir şekilde dengeye oturacağını vurgulayan Yayan, “Yüksek gelen ÜFE oranları zaten fiyatlara yansıtıldı. Şubat ayından itibaren bu durum kademeli olarak dengeye oturacak. Alınacak ekonomik istikrar tedbirleri ile bunun daha hızlı olacağını öngörüyorum” dedi. Yayan, demirçelik sektöründe de fiyatların makul dengeye ulaştığını sözlerine ekledi.

“TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE 2. DÖNEM ETKİSİ YAKLAŞIYOR”

● Çelik İhracatçılar Birliği (ÇİB) Başkan Yardımcısı ve Çolakoğlu Metalurji Genel Müdürü Uğur Dalbeler de “Çelik sektöründe üretici enflasyonunu özellikle enerjiye gelen zamlar ciddi oranda etkileyecek. Aynı şekilde lojistik ve navlun maliyetleri de fiyatları yükseltecek. Sektörlerde, Mart ayında toplu iş sözleşmesinin ikinci dönemi geliyor, sözleşmede yüzde 30 olarak görünse de Ocak sonu itibarı ile 5 aylık rakam yüzde 32,5. Şubat ile birlikte büyük olasılık yüzde 40’a yaklaşacak gibi, bu da ilave maliyet artışı getirecek” diye konuştu.

“GIDADA FİYAT ARTIŞI BİRİKİMLİ YÜKÜ YAVAŞ YAVAŞ YAPILACAK”

● Geçen yıl TÜFE ve ÜFE arasında makasın açıldığına dikkat çeken TOBB Türkiye Gıda Sanayi Meclisi Başkanı Necdet Buzbaş, en son enerji zamlarının maliyetlere yansımadığını belirtti. Bunun da 2022’de maliyetlerde yüklüce bir birikim yarattığını ifade eden Buzbaş, “Üretici maliyetleri tüketicilere yansımasında ölçülü kaldı. Bugünkü TÜFE ve ÜFE arasındaki farkın fiyatlara yansıması birikimli yükü yavaş yavaş yapılacak. 2021’den birikmiş ve gelen bu maliyetler yıl içinde zamana yayarak fiyatlara ölçülü şeklide yansıtılmasını doğru buluyoruz. Enflasyonun düşürülmesi için bir çözüm tedbirleri ivedilikle temel gıda maddelerinde KDV’nin sıfıra çekilmesi ve türevlerine ise yüzde 3 yapılması önemli oranda enflasyonu olumlu etkileyecek” dedi.

“ŞU AN EN BÜYÜK SORUN ENFLASYON”

● Maliyet artışlarından etkilenen bir diğer önemli sektör de makine sanayii. Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran, makine dahil tüm sektörlerde üretim maliyetlerinin artmaya devam ettiğini belirterek, “Tüm sektörlerin maliyetleri artıyor. Eğer üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki fark yüksekse bu TÜFE’nin daha da artacağının işaretidir. Enflasyonun ateşinin sönmesi için makasın daralması gerekir, ancak daha da artıyor. Bu da piyasayı tedirgin ediyor. Şu an Türkiye’nin en büyük meselesi enflasyon. Çözülmesi şart. Çözülmeden piyasaya istikrar gelmesi zor” ifadelerini kullandı.

KİMYACI YÜKSEK FİYATTAN BİLE HAMMADDE BULAMIYOR

● ÜFE’nin yüksek oranda gerçekleşmesinin en önemli nedenlerinden biri aramalı fiyatlarında yaşanan artış. Hammaddede yüksek oranda dışa bağımlı olan kimya sektörü de bu kapsamda maliyetlerde kısa vadede düşüş beklemiyor. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, sektörün şu anda en önemli sorunlarından birinin hammadde bulamama ve maliyetlerinin artması olduğunu belirterek, “Maliyetleri artıran diğer önemli bir konu da enerji kullanımı. Kimya sektörümüz hammadde bakımından yüzde 70 dışa bağımlı durumda. Hammadde ve enerji konusunda yaşanan sıkıntılar üretim süreçlerine yansıyor. Kimya sektörü 16 alt sektörü ile birlikte diğer 27 sektöre hammadde veya yarı mamul vererek onların girdisini sağlıyor. Dolayısıyla kimya sektöründe yaşanan bir sıkıntı diğer sektörleri de doğrudan veya dolaylı olarak etkileyecektir. Enflasyondaki yükseklik devam ettiği sürece maliyetlerin düşmesini bekleyemeyiz” diye konuştu.