Barış SEDEF/İSTANBUL

Tekstil makineleri sektörünün sorunları ve yapılması gerekenler Ulusal Tekstil Makineleri ve Sistemleri Sempozyumu’nda ele alındı. Tüm sektörlerde olduğu gibi finansmana erişim konusunun tekstil makineleri sektörü içinde geçerli olduğunu vurgulanan sempozyumda Avrupalı makine üreticileri ile rekabette avantaj için yerli makine alıcılarına yönelik bir finans desteği programının devreye alınması ve bu konuda çözümler üretilmesi gerektiği belirtildi. Ulusal Tekstil Makineleri ve Sistemleri Sempozyumu’nun kapanış oturumunu DÜNYA Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz’un moderatörlüğünde sektörde öne çıkan sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı.

“Üniversite-özel sektör işbirliği ile üretim”

Tekstil Makina ve Aksesuar Sanayicileri Derneği (TEMSAD) Başkanı Adil Nalbant, Türkiye’nin tekstil alanında önemli bir yere sahip olduğunun altını çizerek, “Ülkemizin dünyada rekabet edebileceği en önemli sektör tekstil. Çevremizdeki bölgeleri dahil ettiğimizde 700 milyonluk nüfusta hem makine parkı hem de tekstil imalatında bizim kadar ciddi üretim yapan herhangi bir ülke yok” dedi. 1980’lerin başında ikinci el tekstil makinelerinin piyasaya girmesiyle sektörde bazı makine üretimlerinin durduğuna işaret eden Nalbant, “Üniversite, sanayi ve özel sektör işbirlikleri ile ülkemizde imal edilmeyen dokuma, örme ve teknik tekstil alanındaki makineleri yapabiliriz” açıklamalarında bulundu.

TEMSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Ağrikli, Türkiye’de üretilen makinelerin büyük bir çıkmazı olduğuna işaret ederek, “Sektörümüz bir dönem, Avrupa’nın marka ve Uzakdoğu’nun fiyat baskı altındaydı. Müşteri marka almak istediğinde Avrupa’dan ucuz almak istediğinde ise Çin’den ürün tedarik ediyordu. Burada ciddi sıkıntılar yaşıyorduk ancak bunu aşma sürecine geldik. Şu dönemde ne müşterimiz ne de bizler kredi bulmakta zorlanıyoruz” dedi.

Kullanıcı ve üretici arasındaki iş birlikleri sektörü geliştiriyor

Avrupa’da makine üreticilerine finansman konusunda ciddi destekler sağlandığını anlatan Ağrikli, “Ülkemizde de yerli makine alıcılarına ayrılan bir finans desteği olması lazım. Bu konuda çözümler üretilmeli” diye konuştu. Kullanıcı ve üretici arasındaki iş birliklerinin tekstil makineleri sektörünü geliştirdiğini dile getiren Ağrikli, “Dünyada bu tarz iş birliklerini görüyoruz. Biz de tekstil sektörümüzle daha fazla işbirliği içerisinde olarak etkinliğimizi artırmamız gerekiyor. Problemleri bilirsek bu konuda çözüm önerilerini getirerek uygun makineleri üretme kabiliyetine sahibiz” değerlendirmesinde bulundu.

“Ortak projelerin hayata geçirilmesi zaruri hale geldi”

Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tekstil Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Eren, 2005’ten sonra üniversite-sanayi işbirliğinin yaygınlaşmaya başladığına dikkat çekerek, “Ülkemizin tekstil alanında yakaladığı ivme, tekstil makinelerinde de daha fazla çalışma yapılması gerektiğine işaret ediyor” dedi. Ar-Ge alanında üniversitelerle yapılan işbirliklerinin önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Eren, ortak projelerin hayata geçirilmesinin zaruri bir hale geldiğini bildirdi. TMMOB Tekstil Mühendisleri Yönetim Kurulu Üyesi Füsun Ekren, 1980’li yıllarda dokuma makinesi üretimi yapan iki fi rmanın olduğunu anımsatarak, “Bu alanda üretimin artarak devam edememesinin bazı nedenleri var. Özellikle marka yapmış Avrupa menşeli ürünlerin tercih edilmesi ilk sıralarda geliyor. İlave olarak 1980’li yıllarda ikinci el makinelerin serbest hale gelmesi de dokuma makinelerinin seri üretime geçmesinin önündeki engeller arasında yer aldı” diye konuştu.