Ipsos tarafından gerçekleştirilen Anti Kriz Monitörü Araştırması ile “Toplumda bireylerin son bir yıl içinde bir dayanıklı tüketim ürünü alıp almadığı, son bir ay içinde ise bu oran nedir, ikinci el ürün satışında durum ne, hangi kategorilerde yüksek, hangi kategorilerde düşük?” soruları soruldu. Satın alma yapmaktan vazgeçenlerin ya da erteleyenlerin oranı ve bireylerin ifade, tutum ve davranışları incelendi.

Araştırmaya göre son bir yıl içinde toplumun yüzde 46’sı dayanıklı tüketim ürünleri almamış. Son bir ayda ise her 10 kişiden 6’sının herhangi bir dayanıklı tüketim ürünü satın almadığı belirlendi. Akıllı cep telefonu gerek son bir sene gerekse de son bir ay içinde en çok alınan ürün oldu. Diğer kategoriler arasında ise son bir sene içinde sadece küçük ev aletleri ve beyaz eşya alımı yüzde 10 üzerinde. Diğer kategorilerin ise alımları daha düşük. Son bir ay içinde ise akıllı cep telefonu hariç diğer tüm ürünlerin satın alımı yüzde 10’un altında.

Son bir aydaki eğilim

Kategorilere göre farklılık gösterse de son 1 ay içinde satın alınan ürünlerde ikinci el ürünlerin tercih edildiği görülüyor. Tablet /PC kategorisinde 2. el satın alımı %35 seviyesinde. Beyaz eşyalarda da 2. el tercihi oldukça yüksek (%29). TV de ise 2. el tercihi daha düşük olsa bile yine de %15 seviyesinde.

Son 1 ay içinde cep telefonu alan bireylerin %73’ü birinci el ürün tercih ederken 2. el tercihi %27… Çoğunluğun bu yeni satın alımlarda kullandığı marka veya modelden daha iyi bir marka veya modele geçiş yaptığı görülse de daha alt marka veya modele geçen kişilerin oranı %35.

Harcamalarda kısıntıya gidiliyor

Son bir ay içinde yaklaşık her 10 kişiden 2’si dayanıklı tüketim ürünlerini satın almaktan vazgeçti. Tüm ürünler için satın almaktan vazgeçenlerin oranı da benzer seviyede. Akıllı cep telefonu, küçük ev aletleri ve beyaz eşya kategorilerinde ürün alımını erteleyenlerin oranı daha yüksek. Tüm ürün kategorilerinde satın almayı düşünenlerin oranı %10’un altında. Yaklaşık her 10 kişiden 3’ü harcamalarını kısmak için satın almayı ertelediğini söylüyor. Bu oran akıllı cep telefonunda %35 ile en yüksek seviyede. Ama genel olarak bakıldığında zaten bireylerin bu kategorileri satın almayı planlamadıkları söylenebilir.

Durgunluğun ilk işaretleri

Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik verilerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Az sayıda istisna hariç pek çok ülkenin (elbette herkes için kendi ölçülerinde değişen şekilde) yüksek enflasyon ile mücadele ettiği bir dönemden geçiyoruz. Son yıllarda yüksek enflasyonun ekonomik durgunluk-küçülme ile birlikte seyrettiği duruma stagflasyon dendiğini de öğrendik. Gelişmiş ekonomilerin de dahil olduğu bir çok ülke stagflasyonun eşiğinde. Ülkeler için dış ticaret elbette çok önemli, ancak iç tüketim de ekonominin durgunluğa girip girmemesi açısından kritik. Önemli iç tüketim kategorilerinden biri de dayanıklı tüketim ürünleri. Bu kategorideki ürünlerin çoğu hızlı tüketim ürünleri gibi günlük yaşamsal ihtiyaçlara yönelik olmadığı için tüketicilerin ekonomik güçlerine ve ekonomiye güvenlerine yönelik iyi bir gösterge özelliği taşıyabiliyor. Yani özetle tüketicinin ekonomik gücü yeterli ise ve harcama yapacak güvene de sahipse görece yaşamsal olmayan ihtiyaçlara, mesela dayanıklı tüketim mallarına yönelebiliyor. Bu tutumun zayıflaması ise ekonomik durgunluğun ilk işaretleri olabilir. Mevcut koşullarda 2. el ürün almak bir çözüm haline gelmiş. Çamaşır makinesi, buzdolabı, bulaşık makinesi satın alan 10 kişiden üçü bu ürünü 2. el almış.”

Maaş zamlarının etkisi

Dayanıklı tüketim ürünlerine yönelik araştırmada dikkat çeken iki bulgu olduğunu kaydeden Sidar Gedik şöyle devam etti: “İlki son bir ay içinde bu kategoride bir satın alma yapmamış olanların yüzde 30-45 arasında değişen bir kısmı aslında satın alım yapmaya niyetli iken ertelemiş veya tamamen vazgeçmiş. İkinci bulgu ise önümüzdeki 1 ay içinde satın alma niyeti olanların oranının ürüne göre (cep telefonunda) maksimum yüzde 9’a ancak ulaşması… Çamaşır makinesi, buzdolabı gibi daha temel ihtiyaç diyebileceğimiz ürünlerde bile satın alma niyeti olanlar ancak yüzde 5. İhtiyacı, niyeti olup da gelecek 1 aydan ileri tarihe ertelemiş olanlar da yüzde 25-30 arasında değişiyor. Araştırmamızın yapıldığı son 1 ay içinde dayanıklı tüketim ürünlerine yönelik bir talep zayıflamasının başladığını söylemek çok yanlış olmaz. Bu da tüketicinin ekonomik gücünün ve güveninin aşındığının bir işareti. Temmuz ayındaki memur, emekli ve asgari ücretli maaş zamlarının bu kategoriye bir canlanma getirip getirmeyeceğini ise önümüzdeki ay ve sonrasında göreceğiz.”